Rize'deki 4.7'lik deprem bir anda gündem yarattı. Depreme alışık olmayan Rize halkı, yaşadıkları şaşkınlıkla hem panik hem de şaşkınlık yaşadı. Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’nda bile dördüncü seviye deprem bölgesi olarak işaretlenen Rize'deki depremin nedeni ise merak konusu oldu. Bölgede aktif bir fay hattı olmadığına işaret eden deprem uzmanları Naci Görür, Okan Tüysüz ve Ahmet Övgün Ercan dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Son dakika deprem haberi: Malatya'nın ardından korkutan bir deprem de Rize'de meydana geldi. 4,7 büyüklüğünde depremin merkez üssü Hemşin. Depremi hisseden diğer iller arasında Artvin, Bayburt, Erzurum, Trabzon da var. Korkma nedeniyle 2 sağlık çağrısı alındığı öğrenildi. Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, "Büyük bir deprem olur mu?" sorusuna yanıt olarak beklentisini açıkladı.
Bilim Akademisi Kurucu Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, olası Marmara Depremi hakkında konuştu. Güncel bilimsel araştırma sonuçlarının 30 yıl içerisinde deprem olasılığının Marmara'da yüzde 47 olduğunu vurguladı. Görür, konuya ilişkin "Yüzde 47 şaka değil. Yazı-turayı yüzde 50 ile atıyorsun." dedi. Deprem olasılığının yeterince dikkate alınmadığını da vurgulayan Görür, "Ortada ne var Hükümet ile belediyenin kavgası var." sözleriyle isyan etti.
DASK Koordinatörü Erdal Turgut, deprem ve sel gibi doğal afetlerde DASK poliçesi olan her eve 150 bin liralık acil ihtiyaç ödemesi yapılacağını açıkladı. Ayrıca, yakında hayata geçecek yeni DASK uygulaması sayesinde deprem anında erken uyarı sistemi devreye girecek. Yılbaşında yürürlüğe girmesi planlanan Zorunlu Afet Sigortası (ZAS) ile sigorta kapsamı genişletilecek ve göktaşı ile obruk zararları da güvence altına alınacak.
Deprem Türkiye'de derin yaralar açsa da bazı vicdansızlar bu tür kriz anlarını 'fırsata' çevirmeye devam ediyor. Kahramanmaraş'ta depremzedelere gönderilen yardımların bazı görevliler tarafından satıldığı anlaşıldı. Üstelik içlerinde öğretmen de var. Harekete geçen ekipler 1,5 milyonluk malzemeyle beraber 8 kişiyi gözaltına aldı, 4 kişi tutuklandı.
6 Şubat deprem felaketinin ardından yaptığı açıklamalar dikkatle takip edilen Prof. Dr. Naci Görür, vatandaşların en çok merak ettiği konu olan 'deprem beklenen yerler' ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Beklenen olası İstanbul depremi başta İstanbullular olması üzere bölgede yaşayan vatandaşları endişelendirirken bu kez Naci Görür'ün uyardığı il İstanbul olmadı. İşte Görür'ün deprem riski açısından dikkat çektiği o iller...
Deprem anında ve sonrasında birçok can kurtarması hedeflenen yeni cihaz geliştirildi. DAMAS adı verilen cihaz binalara yerleştirilecek. Uçaklardaki kara kutulara benzeyen cihaz enkaz altındaki sesi 30 kat yükseltiyor, enkaz altındaki canlıların sayısını yüzde 100 doğru tespit ediyor. Cihazın başka birçok hayati özelliği de var!
Olası İstanbul depreminde meydana gelmesi muhtemel ve hayli tedirgin edici bir senaryo gündeme geldi. Marmara Denizi'nde tsunamiyi tetikleyecek üç büyük çukur olduğu tespit edildi. Marmara'da özellikle Tekirdağ tsunami riski altında! Deprem durumunda kentte 1500 - 2000 binanın göçmesi öngörülüyor, ayrıca 2 metreye yakın dalga yüksekliği bekleniyor.
Esenyurt Belediyesi olması muhtemel Marmara depremine karşı ilçede alınması gereken önlemleri de kapsayan bir deprem paneli düzenledi. Panelde konuşan Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki, “Adana’dan Kıbrıs’a doğru giden bir fay hattı var. Bu fay hattının yakında kırılma ihtimali olduğunu düşünüyorum” dedi.
