Vücutta yer alan her organın farklı bir fonksiyonu ve görevi vardır. Organlar bu görevleri çeşitli nedenlere bağlı olarak yerine getiremedikleri ya da hasar aldıkları zaman vakit kaybetmeden doktora danışılmalı ve müdahalede bulunulmalıdır.
Hastalıklardan korunmanın ve hasta oldunsa dahi en hafif şekilde atlatmanın yolu bağışıklık sisteminden geçiyor. Bağışıklık sisteminizi ne kadar güçlendirirseniz sizin için o kadar faydalı olacaktır. Diyetisyen Gizem Güneş, bağışıklık sistemini güçlendirmek için mutlaka tüketilmesi gereken besinleri tek tek sıraladı. Ayrıca sarımsak ve soğanın da sofralardan eksik edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Ortaya çıkan bilim bize birden fazla şekilde ne yiyorsak o olduğumuzu söylüyor. Tükettiğimiz yiyecekler bağırsak sağlığımızı etkilemekle kalmıyor, bağırsak sağlığımız da beynimizi ve diğer vücut sistemlerimizi etkiliyor. Bir beslenme psikiyatristi bağırsaklarınızı neyin mutlu ettiğini paylaştı.
Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve soğuk havalardan etkilenmeden sağlıklı bir kış geçirilmesi için beslenme önerilerinden bahseden Uzman Dr. Filiz Çalışkan Esen, "Soğuk hava vücudun daha fazla enerji harcamasına neden olabilir ve bu da iştahı artırabilir. Bu dönemde sağlıksız atıştırmalıklardan kaçınılması gerekiyor. Soğuk havalarda vücudunuz daha fazla kaloriye ihtiyaç duyabilir ancak bu ihtiyacı abur cubur ile karşılamak yerine sağlıklı atıştırmalıkları tercih etmek önemlidir" dedi.
Bağırsak enfeksiyonu, çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bakteri, parazit, virüs ile bulaşan besinler ya da kirli sularla ortaya çıkan sorunlar bağırsak enfeksiyonu olarak adlandırılır. Bağırsak enfeksiyonu, birçok belirti ile birlikte görülür.
Doğurganlık, bir kadının yaşamındaki en hassas dönemlerden biri olan hamilelik sürecini doğrudan etkileyen önemli bir faktörlerden biri. Bu dönemde vücudu en iyi şekilde desteklemek için spor beslenmenin rolü büyük. Doğanın bize sunduğu bazı mucizevi besinler, üreme sağlığını olumlu yönde etkileyerek anne adaylarının hamilelik sürecine hazırlanmasına yardımcı oluyor.
Sağlıklı bir zihin, doğru besinlerle desteklendiğinde daha verimli çalışır. Gün içinde tükettiğiniz tüm yiyecek ve içeceklerin zihinsel performansınıza doğrudan etkisi olduğunu biliyor muydunuz? Beyin fonksiyonlarını güçlendiren ve hafızayı güçlendiren bazı besinler var. Sizi olduğunuzdan daha zeki yapacak 5 besin ve faydası haberimizde.
Kolesterol, vücudun hücre yapısında ve hormon üretiminde önemli bir rol oynayan yağ benzeri bir maddedir. Kolesterol seviyesini düşürmek için beslenme ve yaşam tarzında bazı değişiklikler yapmak gerekir. Lif açısından zengin besinler tüketilmesi önerilir. Peki, kolesterole ne iyi gelir? Kolesterol nasıl düşürülür? Limon suyu kolesterole iyi gelir mi?
Hemen herkesin yaşayabileceği bir sağlık sorunu olan mide bulantısı, şiddetli olduğu zaman beraberinde kusmayı da getirir. Kusma genel olarak vücudun zararlı maddeleri dışarı atmaya çalıştığı yöntemlerden biridir. Genellikle insanlar kustuktan sonra midenin rahatlaması için bazı yöntemler dener. Bazı nedenlerden dolayı meydana gelen kusmadan sonra mideyi rahatlatacak besinler tüketilmesi gerekir.
Bazı besinler şekilleri itibariyle insan vücudundaki organlarla benzerlik gösteriyor. Araştırmalara göre bu besinler benzedikleri organa daha çok fayda sağlıyor. Örneğin mideye benzeyen zencefil, mideyle ilgili rahatsızlıklara iyi geliyor. Bu ve bunun gibi benzediği organa çok fayda sağlayan 12 besini haberimizde derledik.
Vücut hücrelerinin büyüyüp gelişebilmesi ve kendini yenileyebilmesi için vitaminler önemli etkenlerdir. İnsan vücudunda kendiliğinden oluşmayan vitaminler ise dışarıdan besinler yoluyla ya da takviye ilaçlarla alınır. B12 vitamini, suda eriyebilen bir vitamindir ve az da olsa vücutta depolanabilir.
Hafızayı güçlendirmek ve beyin sağlığını destekleyici besinler tüketmek ileriki yaşlarda bilişsel sorunların oluşmasının riskini azaltmaya yardımcı olabiliyor. Hafıza Merkezi Diyetisyeni Beyza Tağraf, beyin sağlığını korumak için günlük beslenmeye eklenmesi gereken süper gıdaları açıkladı. Yaban mersininden somon balığına, cevizden zeytinyağına kadar birçok besin, beyin fonksiyonlarını destekleyebilir venörodejeneratif hastalıkların riskini azaltabilir.
Bebeklerde ek gıdaya başlama dönemi oldukça önemli. Sütten ek gıdaya geçen bebeklere verilen besinler çocuğun hem gelişimi hem de sağlığı için doğru seçilmeli. Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdal Güngör, 1 yaşın altındaki bebeklere yedirilen balın zehirleme riskinin olduğunun altını çizerek, bebeklerde kas güçsüzlüğü ve felce varan ciddi sorunlar doğurabileceğini söyledi.
Sağlıklı yaşam hiç şüphesiz düzenli beslenme ve egzersiz yapmaktan geçiyor. Sağlıklı beslenmenin bir parçası olan sebze ve meyveler birçok fayda sağlıyor. Bu faydalı besinler arasında yer alan elma, salatalık, muz ve havucun 4 ilginç faydası ortaya çıktı.
Farklı bir hazırlama tekniği kullanarak yapılan mousse ya da mus, hem tatlı hem de tuzlu besinler için geçerli olan bir lezzettir. Farklı şekillerde hazırlanarak hafif kremsi ya da yoğun kıvamlı olabilir. Siz de sofranızda farklı sunumlar yapmaktan hoşlananlardansanız aşağıdaki ciğer mousse tarifimiz ile renkli ve lezzetli sofralar hazırlayabilirsiniz.
Özellikle son zamanlarda alternatif sütler son derece popüler hâle gelmeye başlamıştır. Birçok faydası ve lezzeti ile bilinen badem sütü de bunlardan biridir. Özellikle vegan beslenmeyi tercih eden ve sağlıklı besinler tüketmeyi tercih eden bazı kişiler tarafından sıkça tüketilen badem sütünün birçok konuda insan sağlığına faydalı olduğuna inanılır.
Yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte vücut ısısının da yükseldiğine dikkat çeken Diyetisyen Melis Bengisu Demirci, sindirim sistemini rahatlatmak ve formu korumak için zeytinyağlı sebzeler, taze salatalar, mevsim meyveleri, tam tahıllar ve kuruyemişler gibi lif zengini gıdaların öne çıktığını kaydederek, “Karpuz, böğürtlen, yeşil ayran, semizotu, C vitamini açısından zengin biberler yaz sıcaklarına karşı vücudu serinletir” dedi.
Birleşik Krallık'ın Cheshire bölgesinde yaşayan 25 yaşındaki Liv lakabıyla bilinen Olivia isimli bir kadın, sekiz yıldan uzun süredir hiçbir şey yemediğini ve nadir görülen hastalığına dikkat çekmek istediğini paylaştı. Hastalığı nedeniyle hiçbir şey yiyemediğini ve doğrudan kalbine verilen besinler sayesinde hayatta kaldığını söyleyen genç kadının paylaşımı sosyal medyada çok konuşuldu.
Türkiye'de her 17 çocuktan birinde besin alerjisinin görüldüğünü belirten Prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, “Son 20 yılda çocuklarda besin alerjisi arttı. Alerji oranlarının artmasını sağlayan besinler inek sütü, yumurta, yer fıstığı, buğday, balık ve kabuklu deniz hayvanları alerjenleridir. Bu alerjiler, hafif deri döküntülerinden sindirim sorunlarına ve ciddi solunum zorluklarına kadar çeşitli reaksiyonlara neden olabilir” dedi.
D vitamini vücudumuzun sağlığı için oldukça önemli bir role sahip olan yağda çözünen bir vitamin ve hormondur. Adını, vücudumuzda güneş ışığına maruz kaldığımızda cildimizde sentezlenmesinden alır. Ancak D vitamini sadece kemik sağlığını desteklemekle kalmaz, aynı zamanda bağışıklık sistemi fonksiyonlarından kalp sağlığına kadar birçok alanda kritik bir rol oynar. Peki, D vitamini nelerde var?
Yumurta, kahve ve patates zararlı olduğu düşünülen yiyecekler arasında yer alıyor. Ancak sağlık uzmanlarına göre bu besinler zararlı olmanın aksine fayda sağlıyor.
Reflü sıkıntısı olan bireylerin Ramazan ayında nasıl beslenmesi gerektiğine değinen Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Fuad Jafarov, “Reflü hastalığı olanlar sahur ve iftarda fazla yemekten kaçınmalı ve yemeklerini zamana yayarak yemelidir. Sahur ve iftarda fazla yemek (mideyi tıka basa doldurmak), keskin baharatlar, ekşi ve acı besinler, salçalı ve aşırı yağlı gıdalar tüketmek reflü şikâyetlerini artırır” dedi.
Ramazan ayında oruç tutarken sahur vaktinde susatan yiyecekler yenilmesi takdirde gün içerisinde susuzluk ortaya çıkabilmektedir. Hâlbuki oruç tutma süresi boyunca rahat edebilmek için bazı besinler susuzluk hissini önleyebilmektedir. Peki, sahurda ne susatır ve sahurda susamamak için ne yemeliyiz?
Bağırsak sağlığı, genel sağlığımızı etkileyen önemli bir faktördür. Düzenli olarak bağırsakları çalıştıran besinler tüketmek önemlidir. Bağırsak çalıştıran smoothie tarifi, iftar sonrası içildiğinde muhteşem etki gösteriyor. Bu smoothie, yüksek lif kaynağı olmasıyla bağırsakları harekete geçirir ve sindirim sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur.
Ceviz gibi, insan sağlığı için önemli olan birçok farklı besin kaynağı vardır. Bu besinler arasında yer almakta olan ceviz, önemli bir protein deposudur. Ceviz ağacının meyveleri olarak bilinen bu besinin kendisi kadar suyu da oldukça faydalıdır. Binlerce yıldır atıştırmalık olarak da tüketilen cevizin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri, ceviz suyu için de geçerlidir. Ceviz suyunun faydaları ve aç karnına ceviz suyu içmenin nelere iyi geleceğine ilişkin bilgi verilmesi ise önem arz eder.
Sahur, Ramazan ayında oruca hazırlık açısından büyük öneme sahip olan bir öğündür. Sahurda yenilen doğru besinler, gün boyu tok kalmanıza ve enerjinizi korumanıza yardımcı olur. Sahurda yenildiğinde tüm gün tok tutan bu 7 besini Ramazan boyunca tüketebilirsiniz. Bu besinler, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlamanın yanı sıra uzun süreli tokluk hissiyatı sağlar. Sahurda bu besinleri tercih ederek sağlıklı bir şekilde oruç tutabilirsiniz.
