Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından Eski Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Kemal Gürüz, YÖK seçimlerinde kendi adayları için çalıştığını ancak diğer adaylara karalama yapmadığını savundu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen İkinci Ergenekon davasında Mustafa Balbay, Hurşit Tolon, Fatih Hilmioğlu ve Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu 16 tutuklu sanık katıldı. Tutuksuz sanıklardan eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz, eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç,Türk Metal Sendikası eski Genel Başkanı Mustafa Özbek, emekli Tümgeneral Erdal Şenel'inde aralarında bulunduğu 9 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.
Duruşma tutuksuz sanıklardan Kemal Gürüz'ün savunmasıyla devam vetti. Akademik geçmişini hatırlatan Gürüz, son olarak 1995-2003 yılları arasında YÖK Başkanlığı yaptığını söyledi.
Dava sanıklarından birçoğunu tanımadığını ifade eden Gürüz, Ergenekon olduğu iddia edilen terör örgütüyle bağlantısı bulunmadığını savundu.Gürüz, "Bırakın kurucusu ve yöneticisi olmayı varlığından haberim bile yoktu. Basında yer almasından sonra haberdar oldum. Eğer haberim olsaydı kendi görevim gereğini yapardım. Hatta bu durumu yetkili makamlara derhal ihbar ederdim." diye konuştu.
Kanunun kendisine vermediği hiçbir görevi yapmadığını söyleyen Gürüz, görmemesi gereken hiçbir bilgi ve belgeyi de görmediğini söyledi.
Sanık Gürüz, "Bana en fazla, 'Sen emekli bir kişisin. Neden YÖK meseleleriyle bu kadar uğraşıyorsun?' diye sorabilirsiniz." diyen Gürüz, 81 yazılı eseri olduğunu belirterek "Benim bilim, teknoloji ve Yüksek Öğretim konuları ile ilgilenmemden daha doğal ne olabilir? Benim iddia edilen suçlamalarla ilgilenecek vaktim bile yoktu." diye konuştu. Gürüz: "Buradaki hiç kimse ile örgütsel bağım yok. Çoğuyla taban tabana zıt görüşteyim. Bunlarla aynı örgütten olmam mümkün değil. Kendi içine kapalı otantik siyasi yapıya değil Tam bağımsızlığa değil, küresel sistemde karşılıklı bağımlılığa inanıyorum." diye konuştu.
Daha önceden İslam medeniyeti ve batı medeniyeti diye iki medeniyetten bahsedildiğini belirten Gürüz, "Günümüzde tek bir medeniyetin var olduğunu ve Türkiye'nin de bu tek medeniyetin mensubu olmaktan kaçınmaması gerektiğini söyledi. Sanık Gürüz, "AB'ye tam üyelik ve Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerin daha iyi duruma getirilmesi, zannımca Atatürk'ün de en büyük hedefiydi." ifadesini kullandı.
Sanık Gürüz, tutuklu sanıklardan Fatih Hilmioğlu'nun kendisine yönelttiği bazı sorulara da cevap verdi. Gürüz, YÖK üyelerinin seçimi konusunda örgüt emir ve direktifleri doğrultusunda aday olan diğer üyelerin karalanması ve kendi adaylarının seçilmesi için çalıştığı iddialarına da cevap verdi.
Diğer adayların karalanması ya da örgütten direktif aldığı iddialarını reddeden Gürüz, "Yüksek Öğretim benim işim. Kendi tanıdığım, bildiğim ve güvendiğim adayların seçilmesi için çalışma yapmamdan doğal ne olabilir ki." şeklinde konuştu. Gürüz, TV programcısı Abbas Güçlü tarafından üniversitelerde yapılan 'Genç Bakış' adlı programın, kendi rektörlüğünü yaptığı İnönü Üniversitesi'nde de gerçekleştirildiğini belirterek dava sanıklarından Kemal Alemdaroğlu'nun da davetli konuşmacı olarak katıldığını belirtti.
Gürüz, Ankara Üniversitesi ile Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından 25 Ekim 2003 tarihinde ortaklaşa yapılan 'Cumhuriyet'e saygı' adlı mitingde 'Ordu göreve' yazılı pankart açılması konusunda da açıklamada bulundu. Bu mitingin yapılması kararının Jandarma Genel Komutanlığında yapılan ve bazı rektörler ile generallerin katıldığı bir toplantıda alındığı suçlamasını reddeden Gürüz, "Ankara Üniversitesi rektörü beni bu toplantıya ısrarla davet etti. Normalde benim böyle yürüyüş ve toplantılara katılma alışkanlığım yoktur. Ancak Milli Eğitim Bakanı da gelecek diyerek beni zorla çağırdı. Gittim ve konuşmam sırasında arkada böyle bir pankart açılmış. Benim haberim yok. Ankara Üniversitesi rektörü bu toplantı davetini rektörler toplantısında yapmıştır. Jandarma Genel Komutanlığındaki toplantıda alınmış bir karar değildir." iddiasında bulundu.
Davanın tutuklu sanıklarından Mehmet Haberal ile ilgili Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese tarafından kendisine yöneltilen sorulara ise Gürüz, "Mehmet Haberal yardımı seven birisidir ancak hayat görüşü olarak taban tabana zıt olduğumuz bir kişidir." ifadesini söyledi. Sanık Gürüz, Haberal'ın 'Milli Egemenlik Hareketi' içerisinde olup olmadığını bilip bilmediği şeklindeki soruya ise "Bilmiyorum" diye cevap verdi. Sanık Gürüz, Milli Egemenlik Hareketi tabirini ilk kez mahkemede duyduğunu belirterek "Milli İktidar Hareketi, Diyalog grubu, 40'lar meclisi ve 100'ler meclisi" kavramlarını bilip bilmediği şeklindeki soruya da "Bilmiyorum" cevabını verdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz