Bilim insanları, mikroplastiklerin bağırsaklardan diğer organlara dağıldığını saptadı. Araştırmacılara göre; insanlar her hafta ortalama bir kredi kartı ağırlığındaki 5 gram mikroplastik parçacık yutuyor. Uzmanlar bunların bağırsak bariyerini aşıp diğer dokulara sızabileceğinin ortaya konduğunu belirtirken doğumdan yaşlılığa kadar bu mikroplastiklere maruz kalanların durumunun düşünülmesi gerektiğine dikkat çekti.
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Merkezi Araştırma Laboratuvarı Uygulama ve Araştırma Merkezi (BARUM), besinler ve solunum yoluyla geçerek insan sağlığını olumsuz etkileyen, bazı hastalıklara yol açan mikroplastiklerin analizlerini yaparak firmalara, üniversitelere ve araştırmacılara yol gösteriyor.
Zengin Omega 3 kaynağı olan balıkların düzenli olarak tüketilmesi öneriliyor. Özellikle kışın ve bahar aylarında sık sık tüketilen balıklar vücudu hastalıklara karşı daha dirençli hale getiriyor. Ancak balıklar hakkında yapılan araştırmalarda birçok balığın içerisinde sağlık için oldukça riskli olan mikroplastikler tespit edildi.
Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, Türkiye pazarından 7 üreticiye ait 33 farklı ton balığı markasında yaptığı araştırmada, tüm örneklerde en az bir mikroplastik partikülüne rastladıklarını açıkladı. Gündoğdu, bazı örneklerin içerisinde çalışma esnasında kullanılan eldivenlerin parçalarına rastladıklarını, hormon bozucu ve kanserojen etki yapan kimyasallar içerdiğini ifade etti.
Araştırmalar, insan bağırsağında ve kan dolaşımında mikroplastikler buldu. Bu küçük plastik parçalar eski lastiklerden, tek kullanımlık çantalardan, su şişelerinden, giysilerden ve daha pek çok şeyden gelir. Tüketildiğinde toksik maddeleri emdikleri için sindirim sorunlarına ve enfeksiyonlara neden olabilirler.
Araştırma: Fransa'da şişelenmiş suların yüzde 78'inde mikro plastik bulunuyor
Yeryüzü giderek artan bir süratle kirlenmeye devam ediyor. Üstelik bu kirlenmenin sonuçları hiç beklenmedik şekillerde ortaya çıkabiliyor. Geçtiğimiz günlerde çayda mikroplastik bulunduğunun tespit edilmesinin ardından bilim insanları şimdi de Antarktika'da taze yağan karda ilk kez mikroplastik bulunduğunu açıkladı.
İngiltere'de bilim insanları ilk kez, yaşayan insanlardan alınan akciğer dokularında küçük plastik parçacıkları bulunduğunu açıkladı.
Prof. Dr. Nüket Sivri: - "Son zamanlarda, deniz ortamındaki mikroplastiklerin mikroorganizmalar üzerindeki etkilerini inceleyen çalışmalar artsa da risk değerlendirmesi yapabilmek için çevrede tespit edilen mikroplastiklerin ve nanoplastiklerin miktarlarına ilişkin literatürdeki veriler yetersiz" - "Mikroplastiklerin insan sağlığına etkileri, yanıtlanması en zor soru. Dağılım, izleme gibi farklı çevresel matrislerdeki varlığı hakkında da bilgi eksikliğimiz var. Çeşitli biyotik ve abiyotik çevresel matrislerde mikroplastiklerin izlenmesi, kirlilik durumunu, akışı ve organizmalar tarafından maruz kalma riskini ve potansiyel etkisini tanımlamak için çalışmaların sürdürülmesi elzem"
Hava kirliliği, çevre kirliliği ve küresel ısınma gibi çevresel faktörlerin her geçen gün canlılar üzerindeki tehlikesi bir kez daha gün yüzüne çıkıyor. Uzun süredir dünya gündeminde olan ve çevre örgütlerinin ısrarla gündemde tutmaya çalıştığı mikroplastiklerle ilgili dehşet verici bir durum orataya çıktı. Mikroplastikler ilk kez yaşayan insanların akciğerlerinin derinliklerinde görüldü!
Hollandalı bilim insanları, ilk kez insan kanında, boyutu 5 milimetreyi geçmeyen küçük plastik parçacıklarının (mikroplastik) bulunduğunu saptadı.
İnsan kan dolaşımında, ilk kez sağlığı tehdit eden mikroplastiklere rastlandı. Guardian'daki habere göre, bilim insanları, insanlar üzerinde yürüttükleri araştırmada, deneklerin neredeyse yüzde 80'inin kanında mikroplastik buldu. Araştırmacılar, tamamı sağlıklı yetişkin 22 bağışçıdan alınan kan örneklerini analiz etti ve deneklerin 17'sinin kanında plastik parçacıklar bulundu.
Bebek ürünlerinde sıkça kullanılan plastik maddenin sağlığa etkisini anlatan Uzm. Dr. Akif Çelik, “Bebek ve çocuklar için kullanılan plastik ürünlerden kopan ve aşınan parçacıklar, sentetik tekstillerden kopan lifler, araç lastiği döküntüleri ve çeşitli plastik partiküller ikincil mikroplastiklere örnektir. Bebeklerin dışkılarında plastik bulunması şaşırtıcı değildir. Çünkü biberon, giysi, oyuncak gibi malzemelerin hepsinde, bebeklerin etrafındaki her şey plastikle yapılmaktadır” dedi.
Tuzda bulunan mikroplastiklerin zararlarını anlatan Uzman Diyetisyen Eda Balcı, mikroplastiğin en çok deniz tuzunda bulunduğunu belirtti. Mikroplastiklerin verdiği zararın yıllar içinde anlaşılabildiğini söyleyen Balcı, vücutta en çok karaciğer, böbrek ve dalakta biriktiğine dikkat çekti.