Sağlık Bakanlığı 2010 yılında bu gidişe bir son vermek için güzellik merkezlerinin ve salonlarının polikliniğe dönüşmeleri için bir şartname yayınladı. Buna göre güzellik merkezleri şartnamede yer alan bir takım zorunlulukları yerine getirerek polikliniğe dönüşebilirlerdi. Bu süre içinde şartnameyi yerine getirerek tamamlayanlar Özel Poliklinik olarak yollarına devam ederken, “hayır” demeyi tercih edenler ise belediyelere bağlı olarak “güzellik salonu” olarak hayatlarına kanunla yasaklanan Lazer Epilasyon ve IPL uygulamalarını yapmayarak devam edebilirdi.
Ancak belediyeler tarafından yetersiz denetlenen güzellik salonlarında hala yasak cihazların kullanımı devam etmekte ve giderek de yaygınlaşmaktadır. Görülen vaka sayısında artış olması ve tehlikenin giderek büyüdüğünü gören Sağlık Bakanlığı, Kasım ayında İl Sağlık Müdürlüklerine genelge göndererek; “ilinizde faaliyet gösteren güzellik salonlarında mevzuata aykırı olarak lazer ve foto epilasyon uygulamalarının yapılıp yapılmadığının belediyeler ile koordineli olarak denetlenmesi, mevzuata aykırı işlemlerin yapıldığının tespiti halinde Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulması hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim” demiştir.
Sağlık Bakanlığı’nın konuya göstermiş olduğu hassasiyetin yanı sıra sağlık kuruluşu olmayan salonlarda Sağlık Bakanlığı’nın yasakladığı tıbbi cihazların kullanılması, özellikle Lazer Epilasyon ve IPL Epilasyon yapılması polikliniklerin de tepkisine yol açtı. Bu noktada güzellik merkezinden polikliniğe dönüşen sağlık kuruluşlarının yaşadığı ve ileride karşılaşabileceği sorunlara karşı birlikte hareket edebilmek için kurulan Özel Poliklinik İşletmecileri Derneği de harekete geçti.
İstanbul’da yüzden fazla üye ile kurulan OPİD (Özel Poliklinik İşletmecileri Derneği) belediyeler ve savcılıklar nezdinde harekete geçerek Güzellik Salonlarında yetkisiz ellerde, hekim gözetimi olmadan kullanılan lazer ve IPL cihazlarının engellenmesi için girişimlere başladı.
Dernek yönetim kurulu tarafından yapılan açıklamada “halkımız bu yasak işlemleri yapan güzellik salonlarına toplu ücret ödememelidir, kanun dışı uygulamalar yapan, halk sağlığını tehlikeye atan bu yerler Sağlık Bakanlığı’nın, İl Sağlık Müdürlükleri’nin, Belediyelerin ve Türk adaletinin ve derneğimizin işbirliği ile kısa sürede kapatılacaktır” denmiştir. Açıklamada yine, sağlık hizmetlerinin Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı ve Sağlık Bakanlığının denetlediği sağlık kuruluşlarında verildiğini ve halkın tercihini bu yönde yapması gerektiğini halk sağlığı açısından önemli olduğu vurgulanmıştır.
Lazer, Lazer Epilasyon ve IPL’de halkı bekleyen büyük tehlike
• İşin ehli olmayan kişiler tarafından doktor gözetiminde yapılmayan lazer epilasyon ve IPL uygulaması ciddi zarar verebilecek, ciltte kalıcı yanık izleri bırakabilmektedir. Güzellik salonlarında; lazer/IPL ve foto epilasyon gibi tıbbi işlemler, tıp eğitimi almamış kişiler tarafından yapıldığında ciddi sağlık sorunları yaşanmaktadır. Kamu sağlığıyla ilgili olması sebebiyle bu tıbbi işlemler münhasıran TIP EĞİTİMİ ALMIŞ DOKTORLAR tarafından yerine getirilebilir.
• Yine bunların yanı sıra “Güzellik salonlarının reklam ve diğer tanıtım faaliyetlerinde lazer epilasyon, lazer veya IPL ile akne, cilt yenileme, vasküler damar tedavisi, pigmentli lezyon tedavisi yapılır biçiminde tanımların kullanılması ve Güzellik salonunda tıp fakültesi mezunu olan biri çalışsa bile mezoterapi, akupuntur, lipoelektro gibi her türlü invazif girişimler ile tabip yetkisinde olan tıbbi işlemlerin yapılması yasalarla yasaklanmıştır.
• Güzellik Salonları’nda beşeri tıbbi ürün tavsiye edilemez ve hastalıkların tedavisine ilişkin tavsiyelerde bulunamaz.