HABER

"Güven geliştirici adımlara ihtiyaç var"

BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, kimsenin yeni bir oyalama, kandırma sürecine tahammülü kalmadığının altını çizdi.

"Güven geliştirici adımlara ihtiyaç var"

ANKARA (ANKA) -Kışanak, "Güven zedelenmiştir. Yeni bir diyalog ve müzakere için acil olarak güven geliştirici adımlara ihtiyaç vardır" diye konuştu.

TBMM'nin yeni yasama yılının ilk grup toplantısını yapan BDP'nin Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, iktidarın otoriter tutumunun Meclisin çözüm konusunda akif rol oynamamasına neden olduğunu belirtti. BDP olarak araştırma önergeleri ve yasa teklifleriyle birçok konuyu Meclis'e getirdiklerini söyleyen Kışanak, "Ancak Meclis buna yanıt vermedi. Halkın sorunlarına sırtını dönen parlamento AKP iktidarının çıkarları ekseninde çalışma yürüttü. Biz özgürlükler genişletilsin, yasaklar kaldırılsın dedikçe, AKP yasakları arttıran yasalar çıkardı. Bu yasama döneminde de güçlü bir şekilde mücadele edeceğiz. Halkımız ile birlikte sokaklarda, meydanlarda en güçlü şekilde mücadele edeceğiz" dedi.

Yeni yasama yılında savaş gerçeğinin devam ettiğine dikkat çeken Kışanak, en acil gündemin de Kürt sorununun çözümü olduğunu söyledi. Akan kanın durması ve Kürt sorununun çözümü için diyalog ve müzakere sürecine zaman kaybetmeksizin başlanmasını isteyerek şöyle devam etti:

"Ülkenin her yerinden cenazeler kalkarken bu Meclis rutin çalışmalarını sürdüremez. Her yerde ana yüreği evlat acısı ile tutuşurken parlamento diyalog ve çözüm talebine kulaklarını tıkayamaz. Sorunu içinden çıkılmaz hale getiren güvenlik politikaları artık terk edilmelidir. Hükümete somut önerilerimizi sunduk. Parti kongremizde kamuoyuna deklarasyon sunduk. Ne vardı o pakette. Çatışmasızlık halinin korunması, askeri operasyonlara son verilmesi, tutuklu milletvekili ve siyasetçilerin serbest bırakılması için çalışma yapılması, terörle mücadele kanunu denilen ama özünde toplumla mücadeleye dönüşen bu yasanın kaldırılması, seçim barajının kaldırılması, çoğulcu bir anayasa için toplumsal uzlaşıyı sağlayacak komisyon, hakikat ve adalet komisyonu gibi önerilerdi. Bu paket dikkate alınsaydı bugün çok farklı bir noktada olabilirdik."

-OSLO-

Oslo görüşmelerine de değinen Kışanak, görüşmelerin devlet tarafından kesildiğini ifade ederek şunları söyledi:

"Başbakan geçen gün görüşmeleri biz kestik diye itiraf etti. 1 yıl boyunca Türkiye kamuoyunu zehirlediler. Partimizi hedef gösterdiler. Kürtleri hedef haline getirdiler. Çünkü Türkiye kamuoyuna kocaman bir yalan söylüyorlardı. Görüşme masasını PKK'nin devirdiğini söylüyorlardı. Hükümet kendisi görüşmeleri kestiği, savaş politikalarına döndüğü halde buna meşruiyet sağlayabilmek için 1 yıl Türkiye kamuoyuna yalan söyledi. Oslo sürecinden çıkarılacak en önemli ders budur; açık ve samimi olacaksınız. Yalan söylemekten vazgeçeceksiniz. Görüşmeler tıkandığı noktada çıkıp açıkça "Bu görüşmelerde önümüze gelen protokoller var bunu kabul etmiyoruz savaşa geri dönüyoruz' diyecektiniz. İşte Oslo sürecinde çıkarılması gereken ikinci derste budur. Tarafların önerileri yakın hale getirilir uzlaşma olur bundan sonra da çözüm gelişir. Bu konuda muğlaklık devam ediyor. Ortaya çıkan mutaabakat metni midir? Protokol müdür? Yoksa Sayın Öcalan'ın sunduğu metin midir? Hükümet sürekli bunlardan birini kullanıyor. Biz bilmek istiyoruz hükümetin planı nedir. Hükümet masaya ne koymuştur. Hükümetin bir teklif ile gitmemiştir. Eğer gitmiş ise o teklifi sunsun hep birlikte çalışalım. Eğer yeniden benzer bir süreç başlayacaksa biz hükümetin Kürtlere ne önerdiğini duymak istiyoruz. Somut önerileri olmayan kimsenin peşinden hiç kimse gitmez."

