Bilim tarihi bölümü; sıkı bir disiplin gerektiren, bilim tarihinin yanında tarihçilerin çalışmalarını da inceleyen bir bölümdür. Bölümü en çok tercih edenler tarihe ilgi duyan kişilerdir. Bilim Tarihi mezunları ne iş yapar, nerelerde çalışır?
Kimi hala çözülemedi kimiyse mantıklı sebepleri açıklandığı halde kafalarda soru işaretleri bırakmaya devam etti. İşte duyunca şaşıp kalacağınız dünyanın en ilginç 5 olayı...
Dizi ve filmlere konu olan bedeni bir kapsül içinde dondurma işleminin aslında gerçek olduğunu hiç düşündünüz mü? 100 yıl boyunca bir kapsülde dondurulan ve yıllar sonra uyandırılan o insanlar aslında bir projeye dahildi. 1960’lı yıllarda başlatılan proje Cryonics adıyla tanındı.
Herkes ünlü kitap ve film karakteri olan Frankenstein’ı tanır. Mary Shelley’in kaleminde yaratılan bu karakter ölüleri canlandırma tutkusuyla tanınır. Öyle ki Frankstein, ölü bedenlerinden elde ettiği parçaları birleştirerek yeni bir insan yaratmayı kafasına koymuştur. Shelley’in bu karakteri kurgularken gerçek bir bilim insanından esinlendiğini hiç düşündünüz mü?
Fizik dünyasının dahi isimlerinden biri olarak kabul edilen Albert Einstein, ürettiği fizik teorilerinin yanında gündelik hayatında oldukça sosyal bir kişilik olarak tanımlanıyor. Einstein, kitap kulübü kurdu, keman çaldı ve Kudüs’teki İbrani Üniversitesi’nin kurulmasına yardımcı oldu. Bütün bunların yanında oldukça şaşıracağınız buluşlara imza attı.
Sizi çok üzen durumlar karşısında kimi zaman gözyaşlarınıza hakim olamazsınız. Bir kere ağlamaya başlayınca o rahatlama hissiyle beraber aslında uzun süre kendinize engel olamayabilirsiniz. Sonrasında ise bir baş ağrısı vücudunuza yerleşir. Peki ağladıktan sonra neden başınız ağrır?
Reform hareketleri ve dini baskılar nedeniyle 18. yüzyılda İsviçre ve Almanya'dan dini özgürlük vadeden Yeni Dünya'ya göç eden ve bugün nüfusu 300 bini bulan gelenekçi Hristiyan mezhebi, hala Avrupa’dan ABD'ye göç ettikleri günkü şartlarda yaşıyor. Modern hayatı ve teknolojiyi reddeden, el emeğine ve işçiliğe önem veren bu topluluk, teknoloji devi ABD'de her türlü teknolojiden uzak yaşıyor.
Her sabah uyandığınızda ilk olarak yatakta esnediğinize eminiz. Esnemenin uykunuzu tam almadığınıza işaret ettiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çoğu zaman buna dikkat etmeden yapıyorsunuz. Ancak bu eylem aslında vücudunuza büyük katkı sağlıyor.
Tarihin en gizemli ve korkunç dönemlerinden bir tanesi Adolf Hitler yönetimindeki Nazi Almanyası olarak kabul ediliyor. Bu dönem aslında insanlık tarihine zalim uygulamalarıyla damga vurdu. Tarih öğretmeni Ron Jones, Nazi Almayasını öğrencilerine anlatabilmek için akıllara durgunluk veren bir deneye imza attı.
Matematikte bilinmeyen denklemlerin çözümünde x harfi sıklıkla kullanılır. Alfabemizde olmamasına rağmen neden x harfinin kullanıldığını merak ettiniz mi? Bilinmeyenin tanımı x harfinin hikayesi Ömer Hayyam’a kadar uzanıyor.
Yaratıcı olmanın insan bedeni ve beyni üzerinde iyileştirici bir etkisi vardır. Yaratıcı olmak ve bunun sonucunda yeni şeyler icat etmek kendinizi daha iyi hissetmeniz yardımcı olur. Bir resim çizmek, şarkı yazmak ya da çok sevdiğiniz hobinizi gerçekleştirmek yaratıcılık olarak değerlendirilir. Ancak bazı çocuklar bunun ötesine geçti ve su temizleme cihazı gibi teknoloji harikası ürünler icat ettiler. Sizler için tüm dünyada büyük ses getiren çocuk mucitleri araştırdık.
