Ebeveynler, çocuklarına rahat yemek yedirebilmek için kimi zaman ekran karşısında çizgi film seyrettirmeyi tercih ediyor. Ancak ekran karşısında yemek yedirmek obezite başta olmak üzere birçok hastalığa yol açıyor. Uzman Diyetisyen Mısra Beste Köleoğlu ekran karşısında (özellikle televizyon izlerken) yemek yemenin obezite riskini önemli ölçüde artırdığını belirterek dikkat çekici uyarılarda bulundu.
Düzenli diyet programı ile 6 ayda 92 kilodan 69 kiloya düşerek toplamda 23 kilo verdiğini söyleyen Nilüfer İlçe Sağlık Müdürlüğü'nde görevli Diyetisyen Umur Doğay Önal, kilo vermek isteyen danışanlarına kendini örnek gösteriyor. Danışanlarına somut örnek olduğunu ifade eden Önal, kilo verme sürecinde onların da motivasyonlarını arttırdığını belirtti.
Psikolojik faktörlerin obeziteye neden olduğu gibi obezitenin de psikolojik sorunlara yol açtığını belirten Doç. Dr. Taha Can Tuman, “Obeziteye sahip kişilerin normal kilolulara göre son bir yılda majör depresyon atağı geçirme riski beş kat fazladır. Obezite depresyon ilişkisi kadınlarda daha güçlü görünür. Bir çalışmada kadınlarda obezitenin depresyonda yüzde 37’lik bir artışla ilişkili olduğu gösterilmiştir” dedi.
Dünyada evli çiftlerin yaklaşık yüzde 15'inin kısırlık problemi ile mücadele ettiğini belirten Prof. Dr. İsa Özbey, "Son yıllarda bu oran yüzde 35'e yaklaşmaktadır. Erkeklerde sperm sayısının giderek azaldığı tespit edilmiştir. Sperm sayısının azalmasında çevre kirliliği, GDO’lu gıdaların tüketiminin artması, sigara, alkol, ilaç kullanımlarının artması gibi faktörler sorumlu tutulmaktadır. Aşırı kilo ve obezite çağımızın vebası olarak giderek artmakta ve kısırlığa sebep olabilmektedir." dedi
İsveç'te, 4,1 milyon kişiyle yapılan bir araştırmada, kanser vakalarının yüzde 40'ının aşırı kilo ile bağlantılı olduğu tespit edildi.
İstanbul Üniversitesi İç Hastalıkları ve Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İlhan Satman, son birkaç yılda obezitenin gizli pandemi boyutlarında tüm toplumlarda arttığını söyledi. Satman, "1998 yılında toplumda yüzde 22 civarında olan obezitenin günümüzde yüzde 30’lara çıktığını ve yüzde 31 civarına ulaştığını gördük. Yaptığımız modelleme çalışmalarında 2045 yılına doğru toplumun yüzde 45-50'sinin obeziteli olacağı öngörülüyor" dedi.
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, obezitenin ulaştığı boyut nedeniyle "Yüzyılın Salgını: Obezite" temalı sempozyum düzenlediklerini belirterek, "Hazırladığımız bu programla farkındalık oluşturmak istiyoruz." dedi. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 1,9 milyardan fazla aşırı kilolu veya obezite hastası bulunduğunu bildirilirken bu sayının 2035'te 4 milyarı aşacağı tahmin ediliyor. Türkiye, yüzde 32'lik obezite oranıyla Avrupa'da ilk sırada yer alıyor.
Dünya genelinde 1 milyardan fazla kişinin obeziteyle yaşadığı, 1990-2022 arasında çocuk ve ergenlerde obezitenin görülme oranının 4 kat arttığı bildirildi.
Günümüzün yaygın problemlerinden biri olan stres erken yaştan yaşlılığa kadar her yaş grubunda görülebiliyor. Bilindiği üzere fazla stres yapmak bazı hastalıkların doğmasına sebep verebiliyor. ABD'de yapılan bir araştırma, erken gençlik döneminde ağır strese maruz kalan bireylerin, hayatlarının ilerleyen dönemlerinde kalp sağlığı sorunlarıyla karşılaşma riskinin daha fazla olduğunu ortaya koydu.
Uzmanlar, zararını bişlmeden tüketilen sağlıksız gıdaların birçok hastalığa yol açabileceğini vurguladı. Zararlı yiyeceklerin genellikle paketli gıdalar olduğu düşünülüyor. Fakat uzmanlar her mutfakta bulunan bir gıdanın vücuda olan zararları konusunda uyarıyor.
26 yaşındaki Serkan Aydınlı, vücut geliştirme yarışmasına katılıp derece almak, tanınmak istiyordu. Bunun için gaza geldi ve stereoid iğnesi kullanmak istedi. Doktorlar Aydınlı'yı uyardı ancak o uyarılara kulak ardı etti ve çok geçmeden hayatı tam bir kâbusa döndü. Mevcut kasları da yağa dönüşen Aydınlı'nın psikolojisi bozuldu, bir buçuk yılda 100'den fazla kilo aldı. Obez olan Aydınlı sporu da bırakmak zoruna kaldı. Aydınlı'nın ve doktorunun çok ciddi uyarılar var...