Kürt siyasetçilere yönelik operasyonların devam ettiği süreçte, görüşmeler devam edilmesi söyleminin bir çelişki olduğunu kaydeden Kışanak, "Neredeyse 10 bine yakın arkadaşımız cezaevinde. Kürt sorununda tüm kesimler tutuklandı. O zaman bu sürecin samimiyetine kim inanır" dedi. BDP'nin her zaman yeni bir müzakere ve diyalogdan yana olduğunu da söyleyen Kışanak, sürecin kesinlikle yeniden başlaması gerektiğini ifade ederek şöyle devam etti:

"Kürt sorunu "terör' sorunu değildir. Kürt halkı artık ikinci sınıf olarak yaşamayacak. Kürt halkı artık köleliği kabul etmeyecek. Anadili ile ilgili bütün sorunların ortadan kalkması talebini, yönetime katılma isteğini, kendini yönetme isteğini görerek yola çıkacaksınız. Kürt halkı bu taleplerinin tamamını eşit bir yaşamın talepleri olarak görüyor. Açıkça söylüyoruz. Birlikte yaşamak istiyoruz. Özgür ve demokratik geleceği birlikte kurmak istiyoruz. Özgür olmak istiyoruz. Çocuklarımız "varlığım Türk varlığına armağan olsun' diyerek güne başlamayacaklar. Çözüm mümkündür."

Başbakan Erdoğan'ın AKP kongresinde yaptığı konuşmayı değerlendiren Kışanak, çözüm yaklaşımının olmadığını belirterek, "Ortada bir mazlumluk yok. Kendisini her şeyin karar mercii gören bir yaklaşım var. İşte sorunun asıl kaynağı buradadır. Gelin kolumun altına girin sizi himaye edeyim diyor. 16.yy'da bu mümkündü. İmparatorluklar himaye üzerine kurulur. Ama artık o dönemlerde yaşamıyoruz. Demokratik bir yaşamdan bahsediyoruz. Kimse kimsenin himayesine girmeyecek. Herkes özgürlükleri ile eşit yurttaş olarak yaşayacak. Bunu kabul ederseniz birlikte yaşamak mümkündür" dedi.

-ÖCALAN-

Kürt halkının eşit yurttaşlık hakkının gereklerini yerine getirecek bir muhatap aradığını dikkat çeken Kışanak, şöyle devam etti:

"Biz demokrasinin kriterlerinden bahsediyoruz. Kürt halkının politikaları ve çözüm önerileri de muhatabı da bellidir. Kürt halkı Sayın Öcalan'a halk önderi diyor. Özgürlüğünü istiyor. Bunun gerekleri yerine getirilmelidir. Sayın Öcalan'a "elimizin altında enstürmandır' yaklaşımı çözüm getirmez. Birlikte yaşam iradesini en güçlü şekilde koruyabilmek için Sayın Öcalan'ın rolünü oynayacağı koşullara kavuşması gerekiyor. Biz yarın çözüm beklerken, onlar çözümü 2023 yılına erteliyorlar. Kim öle kim kala sayın başbakan. En acil çözüm bekleyen sorunları erteleyen bir yaklaşımı çözüm olarak dayatamazsın. Anadilde savunma imkanı verilecekmiş deniliyor. 3 yıldır arkadaşlarımız sorgusuz sualsiz cezaevinden mahkemeye getirilip götürülüyor. Daha dün İstanbul'da ki KCK davasında savunma hakkını polis zoruyla engelliyorsunuz. Ondan sonra 2023'ü bekleyin diyorsunuz. Bu yaklaşımdan barış çıkmaz. Kamu hizmetinin anadilde alınması önemli bir konudur. Ancak bunlar tercüman vasıtası ile diyorlar. Yani bu hizmetin alınmasından bahsetmiyor. Kamu hizmeti veren Kürt olsa bile Türkçe konuşacak karşısındaki eğer Türkçe bilmiyorsa tercüman aracılığı ile dersini anlatacak. Bunun neresi çözümdür. Böyle bir mantık ile Kürt halkını yönetemezsiniz."

-MECLİSİN ÖNEMİ-

Kışanak, "Bu ülkenin gencecik çocuklarını ölüme ve öldürmeye göndermekten vazgeçin" diyerek BDP'nin "zerre kadar olumlu yaklaşımı" karşılık vereceğini belirterek, "O kadar ölüme karşın rahat uyuyorsan sen insanlığını yitirmişsindir. Çözüme götürecek bütün çabalara destek veririz. Yeni bir oyalama, kandırma sürecine hiç kimsenin tahammülü kalmadı. Güven zedelenmiştir. Yeni bir diyalog ve müzakere için acil olarak güven geliştirici adımlara ihtiyaç var. Parlamento bu konuda inisiyatif almalı ve ön açısı adımlar atmalıdır" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler