LEFKOŞA (İHA) - Kıbrıs Rum kesiminde yayınlanan Fileleftheros gazetesi ve diğer basın organları, Güney Kıbrıs'ta Elmas Güzelyurtlu ile eşi Zerrin ve kızları Eylül Güzelyurtlu'nun öldürülmelerine ilişkin haberlere bugün de geniş yer verdi.
Fileleftheros, "Bulmacanın Başlangıcı Kilit Tanıklıklar" başlığıyla verdiği haberde, Rum polisinin, Güzelyurtlu ve ailesinin öldürüldükleri Lefkoşa-Larnaka yolundaki noktayı dün akşam yaklaşık bir saat trafiğe kapatarak yeniden inceleme yaptığını, ayrıca cinayetlerin işlendiği gece söz konusu yoldan geçen çeşitli kişilerin tanıklıklarına başvurduğunu yazdı.
Gazete, Rum polisinin elinde bu tanıkların ifadelerinin bulunduğunu ve bu ifadelerin cinayetin faillerini ortaya çıkarmasa bile olayın nasıl geliştiğine ilişkin bazı ipuçları verdiğini belirtti.
Gazete, Rum makamlarının Güzelyurtlu ve ailesinin öldürülmesinin ekonomik ya da siyasi nedenlere bağlı olduğu inancını taşıdığını belirterek, Rum Adalet ve Kamu Düzeni Bakanı Doros Thedoru'nun dün yaptığı açıklamada, cinayeti işleyenlerin büyük ihtimalle içerden, yani Güzelyurtlu'yu tanıyan birisinden yardım aldıklarını söylediğini yazdı.
Gazete, Rum makamları tarafından dikkate alınan ilk öğenin, Zerrin Güzelyurtlu'nun, kendisinin ve kızının bağlanmış olduğu koli bandından kurtulması olduğunu belirterek, Zerrin ve Eylül'ün bantlarından kurtulmaları üzerine arabada bulunan şahıslara saldırdıklarını ve şahısların ise arabayı durdurarak söz konusu cinayetleri işlemiş olduklarına inanıldığını belirtti.
Gazete, ikinci öğenin ise cinayetin işlendiği anda oradan geçen kişilerin tanıklıkları olduğunu ve bu kişilerin tanıklıklarının Rum polisine olayın nasıl gerçekleştirildiğini aydınlatması için önemli ipuçları verdiğini vurguladı.
Rum polisinin bu verilere dayanarak sınır kapılarında tutulan araç kayıt listelerinden ve İngilizlerin listesinden, cinayeti gerçekleştirenlerin arabasına ilişkin verileri incelediğini belirten gazete, sınır kapılarında Rum polisi tarafından Güney Kıbrıs'a geçiş yapan araçların plakalarının, türlerinin ve içerisinde bulunan kişi sayısının kayıt altına alınmış olduğunu ve bu kayıtların incelemeye alındığını yazdı.
Haberde ayrıca, Zerrin Güzelyurtlu'nun elinde bulunan koli bandı üzerinde, DNA'ya örnek olabilecek iz bulunması için incelemelerin sürdürüldüğü belirtildi.
Öte yandan gazete, Rum Adalet ve Kamu Düzeni Bakanı Doros Thedoru'nun dün yaptığı açıklamalarda ayrıca, KKTC'yi "devletin güvenlik sisteminde bir delik" olarak nitelendirdiğini ve yasadışı işlerle uğraşanların Güney Kıbrıs'a gerek Rum yönetimi tarafından kontrol edilemeyen noktalardan gerek Yeşilhat'ın diğer noktalarından kolaylıkla gelebildiklerini, Güney Kıbrıs'a geçen Kıbrıslı Türklerin kontrolünün sadece kimlik kontrolünü içerdiğini ve sabahları ise Güney Kıbrıs'a çalışmaya giden Kıbrıslı Türk işçilerin hepsinin kontrol edilmediğini söylediğini yazdı.
Thedoru, Güzelyurtlu cinayetini gerçekleştirenlerin, Güzelyurtlu ve ailesini kaçırdıktan sonra Pergama'dan (Beyarmudu) KKTC'ye geçmeyi amaçladıklarını belirterek, Güzelyurtlu ve ailesini kaçıranların amacının Güzelyurtlu'yu KKTC mahkemelerine çıkararak Başbakan Mehmet Ali Talat'ın önümüzdeki seçimlerde yara almasını sağlamak olduğunu da iddia etti.
