Behçet hastalığı ya da Behçet sendromu, temel bulguları ilk kez Dr. Hulusi Behçet tarafından tanımlanan ve bu nedenle uluslararası literatürdeki ismini ondan olan yangısal bir hastalıktır. Nedeni tam olarak bilinmemekle beraber bazı araştırmalar kalıtsal olduğunu savunmaktadır. Global olarak hastalığın çoğunluğu erkektir. Amerika, Afrika ve Avrupa’da nadir görülürken en çok Ortadoğu ve Asya’da görülür. Eski İpek ticaret yollarının geçtiği bölgelerde daha yaygın olduğundan yola çıkılarak İpek Yolu hastalığı da denmektedir. Yaşlılar ve çocuklarda görülse de ağırlıklı etkilenenlerin yaş aralığı 20-30'dur. Özgün, direkt olarak hastalığı geçiren bir tedavisi yoktur. Rromatoloji, dermatoloji, göz hastalıkları uzmanları ve gerektiğinde nörolog ve kalp/damar cerrahları hastalığın etkilerini azaltmaya yönelik çalışır, hastalık nedeniyle çıkan problemlerle mücadele ederler.
Behçet hastalığı damar sistemi etkileyen ve tekrarlayan aftöz ülserler, gözle ilgili sorunlar, cilt lezyonları, eklem ağrıları ve diğer sistemleri de içeren nadir bir romatolojik bozukluktur. Bu kompleks hastalık adını Türk dermatolog ve cerrah Hulusi Behçet'ten alır. Behçet hastalığı, dünya genelinde birçok coğrafyada görülebilir. Peki, Behçet hastalığı nedir ve neden olur?
Ciddiye alınmayan ağız yaralarının hayati öneme sahip olabileceğine dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Kavak, ağız yaralarının önemli nedenlerini anlattı. 7 sebebe dikkat çeken Kavak, ağız yaralarının ne kadar süre devam ettiğine dikkat edilmesini söyledi.
Eşinden gördüğü şiddet sonrası baygınlık geçiren kadın, hastaneye götürüldüğünde behçet hastalığına yakalandığını öğrendi. Eşinin de terk ettiği kadına annesi bakmaya başladı.
Behçet hastalığı veya Behçet sendromu, kan damarlarının ve dokularının iltihaplanmasıyla sonuçlanan nadir ve tam olarak anlaşılamayan bir durumdur. Behçet hastalığının teşhisini doğrulamak zor olabilir çünkü semptomlar çok geniş kapsamlı ve geneldir.
Behçet hastalığı, Türk doktor Hulusi Behçet tarafından tanımlanan ve dünyada herkes tarafından behçet sendromu olarak bilinen bir hastalıktır. Özellik itibariyle damarları tutar. Hangi bölgedeki damarları tuttuysa, o organ sisteminde yarattığı hastalıklarla karakterize edilir. En sık görülen bulguları ağızda aft adı verilen yaraların çıkmasıdır. Bu yaraların genital bölgede de görülme şansı vardır. Behçet hastalığının en önemli belirtisi gözleri tutmasıdır. Göz kayıplarına neden olabilmektedir.
Ağız çevresi ve genital bölgede yaralar şeklinde ortaya çıkan Behçet hastalığı, 1937 yılında Prof. Dr. Hulusi Behçet tarafından tanımlanmıştır. Hastalığın ilk teşhisinin ardından bugüne kadar geçen sürede göz, eklem, beyin ve deri üzerinde tutuluma sebep olduğu gözlemlenmiştir.
Tüm Uyku Tıbbı ve Araştırmaları Derneği Başkanı Doç. Dr. Vural Fidan tarafından tanımlanan hastalık bulguları, "Fidan Sendromu" olarak dünya tıp literatüründe yerini aldı
Behçet hastalığının çocuklarda da görüldüğünü ancak genellikle 20-40'lu yaşlarda ortaya daha sık çıktığını kaydeden uzmanlar, erken teşhis ve tedavi için hastalığın belirtilerine dikkat çekti.
Genellikle 20-30’lu yaşlarda ortaya çıkan Behçet hastalığının şiddeti kişiden kişiye farklılık gösteriyor.
Memorial Hastanesi Dermatoloji Bölümü doktorları ‘Behçet Hastalığı' ile ilgili bilgi verdi.
Denizli Devlet Hastanesi (DDH) uzmanları, Behçet hastalığının tedavi altına alınmadığı takdirde vaskülit denilen damar iltihaplarına neden olarak hayatı tehdit ettiği bildirdi.
Göz muayenesi sırasında saptanan bulgular, hastalıklara tanı konmasında önemli rol oynuyor. Özellikle diyabet, hipertansiyon, kan hastalıkları, guatr, beyin tümörleri, behçet hastalığı, romatizmal ve multipl skleroz hastalıkları tanısını koymada göz muayenesi önem taşıyor.