Tarih boyunca bilim insanları ve mucitler pek çok alanda araştırmalar yaptı. Bu süreç içerisinde aslında birçok sorunun çözümü olabilecek çareler üretildi. Yüzyıllar öncesinde yaşayan insanların akıllarına dahi gelmeyecek birçok buluş teknolojinin kucağında doğdu.
Dünya nüfusunun pek de azımsanmayacak bir bölümü solaktır. Solak olma durumu aslında beraberinde birçok şehir efsanesi ve kuralları da getirmiştir. Sağlakların egemen olduğu bir dünyada elbette ki solak olmak önceki yıllarda oldukça ayırt edici bir özellikti. O dönemde ebeveynler çocuklarının solak olmasını istemediği için sağ ellerini kullanmaya itmişti. Peki neden sağ ya da sol elimizi baskın olarak kullanıyoruz?
İnsanlık tarihi boyunca birçok vahşi ve etik açıdan tartışılan deney kayıtlara geçti. Bilim adına yapıldığı öne sürülen bu deneylerde işe yarayacak bilgiler elde etmek için insanlar üzerinde acımasız yöntemler denendi. İşte kontrol dışına çıkan tarihteki en korkunç deneylerinden biri olarak gösterilen Tuskegee Frengi’nin çalışmasının detayları...
Mutlu yaşamanın ya da salt mutluluğun sırrını bilen var mı? Herkese göre mutluluk değişkenlik gösteren temel bir histir. Aslında insanlar hayatları boyunca mutluluğa erişmek için büyük bir çaba sarf etmiştir. Bu çabaların en büyüğü ise Harvard Üniversitesi’nde yapılan 75 yıllık deney olarak ortaya çıktı.
Bilimin sürekli olarak gelişimi tarih boyunca yapılan birçok deneye bağlıdır. Çünkü deneyler sonucunda ortaya çıkan çalışmalar günümüzün bilim dünyasının temellerini oluşturmuştur. Bilimin bugünkü konumuna gelişi elbette ki sürekli sorgulayan ve araştırma dürtüsünü kaybetmeyen insanlar sayesinde olmuştur. Kimi zaman insanlık açısından kötü sonuçlara gebe olan deneyler bazı durumlarda da aydınlatıcı rol üstlenmiştir.
1951 yılında sadece 31 yaşındayken hayatını kaybeden Henrietta Lacks’ın, dünyada yaşayan her insanın hayatına aşılarla, ilaçlarla veya bir şekilde etki ettiği kabul ediliyor. Ölümsüz olarak kabul edilen Lacks milyonlarca insanın hayatını kurtardı.
İnsan psikolojisini anlamak, bilimsel çalışmaların temelini oluşturdu. Tarih boyunca insan psikolojisini anlamak adına birçok deney yapıldı ancak bazıları hiç unutulmayacak veriler sundu. Bu deneylerden bazıları büyük tartışmalara yol açtı. Etik anlamda sorunlara yol açan bilimsel çalışmalardan biri de Jane Elliott’un deneyi oldu. Dr. Martin Luther King’in 1968’de öldürülmesiyle ortaya çıkan deneyi bir öğretmen öğrencileri üzerinde denedi.
Tarih boyunca bilim insanları, bireylerin davranışlarını anlamak ve yorumlamak için birçok çalışmaya imza attı. Bu çalışmalar sırasında insanların duyguları bilimin konusu oldu. Bilimsel sonuçlara ulaşmak için yapılan çalışmalar kimi zaman istemeyen sonuçlar doğurdu. Psikolog Harry Harlow’un ‘Sahte Anne’ deneyi de bilimin karanlık yüzünü bütün çarpıcılığıyla ortaya koyan bir araştırma olarak tarihe geçti.
Tarih boyunca bilim insanları çeşitli çalışmalar yürütmüştür. Savaşın gölgesinde yürütülen araştırmalar çoğu zaman acımasız olarak değerlendirilmiştir. Bilim insanları hedefe ulaşmak için her yolun mubah olduğunu düşünerek korkunç deneylere imza atmıştır.
