Şair ve yazar Nurullah Genç, Adana'da "Cevizin Kabuğunu Kırmak" başlıklı konferans verdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Başbakanlığı döneminde sosyal medya üzerinden hakaret ettikleri gerekçesiyle haklarında “kamu görevlisine hakaret” suçundan dava açılan çocuklar V.E. ve A.Ç, ayrı ayrı Van Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak uzlaşma talebinde bulundu.
Şair Nurullah Genç: - "Hayat karşısında taş gibi değil su gibi olmalı insan. Çünkü hayat sudan yaratılmıştır ve taşları eritir. Taş gibi olmayan su gibi olan insan hayatın taşlarını eritmeye başlar"
Şair ve yazar Nurullah Genç: - "Şiir, bir medeniyet, bir dil meselesidir. Hangi medeniyetin insanıysanız o medeniyeti iyi bileceksiniz. Şiirini yazdığınız dili iyi bilmek zorundasınız. Eğer dille ilgili hatalarınız varsa yazdığınız şiirde dilden kaynaklı hatalar yaparsınız. Bu da o şiirin değerini düşürür. O şiiri geleceğe kama noktasında zedeler"
Şair ve akademisyen Prof. Dr. Nurullah Genç: - "Fazlaca uyuyoruz, rahatımıza fazlaca düşkünüz. Üretmekte ve üretileni değerlendirmekte zorlanıyoruz. Bizim ülkemizde bir şiir kitabı 5 binden fazla satmıyor. Bu çok ayıp bir durum. Şairlerimiz maalesef başta ben olmak üzere, üzerine düşeni yapmıyor. 'Ben ne yapabilirim' diye düşünmemiz lazım" - "Tepemizden mitolojik tanrıları yağdırıyorlar ama biz kaliteli eserler üretmekte zorlanıyoruz. Yazmamız, okumamız ve çalışmamız lazım. Büyük çile çekmemiz gerekiyor çünkü başka türlü ayağa kalkamayız. Herkes üzerine düşen görevi yapmak, tefekkür etmek zorunda"
Şair Nurullah Genç: - "İnsan yaşadığı yeri, şehri, İstanbul’u bilmeli. İnsan kendini, ailesini, çevresini, nereden geldiğini, nereye gittiğini, medeniyetinin ait olduğu düşünceyi bilmeli" - "İnsan, somut halin hafifliği içinde kaybolmamalı. Eğer bu hafiflik içinde kaybolursa kediden, köpekten, balıktan farksız bir hale gelir. Çünkü insan dışındaki bütün canlı varlıklar o mücessem hafiflikle beraber yaşarlar"