Deprem felaketinde vefat eden annesinden kendine kalan yüzüğü tatil için geldiği Hatay’ın Arsuz ilçesinde kaybeden Zehra Alın’ın yaptığı yürek burkan sosyal medya paylaşımı sonrası ekipler, yüzüğü bulabilmek için çalışma başlattı.
Adana'da sabah saatlerinde peş peşe meydana gelen 3 deprem vatandaşları korkuttu. Kent, güne sarsıntıyla başlarken gözler uzmanların açıklamalarına çevrildi. Kozan merkezli, birer dakika arayla 4.6, 4.5 ve 4.0 büyüklüğündeki depremlerden sonra Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy da çarpıcı açıklamalarda bulundu. 6 ve üzeri deprem üretebilecek faylara dikkat çeken Ersoy, "Bu depremi uyarıcı olarak ele alabiliriz" dedi.
Dün akşam saat 22.26'da Marmara Denizi'nde meydana 4.1 büyüklüğündeki deprem pek çok ilde hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar tedirginlik yaşarken gözler uzmanların yaptığı açıklamalara çevrildi. Deprem uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy "Burası enteresan yerlerden bir tanesi" ifadelerini kullanırken "Depremin yerine özellikle baktım. Tam Kuzey Anadolu fayının üzerine düşmüyor" dedi.
6 Şubat depremlerinden sonra Türkiye'deki herkesin ana gündemi yapıların sağlamlığı oldu. Yapılar kadar önemli bir konu daha var, o da zemin. Ancak zeminin sağlamlığını ölçebilecek bir teknolojiye herkes ulaşmıyordu. Yeni geliştirilen Deprem Bilgi Sistemiyle isteyen her vatandaş istediği bölgenin zeminin durumunu ücretsiz öğrenebilecek. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında geliştirilen uygulamada bilgiler Amerikan Jeoloji Servisi'nden alındı.
İran'ın Kaşmer şehrinde 4.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem sonrası 4 kişinin hayatını kaybettiği öğrenilirken, 120 kişi de yaralandı. Bölgede arama-kurtarma çalışmaları devam ediyor.
Küçükçekmece’de 1 kişinin öldüğü, 8 kişinin de yaralandığı bina çökmesi sonrası İstanbul'daki sorunlu yapılar bir kez daha gündem oldu. Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan, "Deprem bile gerekmeden yıkılabilen binalarımız var. İstanbul’da hemen hemen her sene 2-3 tane böyle olay yaşamaktayız. İstanbul'da 2 bin 3 bin binanın böyle olduğunu tahmin etmekteyiz. Bunlar saatli bomba gibi ne zaman patlayacağı belli olmayan fakat zamanı gelince de böyle facialara sebep olan bir durumla karşılaştırıyor" dedi.
Deprem felaketinde yıkılan ve 51 kişinin ölümüne neden olan Gaziantep’teki Furkan Apartmanı ile ilgili 6. duruşma görüldü. Mütalaasını açıklayan savcılık makamı, 3 sanığa üst sınırdan ceza isterken 1 sanık hakkında da beraat talep etti. Duruşma 19 Temmuz'a ertelenirken duruşma sırasında tutuklanmama güvencesi ve kırmızı bültenin kaldırılmasını isteyen firari sanıkların avukatı Ersan Şen ise yoğun tepkiye maruz kaldı. Şen'e tepki gösteren vatandaşlardan biri "Senin paraya mı ihtiyacın var?" dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen ve mücbir sebep hali uzatılan Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ile Gaziantep'in İslahiye ve Nurdağı ilçelerindeki mükellefler, 2 Aralık 2024'e kadar yapılandırma başvurusunda bulunabilecek.
Deprem bölgesindeki anneler, Anneler Günü'ne buruk bir şekilde girse de Hatay'da annelerine çiçek götürmek isteyen vatandaşlara kolaylık olsun diye başlatılan uygulamaya Türkiye'nin dört bir yanından destek yağmasıyla gözler bir nebze olsun sevinç gözyaşlarıyla doldu. Birçok evlat da annelerinin mezarlarına ücretsiz çiçek götürdü.
Bilim Akademisi üyesi, yer bilimci ve deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, 4 il için deprem uyarısında bulundu. Görür, "Bugünlerde daha çok Tunceli, Bingöl Karlıova, Erzincan yöreleri biraz endişelendiriyor. İzmir'de de endişemiz var. Çünkü İzmir'de, 15 fay var. İzmir yarımadasını kesen fayların özelliklerini bilmiyoruz. Bilmediğimiz için sorun olarak düşünüyoruz" dedi. İşte Görür'ün o açıklamaları...
İzmir’de Türk mühendislerden oluşan bir ekip, ‘Deprem Kara Kutu Sistemi’ projesini geliştirdi. Uçaklarda bulunan ve uçağın düşmesini engelleyen ‘kara kutulardan’ esinlenerek geliştirilen proje ile deprem öncesi, sırası ve sonrasında risk oluşturacak 4 faktör engellenerek; muhtemel tehlikelerin önüne geçilmesi amaçlanıyor. Projenin çıkış aşamasını ise 9 Eylül Üniversitesi Deprem Merkezi Kurucusu Prof. Dr. Zafer Akçığ anlattı.
Son yıllarda ilginin giderek arttığı ve satışların yükseldiği karavanlar; bazılarının tam zamanlı evi olmaya başladı. Deprem, pandemi ve yüksek kira gibi nedenlerle alternatif yaşam şekilleri araştıran vatandaşların bir kısmı karavanlara yöneldi. İzmir Kamp ve Karavan Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doğan Mustafa Yokuş, tatil için karavanı tercih edenlerin yanı sıra karavan sahiplerinin yüzde 20'sinin yılın 12 ayı karavanda yaşadığını söyledi. Karavan için '1+1 evde yaşamaktan farkı yok' diyen var.
Astrolog ve yazar Öner Döşer, Simge Fıstıkoğlu'nun sunumuyla gerçekleşen Gözkyüzü Sohbetleri adlı programa konuk oldu. 24 Nisan'da gerçekleşecek olan akrep dolunayının etkilerinden bahseden Döşer, deprem konusunda da uyarılarda bulundu. Sismik artış olduğunu belirten Döşer özellikle 8 Mayıs tarihine dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Afet ve acil durumlar karşısında insanların kendilerini güvenli hissedebilmeleri için toplanma alanlarına ihtiyaçları vardır. Ülkemiz özellikle doğal afetler arasında bulunan deprem açısından oldukça riskli bir bölgedir. Bu yüzden pek çok kişi doğal afetler karşısında toplanma alanlarının hangi bölgelerde olduğunu öğrenmek isteyebilir. Bu alanlar e-Devlet Kapısı üzerinden kolayca sorgulanabilir. Peki, e-Devlet’ten afet ve acil durum toplanma alanı sorgulama nasıl yapılır?
Dünyanın yakından takip ettiği Güneş tutulmasının ardından doğa olayının depremi tetikleyebileceği yorumları gündem oldu. Prof. Dr. Şükrü Ersoy söz konusu iddiaya yanıt verdi. Tarih boyunca tutulmaların hep kötüye yorulduğunu belirten Ersoy yapılan çalışmaların sonucuna dikkat çekti.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri tüm Türkiye'yi yasa boğmuştu. 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde meydana gelen 2 büyük deprem nedeniyle binlerce vatandaşımız hayatını kaybetmişti. 2 büyük deprem, çeşitli araştırmaların da konusu olurken, yapılan bir çalışma ise dikkat çekti. Bu çalışmada 6 şubat depremlerinin meydana geldiği bölgede 1 yıl içerisinde 5 ve üzeri artçı deprem olasılığı hesaplandı. Çalışmayı ise jeoloji uzmanı Prof. Dr. Okan Tüysüz yorumladı.
Kocaeli Üniversitesi'nden Prof. Dr. Şerif Barış, korkutan bir deprem uyarısında bulundu. Bursa'daki İznik fayı ve Gemlik fayına dikkat çeken Barış, "Bursa'nın içerisinde kırılmamış birçok fay var. İşte bu faylar potansiyel tehlike. İznik-Mekece fayı kırılırsa 7,2. Gemlik fayı 6,9. Bu ikisi birden kırılırsa 7,7. Burada olacak bir afet sadece İstanbul'u, sadece Adapazarı'nı, sadece Kocaeli'ni değil; tüm Marmara'yı etkileyecek" dedi. İşte detaylar...