Ramazan ayında iftar ve sahur olmak üzere iki öğün bulunuyor. Genelde 3-4 öğünde tüketilen besinler bu dönemde beslenme düzeninin değişmesi ile birlikte 2 öğüne düşmektedir. Çoğu insanın sahura kalkmadan tek öğünle oruç tutabildiğini ifade eden İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ömer Akyürek, sahurun atlanmaması gerektiğine dikkat çekti.
Bugün ramazan ayının ilk gününde ilk oruç açılacak. Sahur - iftar arası 13 saat olurken uzmanlar ramazanda beslenme konusuna dikkat çekiyor. Peki, ramazanda sofrada neler olmalı, nelere dikkat edilmeli? Diyetisyen Gamze Çakaloğlu, ramazan boyunca kilo almamak için iftarda ve tok tutması için sahurda neler tüketilmesi gerektiğini sıraladı. Çakaloğlu, suyla orucu açarken suyun içine atılması gereken elma sirkesiyle ilgili dikkat çeken bilgiler verdi. İşte ramazanda tüketilmesi gereken besinler...
Ramazan ayının başlamasına az bir zaman kala iftar ve sahurda tüketilebilecek en doğru besinler araştırılmaya başladı. Diyetisyen Cemre Balkan, sahurda tok tutan ve susatmayan yumurta, süt, süt ürünleri, sebze, meyve, tahıllı ekmek ve yağlı tohumları bulunan besinlerinin tüketilmesinin doğru olduğunu söyledi.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Zeynep Ece Sungur, kanser hastalarının beslenme planına uyması gerektiğini söyleyerek, “Kanser hastalarında sağlıklı vücut ağırlığı, kas ve yağ kütlesinin korunması ve beslenme durumunun iyileştirilmesi, hastanede kalış süresinin kısalması, enfeksiyon ve ölüm risklerinin azaltılması için büyük önem taşımaktadır. Kanser hastaları enerji ve proteini yüksek olan besinler seçmelidir” dedi.
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Merkezi Araştırma Laboratuvarı Uygulama ve Araştırma Merkezi (BARUM), besinler ve solunum yoluyla geçerek insan sağlığını olumsuz etkileyen, bazı hastalıklara yol açan mikroplastiklerin analizlerini yaparak firmalara, üniversitelere ve araştırmacılara yol gösteriyor.
Mevsim geçişlerinde ani ısı değişimleri ile birlikte yorgunluk, halsizlik ve sürekli karbonhidrat yeme isteğinin çok sık görülen şikâyetler arasında olduğunu, yeterli ve dengeli beslenerek bu şikâyetlerden kurtulmanın mümkün olduğunu belirten Diyetisyen Pınar Doğan, “Mevsim geçişlerinde Omega-3 yağ asitleri içeren besinleri tüketin. Yağlı tohumlar olan kuru yemişler, ceviz fındık, badem gibi besinler Omega-3’den zengin kaynaklardır. Bunun dışında haftada 2 gün balık tüketimi de önemlidir” dedi.
Mevsim geçişleri ve kış aylarında bağışıklık sistemini destekleyen vitamin ve mineral deposu besinler tüketmenin önemini belirten diyetisyen Elif Akçeken “Öksürük, boğaz şişkinliği şikâyetleri olduğunda ilk tercih edilen karışımlardan biri ballı süt. Fakat bazı yanlış uygulamalarla bu karışımı bedenimiz için zararlı hale sokabiliriz. Bal yüksek derecede kaynatılırsa içindeki doğal enzimler, vitaminler ve diğer biyoaktif bileşenler zarar görebilir ve balın besleyici özellikleri yok olur” dedi.
Her sofrada bulunan ancak sağlığımızı olumsuz etkileyebilecek bazı besinler vardır. Şeker, beyindeki dopamin seviyelerini artırarak bağımlılığa yol açabilir ve uzun vadede beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. İşlenmiş gıdalar ise yüksek fruktozlu mısır şurubu ve trans yağlar gibi zararlı bileşenler içerir. Bu tür gıdaların aşırı tüketimi obezite ve beyin sağlığı üzerinde negatif etkilere yol açabilir.
