Haberal, "Türkiye organ naklinde dünya ile yarışıyor, ancak özellikle kadavradan bağış konusunda yeterli düzeye gelinmedi." dedi.
Haberal, Başkent Üniversitesi Adana Araştırma ve Uygulama Merkezi'nce, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası dolayısıyla düzenlenen toplantıdaki konuşmasında, Türkiye'de organ naklinin geldiği durumu anlattı. Haberal, 1975 yılına gelinceye kadar dünyanın birçok ülkesinde organ nakli yapılırken Türkiye'nin bu konuda daha ilk naklini bile yapmadığını hatırlatarak, 3 Kasım 1975'te ilk böbrek naklinin gerçekleştirildiğini hatırlattı. Organ nakli başladığında bunun dinen caiz olup olmadığı tartışmalarının yaşandığını dile getiren Haberal, o dönemde Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç'ın, organ naklinin yapılabileceğini söylediğini aktardı.
Organ nakli ile ilgili yasanın 3 Haziran 1979'da çıktığını anlatan Haberal, bu yasanın bugün bile geçerliliğini koruduğunu bildirdi. Haberal, gelinen aşamada Türkiye'nin organ naklindeki başarısıyla dünya ülkeleriyle yarıştığını, ancak bağış konusunda yeterli bilinç düzeyine ulaşılmadığına dikkat çekti. Haberal şöyle devam etti: "Ülkemizde yapılan tüm organ nakillerinde canlıdan bağış yüzde 75, kadavradan bağış ise yüzde 25'tir. Bu durumda sağlıklı organlar toprak olurken o organlara ihtiyacı olanlar da toprak oluyor. Bu konuda daha duyarlı olunması için herkes üzerine düşeni yapmalı. Biz hekimlere düşen görev, kadavradan nakilde hastanın yakınlarının güvenini sağlamamızdır. Hasta yakını, hastası için tıbbın tüm imkânlarının kullanıldığını bilmeli. Tüm imkanlara rağmen hasta kurtarılamıyor ve beyin ölümü gerçekleşmişse o zaman kadavradan nakil gündeme geliyor. Onun için de hasta yakınlarının güvenini kazanmak büyük önem taşıyor."
Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi Nefroloji Bölümü'nden Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal ise yaptığı sunumda, Haberal'ın organ bağışı konusunda yaptığı çalışmalara dikkati çekti.
Toplantının sonunda kendileri herhangi bir organlarını ya da beyin ölümü gerçekleşen yakınlarının organlarını bağışlayanlar ile bağış alanlara teşekkür plaketi verildi. Kürsüye gelerek duygularını anlatan bağışçılar ve bağış alanların zaman zaman gözyaşlarını tutamadıkları görüldü.