'Deprem ve Dirençli Kentler' isimli konferansta konuşan Prof. Dr. Naci Görür, İzmir senaryosunu anlattı. Görür, "Deprem dirençli yerler, bugünkü bilimle, teknolojiyle yapılabilir.Bunu yapabilecek her şeyimiz var. İnsanlarımız talep etmezse, siyaseti zorlamazsa siyasetçi bu işe girmez. Biz de her depremde binlerce insanımızı toprağa veririz. Bu iş böyle gitmez. Bu deprem işini halletmemiz lazım; aksi halde tarihin çöplüğüne gider" ifadelerini kullandı.
Marmara Bölgesi'nin Güney Marmara Bölümü'ndeki Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova illerinde son aylarda artan deprem hareketliliğini yorumlayan uzmanlar, şehirlerin zemini genel olarak güçlü olmadığı için kentsel dönüşümün hızlanması ve yapı stokunun yenilenmesinde yeni araştırmalar yapılması uyarısında bulundu. Doç. Dr. Mustafa Şenkaya, Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük yıkımın yaşandığı Hatay ile Bursa arasında benzerlikler olduğuna da vurgu yaptı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nden Prof. Dr. Azad Sağlam Selçuk, Hakkari'de sık görülen depremlere değinerek, yaz aylarında kapsamlı bir çalışma yapılacağını belirtti. Prof. Dr. Sağlam, "Bölgede kuzey-güney yönlü bir sıkışma var biliyoruz. Bölge deprem üretme potansiyeli olan yerlerden. Bu yıl yapacağımız çalışmalarla Yüksekova-Şemdinli fay zonunun aslında en son ne zaman deprem ürettiğini bulacağız. Bu hem Türkiye için, hem bizim için önemli bir bilgi olacak" dedi.
Türkiye bugün depremi konuşurken depremin ikincil etkilerinden olan ve yine can kayıplarıyla sonuçlanan heyelan riski açısından özellikle İstanbul'daki durum da tedirgin edici boyutta. Prof. Dr. Tolga Görüm, 6 Şubat sonrası sonrası gerçekleşen heyelanlardaki can kayıplarına dikkat çekip "İstanbul'da 17 binin üzerinde heyelan sahası var, 7 bine yakını aktif" dedi.
Marmara'da son günlerde yaşanan depremlerin ardından Prof. Dr. Naci Görür'den 'canlı fay' uyarısı geldi. Marmara Körfezi'nde son günlerde yaşanan depremlerin büyüklüğünün 4'ün altında olduğunun altını çizen Görür, söz konusu depremler hiç ciddiye almadığını belirtirken, beklenen Marmara depremi için ise uyardı. Görür, yaptığı açıklamada "Orada halihazırda bir deprem bekliyoruz. Orada canlı bir fay var." diye konuştu.
Malatya'nın Battalgazi ilçesinde 16.04'te meydana gelen 5,2 büyüklüğündeki deprem sonrası vatandaşlar büyük panik yaşadı. Herhangi bir olumsuz durum bildirilmeyen deprem sonrası halk, park ve bahçelere akın etti. Deprem sonrasında uzmanlardan ilk değerlendirme geldi. Prof. Dr. Süleyman Pampal, bölgede artçıların meydana gelebileceğini vurguladı. Pampal ayrıca Yedisu fayına dikkat çekerek, "Henüz bu fay kırılmadı. 7-7.5 büyüklüğünde bir deprem üretme riski var." dedi.
Türkiye'de peş peşe yaşanan depremlerin ardından bilimsel çalışmalara da hız verildi. Deprem tehlikesi ile sürekli karşı karşıya olan İzmir’de de bu kapsamda harekete geçilirken çok önemli bir çalışmaya da imza atıldı. İzmir Körfezi’ndeki deprem sonrası tsunami riskinin olacağı alanların hesaplandığı çalışma hakkında konuşan Doç. Dr. Sümer, “Belki de o alanlardan bazılarını toplanma merkezleri arasından çıkartmak zorunda kalacağız” dedi. İşte İzmir’deki deprem ve tsunami tehlikesinin detaylar...
Kağıthane’de sabah saatlerinde 3 katlı binanın balkonu çöktü. Büyük bir gürültüyle çöken balkonun altında kimsenin olmaması olası bir faciayı önledi. Çökme anı güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Çöken balkonun bulunduğu binada oturan bir vatandaş "Burada bir balkon göçmesi var. Biz uyuyorduk. Göçtüğünü de duymadık. Ben bir kaza oldu zannettim. Alt kat üst kat kimse fark etmedi. Deprem de olsa biz duymayız. Çünkü binada deprem güçlendirmesi var" dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Koray Çetin Onalan, "Daha 2 sene öncesine kadar Türkiye'de belki 200-250 tane diri faydan söz ederken; diri fay sayısı, şu anda 500'e çıktı. Türkiye'de 2 bin yıldır deprem üretmeyen faylar var ama süresini doldurmuş. Bundan daha önce haberimiz yoktu. 'Deprem olmaz' dediğimiz yerlerde faylar harekete geçti, deprem olmaya başladı" dedi.