Kafeini kahveyle ilişkilendiririz. Ancak, içinde kafein bulunan pek çok başka yiyecek de gerginliklere neden olabilir. Birçok kaynak günlük kafein alımı için günde 400 mg'lık bir sınır önermektedir. Öte yandan hamile kadınların günde 200 mg'dan fazla kafein içmekten kaçınmasını öneriliyor. Kahvenizdeki kafein içeriği, çekirdeğin sertliğine ve çekim sayısına bağlıdır. Bununla beraber kahve dışında kafein içeren 7 besin uykunuzu kaçırmaya neden olabilir. İşte o besinler...
Tahin, bir Orta Doğu çeşnisidir ve ana maddesi de susam bitkisidir. Susam bitkisinin ezilmesi, kavrulması ve soyulması ile güz yüzüne çıkan tahin, çok sayıda kişi tarafından sevilerek tüketilen besinler arasında yer alır. Özellikle pekmez ile karıştırılarak yenen tahinin sağlık bakımından da sayısız yararı vardır. Bünyesinde birçok farklı vitamin ve mineral barındırır. Bu noktada tahinin faydaları, neye iyi geleceği ve aç karnına tahin yemenin ne işe yaradığı konularında bilgi aktarılmalıdır.
Günlük hayatta dikkat ve konsantrasyonun arttırılması, hem yetişkinler hem de çocuklar için önemli bir konudur. Beslenmenin bu konudaki rolünün üzerinde fazlaca duruluyor. Dikkat ve konsantrasyonu güçlendirmek isteyenler için mutlaka tüketilmesi gereken besinleri haberimizde derledik.
Sağlıklı bir yaşam elbette ki sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz yapmaktan geçiyor. Doğanın bize sunduğu öylesine mucizevi etki gösteren besinler var ki çoğumuz bunlardan habersiziz. Prof. Dr. Erkan Topuz yiyenlerin beyinlerinin 11 yıl daha genç olduğu ve ayrıca kalp krizi risklerinin de %16 daha azaldığı o besin grubunu paylaştı.
Proteinler (et, tavuk, balık, yumurta, kurubaklagiller), yağlı tohumlar (badem, kabak çekirdeği, fındık), acı biber, kahve, yeşil çay, zencefil, kakao, sirke ve tarçın gibi gıdaların metabolizma hızını az da olsa artırmaya yardımcı olabileceğini ifade eden Uzman Diyetisyen Mısra Beste Köleoğlu, “Ancak bu gıdaları daha çok tüketmek kilo vereceğinizi garanti etmez. Bu besinler, düzenli egzersizle birlikte kilo kaybını teşvik etmek için dengeli bir diyetin tamamlayıcısı olarak görülmelidir” dedi.
Besinleri yıkamak, genellikle gıda güvenliği açısından önemli bir adım olsa da bazı besinler pişirilmeden önce yıkanmaması gerekiyor. Bu 4 besini pişirmeden önce yıkamamalısınız çünkü yıkandığında sağlığa zarar verebiliyor. İşte pişirmeden önce asla yıkanmaması gereken 4 besin ve nedenleri...
Prof. Dr. Canan Karatay sağlık alanında yaptığı değerli önerilerine bir yenisini daha ekledi. Karatay, yiyenlerin demir gibi kuvvetleneceği besinlerin listesini paylaştı. İşte ünlü profesörün tavsiye ettiği o besinler ve faydaları...
Ciltten beyin sağlığına ve DNA onarımına kadar, iyi yaşlanmanız hatta yaşlanma etkilerini önleyip kırışıklıkları engellemeniz mümkün mü? Uzmanlara göre yanıtı bazı sağlıklı yiyeceklerde saklı. Pek çokları, sağlık üzerindeki büyük etkilerinden dolayı doğru ve besleyici seçimler yapmaya özen gösteriyor. Yaşlanma karşıtı besinler de bunlardan. Doktorların her gün tükettiği 5 altın besinle sağlıklı yaş almaya ve yaşlanma etkilerini azaltmaya hazır olun. Öğrenince pazardan kapış kapış alacaksınız.
