Gürsel Tekin, ‘siyasetin kirliliği’ kitabını yazıyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, siyasetteki kirliliği, oyunları ve aldatmacaları kitaplaştırıyor. 1-1,5 yıl içinde çıkarmayı planladığı çalışmanın çok ses getireceğini belirten Tekin, CHP Tüzük Kurultayı’nda herhangi bir Genel Başkan adayı çıkabileceğini de belirtti.

Cihan Network TV üzerinden yerel kanallarda yayınlanan Anadoluda Sabah programının Başkent Konukları’na katılan Tekin, CHP tüzük kurultayından Cumhurbaşkanlığı görev süresine, Diyarbakır’da çıkan kafataslarından, katsayı düzenlemesini Anayasa Mahkemesi’ne götüren CHP’li vekillere karşı duruşuna kadar birçok konuyu anlattı. Tüzük kurultayı için temel faktörlerin hazır olduğunu belirten Tekin, “Daha önce tüzük kurultayının yapılması için Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun talimatı vardı. Çalışmalar yapıldı. Tüzük taslağı hazır sadece onaya sunulacak. Bazı maddeler oylanacaktır. Uzun uzadıya hazırlık söz konusu değil. Kurultayda Genel Başkan adayı olabilir. Ama bu saate kadar genel başkan adayıyım diyen kişi duymadım.” dedi.

"TARHAN'IN ADAYLIĞI SÖYLENTİ"

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan’ın aday olacağına ilişkin tartışmaları söylenti olarak değerlendiren Tekin, şu anda CHP’de genel başkan sorunu yaşanmadığını ifade etti. Muhalifleri örgütleyen CHP eski Genel Sekreteri Önder Sav’a karşı eski Genel Başkan Deniz Baykal ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında köprü olduğuna ilişkin değerlendirmelere Tekin şu açıklamayı yaptı:

“Benim köprü olmam kadar doğru bir şey olmaz. Sık sık görüşüyorlar ikisi zaten. Onun için köprülük görevi yapacak durumum yok. Öyle olursa şerefle yaparım. Sadece bu iki isim değil, Sav ile Kılıçdaroğlu arasında da köprü vazifesi yaparım. Sonuçta biz bir aileyiz.”

"CHP KURULTAYINDA SANDALYELER HAVADA UÇUŞMAYACAK"

CHP kurultaylarında tartışmalar neticesinde sandalyelerin havada uçması manzaraların bu kurultayda yaşanmasının mümkün olmadığını kaydeden Tekin, “Buna asla müsaade etmeyiz. Geçmiş dönemde yaşandı keşke yaşanmasıydı. Bundan sonraki süreçte parti içi demokrasi herkes görüşlerini özgürce ifade edecek. Şiddetin hakaretin olmadığı sadece kurultay değil bundan sonraki süreçte de parti içi tartışmalarının da belli ölçülerde yapılması gerekiyor.” dedi.

"CUMHURBAŞKANLIĞI GÖREV SÜRESİNİ ANAYASA MAHKEMESİ'NE GÖTÜREBİLİRİZ"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresine ilişkin son gelişmeyi değerlendiren Tekin, bu sürenin 5 yıl olduğunu söyledi. 5 yılı değiştirip Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a göre süre dizayn etmenin Cumhurbaşkanlığı makamına ve Cumhurbaşkanına saygısızlık olduğunu kaydeden Gürsel Tekin, “Cumhurbaşkanı, sürenin 5 yıl olduğunu kendisi de çok net biliyor. Ama ifade edemiyor. Cumhurbaşkanlığı süresinin ne olacağını 2012’de seçim olacağını söylediğimizde tartışma başlamıştı. Orada irade beyan edecekti. Benim sürem 5 yıldır diyecekti. Benim anlamakta zorluk çektiğim hukukçulara da inceletmiştir. Cumhurbaşkanlarının görevi anayasayı korumaktır. Cumhurbaşkanı Anayasa'da 5 artı 5 olmasına rağmen bunu incelemeden göndermesi doğrusu hepimizi şaşırttı. Anayasa ihlali varsa CHP gereğini yapacaktır.” diye konuştu.

Gül’ün onayladığı yasanın partide inceleneceğini ve MYK’da görüşüleceğini belirten Tekin, “Genel Başkan hukukçulara talimat verdi. Çalışma yapılıyor. Sorun varsa Anayasa Mahkemesi’ni götürülebilir.” açıklamasında bulundu.

