Gürsel Tekin: Başbakan'ın Sözlerini CHP Olarak Destekliyoruz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "2014 yılında 3 seçimle yapılabilir" sözlerine CHP olarak destek verdiklerini söyledi. Yerel ve genel seçimi 20 Mart’ta yapma teklifini sunan Tekin, “Yurttaşlarımızı ve bu ülkenin parasını çarçur etmeyelim. Eğer Sayın Başbakan referanduma çok hevesli ise aynı zamanda iki seçim, bir referandum niteliğini taşıyacak. Bu vesile ile önümüzdeki 2014 yılında iki seçim yapmış oluruz. Cumhurbaşkanlığı seçimi de normal zemininde olacak. Sayın Başbakan'ın bütün uğraşını biliyorum? Kardeşi Gül’ü yemektir, ama koşullar ona çok uygun değil Sayın Başbakan." dedi.

Gürsel Tekin, partisinin Merkez Kurul Yürütme (MYK) toplantısının ardından basın açıklaması yaptı. Başbakan'ın ABD dönüşü söylediği ‘Siyasi partilerle konuşacağız olmazsa bir arayışa gireceğiz. Siyasi partiler milletvekillerini genel merkezlere hapsetmezler inşallah’ sözünün çok vahim bir ifade olduğunu vurgulayan Tekin, şunları söyledi: “Ne yapacaksın? Satın mı alacaksın? Sizin paranız bu ülkede milletvekillerini satın almaya gücü yetmez. Hele CHP’liye hiç gücü yetmez. Milletvekili satın alması demokrasiye vurulmuş en büyük darbedir. Hiçbir milletvekili ona tenezzül etmez. AK Parti’de de bu konuda sağduyulu aklıselim milletvekillerinin bu işe dur diyeceğini biliyorum.”

"MİLLETTEN KAÇMADIK"

Tekin, CHP olarak milletten hiçbir zaman kaçmadıklarını dile getirerek, “Ne zaman isterlerse seçime hazır olduğumuzu ifade etmek isteriz. Ama uzun süredir kamuoyunda tartışılan ve hatta önümüzdeki barış sürecinde ciddi engel teşkil eden iki temel unsur var. Bu sürece destek olmak açısından CHP’nin önerisini sunmak istiyorum. Aynı zamanda da erken seçimin yolunu açma açısından yüzde 10 barajı ve Siyasi Partiler Yasası’nı mutlaka değiştirelim. Bu konuda kanun teklifimiz Parlamento'da bekliyor. Bu temel iki engelli kaldıralım.” şeklinde konuştu.

REYHANLI'DA İSTİHBARAT ZAAFI

Reyhanlı’da sözü edilen istihbarat zaaflarına değinen Tekin, mobese sistemlerinin çalışmaması ile ilgili bir cevap alamadıklarının altını çizen Gürsel Tekin sözlerini şöyle sürdürdü: "Stratejik olay mıydı? Bundan dolayı mı mobeselerin çalışmaması gerekiyordu? Ya da ne oldu? Taksim'deki çukuru korumak için elli mobese koyacaksınız. Taksim’deki çukura göstermiş olduğunuz hassasiyeti Reyhanlı'da göstermemenizin gerekçesinin ne olduğunu merak ediyoruz. Oradaki yurttaşlarımız hangi gerekçe ile hayatını kaybetti? Zafiyet neredir? Sayın Başbakan'ın söylemiş olduğu zafiyet. İstihbarat birimlerine göre neden önlem alınamadı? Hangisi doğrudur? Önümüzdeki günlerde büyük olasılıkla kamuoyu ile paylaşırlar diye düşünüyorum.”

YİBO'LARIN KALDIRILMASI HABERİ

Tekin, bir gazetede yer olan Yatılı Bölge Okulları’nın (YİBO) kaldırılması ile ilgili “Gerekçe olarak sunulan ‘okullar PKK’ya adam devşiriyormuş.’ Size günaydın derler. 11 yıldır bu ülkeyi yöneteceksiniz. Ne zaman aklınıza gelecek? Sözde adına açılım süreci olduğu zamanda aklınız ‘yatılı okullar PKK’ya militan devşiriyormuş' diye kapatalım. Kim inanır buna? Gerekçesi ne ise paylaşın bunu kamuoyu ile. Hangi gerekçe ile bu gerekçeler doğru gerekçeler olabilir mi?” diye sordu.

KENAN EVREN DÖNEMİNİ ÖVDÜ

Üniversitelerde güvenlik görevlileri yerine polisin yer alacağı konusuna değinen Tekin, “Üniversiteler Kenan Evren döneminde daha özgürdü. Kendi düşüncelerini ifade edebiliyorlardı. Sayın YÖK Başkanı, rektörler sizin bilim insanlarınız mı, film insanlarınız mı? Sizin üniversitelerle ilgili uygulamalarınızın ne olup olmayacağına Başbakan mı karar verecek? Neye karar verecek, karakollar kurmaya. Sayın Başbakan bilim yuvalarında karakol olmaz. Keşke Reyhanlı’ya karakol kurabilseydin. 51 tane vatandaşımız hayatını kaybetmemiş olurdu. Bu nasıl bir mantık, burada niye ses çıkmaz? İçine sindirebilecek bir tek rektör varsa çıksın kamuoyuna açıklasın. Hangi rektör bilim yuvasında karakol olsun ister?” dedi.

VEYSEL EROĞLU ELEŞTİRİSİ

Veysel Eroğlu’nun açık mikrofon olayına da değinen Tekin, demokrasi ve hukukun işlediği bir ülkede herhangi bir bakanın 'bizim belediye sizin belediye' diye ayırmayacağını vurguladı. Tekin, “İşte asıl bölücülük budur. Kamu adına hizmet vereceksin, kamu adına görev yapacaksın ve bunu ayrıştıracaksın. Herhangi bir gelişmiş ülke bu bakanın sarf etmiş olduğu laflardan dolayı aynı saatte istifa etmesi gerekiyordu.” diye konuştu.

"KILIÇDAROĞLU ÜLKENİN BARIŞ GÜVERCİNİDİR"

Sosyal paylaşım sitelerinde yer alan, Chp Medya ve Halk İlişkiler Başkanlığından yayıldığı söylenen ve altında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da imzasının bulunduğu 'Reyhanlı’da yapılacak olanlar maddeleri'yle ilgili Tekin, “Onu, savcılığa soruşturma açmak bile ciddiye almak olur. Onu sormayı bile abes sayarım. O arkadaş kimse gereken hukuku başlatacağız. Kılıçdaroğlu bu ülkenin barış güvercinidir. Kılıçdaroğlu gibi bir insanın ağzından böyle bir cümleler çıkabilir mi?” diye sordu.

‘Devlet adına kiralanmış olan binaların devlet adına bedeli nedir?’ şeklinde verdikleri soru önergesiyle ilgili Tekin, özel hayatın gizliliği çerçevesi bahane edilerek cevap verilmediğini bildirdi.

Anayasa yapım sürecine değinen Tekin konuşmasını şöyle tamamladı: “Dört siyasi partinin 76 milyon insana taahhütü var. Evrensel hukuk, daha demokratik, daha özgürlükçü bir anayasa. Biz sonuna kadar devam edeceğiz. Sayın Başbakan kaçmak istiyor, bunun farkındayız. Nereye kaçarlarsa kaçsınlar CHP evrensel, demokratik, özgürlükçü bir anayasadan asla ve asla vazgeçmeyecektir.