Bedenimiz ve cildimiz en değerli hazinemiz. Ona iyi bakmak da bizim elimizde. Birçoğumuzun sıklıkla tükettiği besinler hem sağlığımıza zarar verip hastalıklara yol açabiliyor iken hem de yaşlanma ve cilt problemleriyle karşı karşıya bırakabiliyor. Daha genç bir görünüm ve geç yaşlanma için bu gıdaları tüketirken bir kez daha düşünmelisiniz.
Bazı hastalıkların tedavi süreçlerinde, sağlıklı beslenmeyi tercih eden bireyler tarafından ya da kişilerin günlük, haftalık veya aylık kişisel bakım rutinlerinde kullanılan çeşitli doğal ürünler vardır. Çoğu kişi kimyasal içeren ilaçlar ya da doğal olmayan besinler yerine bu ilaçların hammaddesi olarak kullanılan meyveleri ya da bitkileri kullanmayı tercih edebilir. Ancak bu tür durumlarda bu alanda uzman bir doktora danışılması olası riskleri ortadan kaldırmak açısından önemlidir.
Gıda saklama konusunda buzdolabının sağladığı pratiklik, bazı besinler için doğru bir seçenek değil. Bozdolabı pek çok gıdayı taze tutmak için kullanılır ancak her besin için buzdolabı uygun değildir. Bazı yiyecekler, soğuk ortamlarda hızla bozulabilir veya tadını kaybedebilir. Bu besinler, doğru koşullarda saklandığında daha uzun süre dayanabilir ve tazeliğini koruyabilir. İşte asla buzdolabına koymamanız gereken 12 yiyecek...
Uzmanlar, fazla kilolarından şikayetçi olan kişilerin belirledikleri hedefe ulaşmaları için egzersiz ve diyet yapmalarını öneriyor. Fakat yoğun iş temposundan ötürü birçok kişi aperatif yiyeceklere ve hareketsiz bir yaşama yönelebiliyor. Oysa kilo kaybını hızlandırmanın en iyi yollarından biri diyete düşük kalorili besinler ile protein içeren gıdalar eklemek ve spor yapmak.
Fazla kilolarından şikayetçi olanlar kalori alımını kontrol altında tutmaya çalışıyor. Bazı besinler neredeyse sıfır kalori içerir ve gönül rahatlığıyla tüketilebilir. Bu besinler, sağlıklı bir diyetin önemli bir parçası olabilir. Yüksek lif, vitamin ve mineral içeriğiyle dikkat çeken ve neredeyse hiç kalori içermeyen bu 10 besin, sağlıklı beslenme konusunda büyük bir yardımcı olabilir.
D vitamini, vücudumuzun sağlıklı bir şekilde fonksiyon göstermesi için önemli bir vitamindir. Güneş ışığından doğal olarak elde edilen D vitamini, bazen besinler aracılığıyla da alınabilir. Yapılan araştırmaya göre mantarı bu şekilde tüketmenin D vitamini alımını inanılmaz ölçüde artırabileceğini ortaya koydu.
Sağlıklı besinler hakkındaki açıklamalarıyla öne çıkan Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, kolesterole dikkat çekip dikkat çeken bir uyarıda bulundu. Uzman isim, günde 2 bardak mısır püskülü çayı tüketilmesi halinde kolesterol sorunun ortadan kalkabileceğini ifade etti.
Bal, dünyadaki en faydalı olduğu kabul edilmiş olan besinler arasında yer alır. Ülkemiz, dünya çapında gerçekleştirilen arıcılık faaliyetlerinde ikinci sırada olduğu için en kaliteli bal türleri Türkiye’de üretilir. Arılar farklı bitkilerin çiçeklerinden topladıkları nektarlar sayesinde bal yaparlar. Üretilen balın kıvamı, rengi, lezzeti gibi özellikleri toplanan nektara bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.