6 Şubat depremlerinin ardından her açıklaması dikkatle takip edilen Prof. Dr. Naci Görür, deprem ve deprem hazırlıklarını Türkiye gündeminde tutmaya devam ediyor. Düzenlenen bir sempozyumda konuşan Naci Görür, 23 kentin fay üzerinde olduğuna dikkat çekerek "Ne belediye başkanının haberi var, ne valinin haberi var, ne hükümetin haberi var. Tehlikeyi söylemesek ‘ay ben korkuyorum. Bu hoca da söylüyor, ben korkuyorum.’ Kork ya, kork. Uyarmayacak mıyız? Bizim böyle bir bilim anlayışımız yok" dedi.
Gemlik Körfezi'nde yaşanan deprem hareketliliği sonrasında gözler beklenen büyük depreme çevrildi. Deprem uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “Marmara’da en son 1766’da çifte bir deprem olmuş. Bunun süresi doldu. Dolayısıyla her an Marmara’da bir deprem olma potansiyeli var" dedi. İstanbul ve çevresinde olacak depremin büyük yıkım yaratacağını söyleyen Prof. Dr. Ersoy, "Özellikle Avrupa yakası Haliç kıyısının güneyindeki tüm ilçeler zemin bakımından hassas" dedi.
Bursa Gemlik'te dün meydana gelen 5.1 ve 4.2 büyüklüğündeki depremler, İstanbul başta olmak üzere Sakarya, Kocaeli gibi çevre illerde de hissedilmişti. Marmara depremiyle ilgili uyarılar gelirken yaşanan deprem vatandaşlarda paniğe yol açtı. Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, depremlerle ilgili olarak "Ayrıntılı çalışma yapılmasına ihtiyaç var. Bildiğimizin çok ötesinde, çok daha fazla faylar söz konusu. Bunların bulunması için de iş birliğine ihtiyaç var" dedi.
Bursa'nın Mudanya ilçesinde bu sabah 10.42 sıralarında meydana gelen 5,1 ve 4,5 büyüklüğündeki depremler sonrasında Marmara Denizi'nde tedirgin eden görüntüler ortaya çıktı. İstanbul Kartal'dan kaydedilen görüntülerde Marmara Denizi'nin köpüklenmesi vatandaşları paniğe sevk etti. İşte o görüntüler!
6 Şubat deprem felaketinin ardından açıklamaları dikkatle takip edilen yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, canlı yayında açıklamalar yaptı. Erzincan-Karlıova arasında deprem beklediklerini ifade eden Naci Görür, "Ben belki de ilk kez söyleyeceğim burada. Tunceli tehdit altında. Çünkü Erzincan-Karlıova arasında Yedisu fayı var. Bu fay deprem üretirse 7,4'e kadar çıkabilir. Tunceli'ye uzak değil. Batıdan da aktif bir fayla çevrilidir" dedi.
Deprem uzmanları Türkiye'nin gündemine paralel olarak bu kez yerel seçimler üzerinden İstanbullu seçmenleri uyardı. Profesör doktorlar Naci Görür, Mikdat Kadıoğlu, Ahmet Ercan ve Cenk Yaltırak aynı noktaya parmak bastı: 'Seçmenin oy vereceği aday İstanbul'da deprem planına sahip olmalı.' Uzmanlar seçilecek kişinin de depremle ilgili uzmanlığının bulunmasının önemini vurguladı. Kadıoğlu'nun "İstanbul'u depreme hazırlayacak vizyon olmazsa tonlarca betonun altında kalıp ölürüz" sözleri dikkat çekti
Türkiye'nin değişmeyen gündemi depremler konusunda deprem uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy'dan "Önümüzde vahim bir tablo var" uyarısı geldi. Marmara'da uzun süredir beklenen deprem için Ersoy yakın bir zamanı işaret edip 7.5 büyüklüğünde deprem bekleyebileceğimizi dile getirdi. Ersoy'un depremlerle ilgili ses getirecek açıklamalarında en çok hasarın yaşanması öngörülen bölge de yer aldı.