"FAİLİ MEÇHULLER İÇİN MECLİS ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURALIM"

Diyarbakır İçkale’de çıkan 23 kafatasına ilişkin CHP’nin yeterli tepkiyi vermediğine ilişkin tartışmalara değinen Tekin sözlerini şöyle sürdürdü: “CHP, Genel Başkan ve grubumuz adına konuşuyorum. Faili meçhul cinayetlerin araştırılması için sadece Diyarbakır için değil, 80’den itibaren bugüne kadarki bütün faili meçhullerin araştırılması için komisyon kuralım. 5 kez yasa teklifi verdik iktidar hepsini reddetti. Sesimizin çıkmaması mümkün olabilir mi? Hangi vicdan burada sessiz kalabilir. Binlerce insan faili meçhul cinayetlerle gitmiştir. 90’lı yıllardan bu yana Cumartesi anneleri var. Herkesin o anneleri görmesi gerekiyor.”

Cemil Kırbayır ile çocukluk arkadaşı olduğunu 12 Eylül 1980’de gözaltına alınan Kırbayır’ı 100 yaşında annesinin ‘hala oğlum gelecek mi’ diye beklediğini kaydeden Tekin, şöyle konuştu:

“Bu hangi vicdana sığabilir. Öldüyse öldü, öldürdüysek öldürdük deyin. Hiç olmaza o anne çocuğunun mezarının başına gidip Fatiha okusun. Parlamentonun vicdanı varsa harekete geçsin. Oradaki kemikler bizim yakınlarımız da olabilirdi. Israrla bize mi dokunacak. Harekete geçmemiz için herhangi bir yakınımıza dostluğumuza mı, vicdanı bütün AKP’liler ve Başbakan bunun gereğini yapalım diyelim.”

"JİTEM OLMASA BUNCA CİNAYETLER YAPILABİLİR MİYDİ?"

Diyarbakır İçkale’deki kazıların JİTEM’in karargahında yapıldığının hatırlatılması üzerine Gürsel Tekin, “JİTEM oluşmuşsa siyaset oluşturmuştur. Elbette bunlar vardı yok değildi. Bütün bunları kim yapmış olabilir. Faili meçhul cinayetler katliamlar binlerce insan öldürüldü, gece yarısı operasyonları bütün bunlar devlet içindeki örgütlenmelerde oldu. Bunlar kendiliğinden kurulan örgütler değildi. Bunları kuran siyasilerdi. İktidarlar değişir, dönemler değişir darbe dönemi dahil olmak üzere belli siyasetçiler makamlarda mevkilerde. Bu ne büyük keramettir. Siyaseti kirlilikten çıkaramazsak Türkiye’nin önünü açamayız. Son 5 yılla ilgili siyasetin kirliliğiyle ilgili kitap yazıyorum. Çok ciddi ses çıkaracak. 1-1,5 yıl içinde çıkacak.” değerlendirmesi yaptı.

"ULUDERE’DE İSTİHBARATI KİM VERDİ?"

Şırnak Uludere’de 34 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmaya da değinen Tekin, Genelkurmay’ın aldığı istihbarata göre bombalama yaptım açıklamasını ve MİT’in ‘ben böyle istihbarat vermedim’ değerlendirmesini hatırlattı. Tekin, “Acaba Suriye ve benzeri ülkelerde olduğu gibi gizli birkaç istihbarat örgütü mü var. Üç dört tane istihbarat örgütü vardır. Türkiye’de bilmedik MİT’in dışında farklı istihbarat örgütü mü var? Yoksa kimden aldık bu istihbaratı?”

"KATSAYI DÜZENLEMESİNİ ANAYASA MAHKEMESİ'NE 2 ARKADAŞIMIZ BİREYSEL GÖTÜRDÜ"

Meslek liselerine uygulanan katsayı adaletsizliğini Anayasa Mahkemesi’ne götüren CHP’lilerin bireysel başvuru yaptığını da söyleyen Tekin, “Bireysel giden davalardan bir şey çıkacağını zannetmiyorum. Gerçekten hangi vekil arkadaşlarımız götürdü bilmiyorum. Genel Başkan görüşmüş mü görüşmemiş mi bilmiyorum. Ama biz CHP olarak herkesin mutlak ve mutlak eğitim hakkı olmalı görüşünü savunuyoruz. Hiçbir insanın eğitim hakkını elinden alamazsınız. Bunu kabul etmek mümkün değildir.” dedi.