Oyuk Dünya Teorisi’ne tıpkı Düz Dünya Teorisi gibi azımsanmayacak derece bir kesim inanıyor. Oyuk dünya teorisine (Hollow Earth) göre, yer kabuğunun hemen altında farklı bir atmosferi bulunan ayrı bir dünya bulunuyor. Agartha ismi verilen bu yeraltı organizasyonunda kadim bir medeniyet muhteşem mimariye sahip bir şehirde yaşıyor.
Dünya tarihi boyunca insanlığın gizemini çözmek için sayısız bilimsel çalışmaya imza atıldı. Uzun yıllar süren bilimsel araştırmalar sonucunda birçok gizemli olay açıklansa da dünya üzerinde bilim insanlarının dahi açıklayamadığı pek çok olay vardır.
1977’de, Ohio State Üniversitesi’nin dünya dışı istihbarat arayışını desteklemek için kullanılan Big Ear Radio teleskobu günümüzde “wow!” sinyali olarak bilinen bir sinyal aldı. Gökbilimci Jerry R. Ehman, verilere incelerken anomaliyi keşfetti ve o kadar heyecanlandı ki verinin yanına yuvarlak içine alarak “wow!” notunu düştü. Çünkü sinyal 72 saniye uzunluğundaydı ancak maalesef bir daha asla tekrarlanmadı.
Bilim insanların hayatını kolaylaştırmak için yüzyıllar süren bir uğraş göstermiştir. Bilinmeyen sırları keşfetmeyi ve gizemleri aydınlaşmak için çalışmalar yapar. Ancak bilimin kontrolsüz bir şekilde kullanılması kimi zaman dönüşü olmayan acılara neden olabilir. Sizler için bilimin neden olabileceği facialardan birini araştırdık. Günümüzde Thalidomide Faciası olarak isimlendirilen olay nedeniyle tüm dünyada yüzlerce bebek sakat olarak doğdu.
Tarihte gizemi henüz çözümlenmemiş pek çok olay bulunuyor. O dönemde bilimin henüz bu kadar gelişmemiş olması aslında olayların çözümlenmesini engelliyordu. 1951 yılında Fransa'daki ufak bir kasabada yaşanan 'Lanetli Ekmek' olayının detaylarını sizler için araştırdık.
Bilim her daim insanoğluna yol gösterici olan en önemli kanıtları sunar. Bilim insanları hayatları boyunca insanları ve yaşanan olayları anlamlandırmak için birçok bilimsel çalışmaya imza atmıştır. Sizler için tarihin en ölümcül ve korkunç deneylerinden biri olarak kabul edilen Nazi subayı Josef Mengele’nin çalışmalarını araştırdık.
İnsan vücudu harika sürprizler taşıyan oldukça mistik bir kimyaya sahiptir. Bazen vücudun elektriği küçük miktarlarda diğer nesnelere iletebildiğini düşünün. Birine yaklaşırken veya bir nesneye dokunurken hiç hafif elektrik çarpması yaşadınız mı? Bu şehir efsanesinin neden oluştuğunu ve nasıl çalıştığını hiç merak ettiniz mi?
Psikoloji tarihi boyunca insanların düşünme ve davranış mekanizmaları üzerine araştırmalar, çalışmalar ve deneyler yapılmıştır. Bu deneyler sonucunda oldukça değerli bilgilere sahip olunmuştur. Ancak bazı deneyler var ki “Bu kadar da olmaz” dedirtmiştir. Psikoloji tarihinin en acımasız, akıllara durgunluk veren ve birbirinden ilginç deneyini sizler için araştırdık. Karşınızda gücün insan üzerindeki etkisini araştıran Stanford Hapishane Deneyi’ne ilişkin bilinmeyen detaylar...
Prof. Dr. İskender Pala: - "Eserleri gençlerimize ve bilim dünyamıza örnek olacaktır. İslam medeniyeti içerisindeki bilimsel gelişmeleri, keşifleri, icatları ortaya çıkarmadaki tarzı bilim adamlarına örnek olacak bir tarzdır" - Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma: - "Rahmetli hoca, Avrupa emperyalizmine karşı özellikle ilmi açıdan bir kaleydi"
"İslam bilimler tarihine adanan ömür: Fuat Sezgin"