Rum Hükümet Sözcüsü Kipros Hrisostomidis ise yaptığı açıklamada, Rum hükümetinin "Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki dolaşım hakkını korumak istediğini ve bu yüzden barikatlarda geçişlerin devam ettiğini" söyledi.
Habere göre Hrisostomidis, Theodoru'nun "işgal bölgelerinin Kıbrıs Cumhuriyeti ve Avrupa'nın güvenliğinde bir delik teşkil ettiği" şeklindeki açıklamasının sorulması üzerine ise, "Elbette normal bir durum teşkil etmemektedir. Çünkü işgal yüzünden yasal hükümetin kontrolü dışında olan bir işgal durumu mevcuttur" dedi.
Öte yandan Rum İçişleri Bakanı Andreas Hristu ise yaptığı açıklamada, güvenliğin sınır noktalarından geçişlerle doğrudan ilişkisi olmadığını, birini öldürmek isteyen birisinin elinde silahla polisin kontrol ettiği noktalardan geçmeyeceğini, üstelik Rum Yönetimi'nin tam kontrolü altında bulunmayan iki geçiş noktasının bulunduğunu söyledi.
Habere göre Hristu, "Kıbrıslı Rumlar ve Türkler yeterince zekidir ve acı da olsa bazı tecrübelerinden ötürü bu tür olayların Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türklerle ilişkili olmadığını anlamakta olduklarına inanıyorum" şeklinde konuştu.
Simerini gazetesi ise, Güzelyurtlu ve ailesinin cinayetine ilişkin haberinde, Rum polisinin kaçırılarak fidye istenmesi ihtimalini de araştırmakta olduğunu yazdı.
Gazete, Elmas Güzelyurtlu'nun oğlu Mehmet Güzelyurtlu'nun Rum polisine önemli bilgiler verdiğini, babasının ilişkileri ve alışverişi bulunan kişilerin yanı sıra öldürülmesini isteyebilecek kişilerin adlarını da Rum polisine vermiş olduğunu çok sayfalı ifadede belirttiğini yazdı.
Güzelyurtlu ve ailesinin fidye istenmek amacıyla kaçırıldıklarının, ancak daha sonra arabada yaşanan arbede sonucu muhtemelen maske takan kişilerin yüzlerini gördükleri için öldürülmüş olabileceklerini belirten gazete, Zerrin Güzelyurtlu'nun bağlandığı koli bantlarını bıçakla kestiğini ve küçük bıçağın arabada ayaklarının içinde bulunmuş olduğunu yazdı.
Gazete ayrıca, Güzelyurtlu'nun Ay Demet'deki evinde yapılan araştırmada da mücadele izlerine rastlandığını, evin giriş bölümü ile üst katlarında birçok mobilyanın dağınık, bazı çekmecelerin açık ve dağıtılmış olduklarının tespit edildiğini de belirtti.
Politis gazetesi ise, "Failleri Tanıdıkları İçin Mi Öldürüldüler" başlığıyla verdiği haberde, Güzelyurtlu ile eşi ve kızının öldürülmesi olayına ilişkin birçok senaryo ve şüphelerin mevcut olduğunu yazdı.
Gazete, Rum Polisi'nden bir kaynağın ise 'olayda Türk İstihbarat Teşkilatı MİT'in parmağı olduğu' şeklindeki söylemlerin birer tahmin olduğunu ve failler yakalanmadan herkesin istediği yorumu yapabileceğini belirttiğini yazdı.'ni ve sabahları ise Güney Kıbr
Habere göre söz konusu kaynak, cinayetlerde MİT'in parmağı bulunduğu iddialarına katılmayarak, katillerin hareket etme şeklinin eğitim almış ajanlara uygun olmadığını ve en büyük olasılığın, cinayetleri kiralık profesyonel katillerin işlemesi olduğunu söyledi.
Haravgi, " Üçlü Cinayet İçin İfade Vermeye Korkuyorlar" başlığını kullanarak verdiği haberinde, üçlü cinayette MİT'in parmağının olduğunu iddia etti ve ayrıca Mehmet Güzelyurtlu ve Güzleyurtlu'nun diğer akrabalarının Rum polisine hiçbir açıklamada bulunmadıklarını belirtti.