Akıllı telefonlar günümüzde hayatımızın bir parçası haline geldi. İnsanlar günde ortalama 2.617 kez akıllı telefonun ekranına dokunuyor. Kimileri bu bağımlılığı kabul reddederek kullanımı azaltmaya çalışıyor, kimileri ise kabul ederek hayatına devam ediyor. Peki bir gün akıllı telefon olmadan uyanırsanız neler hissedebileceğinizi düşündünüz mü?
İstanbul'da ev kadınları üzerine yapılan araştırmaya göre, yüzde 53'ü yani her 2 kadından biri çalışmamanın kendi tercihi olduğunu söylerken, günü nasıl değerlendirdikleri üzerine verdikleri bilgiler de ilginç sonuçları ortaya koydu. Öyle ki ev kadınlarının günlerinin ortalama 3 saat 21 dakikasını temizlik işlerine, 3 saat 6 dakikasını ise internete ayırdıkları ortaya çıktı.
İnternet kullanımı günlük yaşamda yetişkin bireylerin hem hayatlarını kolaylaştırıp hem eğlence ihtiyacını karşılayacak rolü üstlenebiliyor. Ancak çocukluk çağında internet kullanımı gerekli kontrollerin sağlanmaması durumunda önemli sorunları beraberinde getiriyor.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü tarafından düzenlenen, “Çocuk Gelişimi ve Psikopatolojisi Sempozyumu”nda bir araya gelen uzmanlar internet ve sinemanın çocuklar üzerindeki etkisini ele aldı. Sempozyumda konuşan Prof. Dr. Kültegin Ögel, online bağımlılığın madde bağımlılığından farkı olmadığını belirtti.
Mangala Federasyonu Başkanı Rauf Özgen: - "Sosyal medya, cep telefonları, tabletlerin hayatımıza girmesi bazı sıkıntıları da beraberinde getirdi. Bunların aşırı kullanımı birer bağımlılık. Bu bağımlılığı aşabilmek için özellikle kendi kültürümüzden gelen mangala oyunu bizim için çok büyük fırsat" - "Okullarımızda geleneksel oyunların yaygınlaştırılması adına ciddi çalışmalar yapılıyor. Biz de çoğu uluslararası etkinliğimizi devlet okullarının salonlarında yaptık ki çocuklarımız, yurt dışından insanların oynadığımız oyuna ilgi gösterip geldiklerini görsün"
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan: - "İnternet bağımlılığı olan gençlerdeki en büyük sorun okul reddi. Okula gitmek, ders çalışmak istemiyor. Zeki bir çocuk ders disiplinine girmediği için kendisini sanal ortamda harcıyor. Bir müddet sonra yetenekleri olan çocuk buna uygun akademik ve hayat başarısı elde edemiyor" - "Bir günde kendini üç defadan fazla sosyal medyada paylaşmayı patolojik olarak kabul ediyoruz. Narsizm olarak görüyoruz. Bunu sergileme ihtiyacı kabul edilebilir sınırların dışına çıkmış. Ego çağında yaşıyoruz. İnsanlık tarihinde bu kadar narsizmin yükseldiği bir çağ yok" - "Bu nesli karşımıza alarak düzeltemeyiz. Başarılarını takdir ederek, yanlışlarını düzeltmek için de onunla birlikte ilerlemek gerekiyor. Ebeveyn kılavuzluğu daha önemli. Anne ve babanın gençlerle nasıl barışık olabiliriz konusunda yatırım yapması gerekiyor. Buyurgan ebeveynlik, buyurgan yöneticilik modeli gençlerin kabul edemeyeceği bir model" - "Vücudun ihtiyacı varsa ilaçtan korkmamak gerekiyor. Sadece ilaç yetmez terapi de gerekiyor. Üçüncü nesil psikoterapiler var. Farkındalık odaklı, ben kimim, nereye aitim, hayatın anlamı nedir, niçin, gibi var oluşu sorgulayan, düşünce hakkında düşünen terapiler bu tarzdaki gençlerde daha çok işe yarıyor"
TBMM Madde Bağımlılığı Araştırma Komisyonu Taslak Raporu'na göre, internet ve teknoloji bağımlılığının önlenmesi amacıyla aileler için, çocuklarının internet ve oyun kullanımını izleyebilmelerine olanak veren yazılımlar hazırlanacak - Ailelere internet ve oyun sitelerinin sınıflandırıldığı ve çocuklarının hangi oyunu ne kadar süre oynaması gerektiğini gösteren bilgilendirme sistemleri oluşturulacak - İnternetin faydalı, sağlıklı, sorumlu, güvenli, bilinçli, işlevsel, çevresel, stratejik, dürüst, bilgili ve sınırlı kullanımı içeren çerçeve kılavuzun eğitim müfredatına girmesi de sağlanacak