Hatay’da depremin ortadan ikiye ayırdığı 33 dönümlük zeytin bahçesinde hasat başladı. Depremzede aile, fay hattının devasa bir yarık oluşturduğu bahçede tedirginlik içerisinde hasada devam ediyor. Ahmet Genç, "Şu karşı olan taraflar bana ait. Üç yüz metre aşağı yukarı ara mesafemiz var. Oraya nasıl gideceğimi bilmiyorum. Bir yol var diyorlar ama bizim tarlaya çıkar mı bilmiyorum." dedi. Genç devamında "Eskiden güle oynaya çalışıyorduk malımızda, bugün korkuyla topluyoruz" ifadelerini kullandı.
Ülkemizde 2000 yılından bu yana uygulanan DASK Doğal Afet Sigortaları Kurumu anlamına gelir. Sorumluluğu Türkiye’de zorunlu olarak yapılan Zorunlu Deprem Sigortası uygulama, edindirme ve yönetme üzerinedir. Tüzel kimlikli bir kamu kuruluşu olan DASK, tüm ülkede bazı sigorta şirketleri, banka şubeleri ve bunlara bağlı olan acenteler ile birlikte hizmet verir.
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür katıldığı törende Doğu Anadolu Bölgesine dikkat çekerek, "Gözümüzü açtığımız zaman Doğu Anadolu'da 7 ve üstü deprem olup binlerce canımızı kaybedebiliriz." dedi. Depremlerin 13 milyon yıldır devam ettiğini ve devam edeceğini vurgulayan Görür, "Dünyanın iç yapısından dolayı deprem oluyor, ay ile güneşle, bulutla, sıcaklıkla, HAARP gemisiyle, Amerika'nın gemisi ve uçağıyla ne alakası var? İlgisi yok." ifadelerini kullandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, deprem konusunda alınması gereken önlemlerin altını çizdi. Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Ege Bölgesi'ne dikkat çeken Özhaseki, "Binlerce yıldır bu fay hatlarında bir hareketlilik var. Bunu bilerek hareket etmek lazım. Doğayla kavga olmaz. Siz oraya kafa tutarsanız, yüzde 100 yenilirsiniz" dedi" dedi.
Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür bu kez Tunceli'yi uyardı. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın deprem süresinin dolduğunu belirten Görür, "Tunceli’nin kuzeyinde bir fay var. Bizim Yedisu fayı dediğimiz Kuzey Anadolu fayının bir bölümü. Orası çok etkin ve hızlı. Yılda 2,5 santim hareket ediyor. Yaklaşık 250 senede bir deprem üretiyor. Oradan çok endişemiz var bizim. Tunceli’yi etkileyebilecek ciddi bir durum." ifadelerini kullandı.
AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar 'olası İstanbul depremi' açıklamasında 262 gözlem istasyonuyla depremi oluşturması düşünülen fayın takip edildiğini belirtip “Depremsellik ve bölgenin izlenmesi açısından baktığımızda; Marmara bölgesi, dünyanın belki de en iyi izlenen bölgelerinden biri" dedi. Tatar "AFAD bünyesinde deprem dairemiz içerisinde 7/24 görev yapan bir deprem izleme ve değerlendirme merkezimiz var. Ülkemizin depremler anlamında nabzının tutulduğu bir yer" dedi.
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Malatya'da meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki deprem sonrası dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Depremle ilgili değerlendirmelerde bulunan Sözbilir, depremin diri fay sınıfında değerlendirilmeyen bir faydan kaynaklanmış olabileceğini söyledi. Sözbilir, "Büyük olasılıkla Yeşilyurt güneyinde var olan fakat 2,5 milyon yıldır deprem üretmeyen bir fay, aşırı stres birikimi nedeniyle yeniden aktif hale gelmiş olabilir" ifadelerini kullandı. İşte Sözbilir'in o açıklamaları...
AFAD, Bingöl'de saat 11.19'da 4.2 büyüklüğünde bir deprem olduğunu duyurmuştu. Bingöl'ün Kiğı ilçesinde meydana gelen depremin ardından Prof. Dr. Naci Görür'den dikkat çeken bir uyarı geldi. "Bu bölge stres transferlerinin olduğu bölge" diyen Görür, "Yeri itibarıyla hassas, özenli olmakta yarar var" ifadelerini kullandı.