Zinde bir vücut için sağlıklı ve doğru beslenmenin önemi yadsınamaz bir gerçek. Uzmanlar dengesiz beslenen çocukların dikkat sürelerinin kısaldığını belirtiyor. Öğrenciler beslenme problemi olan kişilerin öğrenmede güçlük yaşadıklarını ifade etti. Öte yandan beslenme çantalarına koyulan yiyeceklere ilişkin de dikkat çeken bir uyarı geldi. İşte, beslenme çantasına koymamanız gereken gıdalar...
Obezite ameliyatının ardından 110’dan 55 kiloya düşen Reklamcı Özlem Özkulak’ın, giden kilolarıyla birlikte hayatı da değişti.
Kalbe giden damarların tıkanmasına birçok şey sebep olabilmektedir. Yediklerimiz, sağlıksız yaşam, aşırı kilo ve benzeri şeyler kalp sağlığını büyük tehlikeye atıyor. Ama öyle bir besin var ki damarlarınızın tıkanmasına en büyük sebeplerden birisi bu. İçeriğinden emin olmadığınız tereyağı ve trans yağ içeren margarinler atardamarınız için hoş olmayabilir.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Teksas eyaletinde yaşayan 47 yaşındaki Catrina Raiford isimli bir kadın 268 kilogram ağırlığı ile dünyanın en şişman kadınlarından biri olarak kabul ediliyordu. Yürüyemeyen ve hayatını yatağa bağımlı bir şekilde sürdüren Raiford, spor, diyet ve mide küçültme ameliyatıyla tam 160 kilo vererek bambaşka bir kişiye dönüştü.
Günlük hayatta yediğimiz yiyecekler sağlığımızı doğrudan etkiliyor. Uzmanlar yediğimiz yiyeceklerin bilmediğimiz zararları hakkında uyarılarda bulunuyor. Masum sandığımız birçok yiyecek sağlığımız için büyük riskler oluşturabiliyor. İşte kanserden depresyona kadar birçok hastalığa neden olabilen o yiyecekler...
Kanser çağımızın tehlikeli hastalıkları arasında yer alıyor. Her yıl milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine neden olan kansere karşı bilinçli olmak hayat kurtarıyor. Günlük hayatta fark etmeden yaptığımız birçok hata kansere yol açabiliyor. Uzmanı kanserden korunmak için 6 öneri paylaştı.
Zayıflamak için gittiler, zehirlendiler... İstanbul'da özel bir hastanede obezite tedavisi için yapılan 'mide botoksu' işlemi sonrası fenalaşan onlarca hasta, işlemin yapıldığı merkez ile çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı. Obezite ve enfeksiyon dernekleri alarma geçerken, Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz "Biz en az 10 vaka duyduk ama çok daha fazla olduğu söyleniyor. Bunun aslında bir salgın olarak değerlendirilmesi gerekiyor" dedi. Nihan Terzioğlu ve Suzan Akgül ise mağdurlardan ikisi.
Endonezya’nın West Java bölgesinde yaşayan Aria Permana isimli bir çocuk henüz 9 yaşındayken 200 kiloydu. Sosyal medyadan görüntülerinin paylaşılması üzerine bir anda viral olan küçük çocuk ülkenin en ünlü antrenörlerinden biri olan Ade Rai’in ilgisini de çekti. Kişisel spor antrenörü Ade Rai, küçük çocuğun kilosunun yarısını kaybetmesine yardımcı olduğu yoğun programı anlattı.
İngiltere'de yaşayan 25 yaşındaki anne Holly Williams, 5 yaşındaki kızının genetik rahatsızlığı nedeniyle sürekli olarak yemek yediğini açıkladı. 5 yaşında obez olan küçük kız daha fazla kilo almasın diye mutfağın kapısına kilit koyduğunu anlattı.
Kahvaltı öğünü en önemli öğünler arasında bulunuyor. Uzmanlar sağlıklı kahvaltı yiyen kişilerin hastalıklara karşı daha dirençli olduğunu bu nedenle düzenli olarak kahvaltı yapılması gerektiğini vurguluyor. Ancak her kahvaltılık sağlıklı olmuyor. Kahvaltıda yediğimiz bazı gıdalar büyük tehlike oluşturuyor. İşte pratik ve lezzetli diyerek yediğimiz o sağlıksız gıdalar...
Sağlıksız beslenme ve zararlı yaşam alışkanlıklarının erken ölüm riskini artırdığı biliniyor. Çevresel koşullar milyonlarca kişinin ölümüne sebep oluyor. Kış aylarında artış gösteren hava kirliliği nedeniyle görülen ölüm sayısı göz korkuttu. Uzmanlar hava kirliliğinin etkileri ve dikkat etmemiz gerekenler konusunda uyarılarda bulundu.
2014 yılında “My 600-Lb Life” programına konuk olan Marla McCants günlük hayatını etkileyen fazla kiloları nedeniyle kısa sürede tüm ülkenin konuştuğu bir isim haline gelmişti. Programa konuk olduktan sonra hızlı bir kilo verme sürecine giren McCants, verdiği kiloların ardından tamamen tanınmaz bir hale geldi. Yakın çevresinin bile tanımakta zorlandığı kadının değişimi şoke etti.
Cinsel sorunlar toplumda oldukça büyük problemlere neden olmaktadır. Bu sorunların konuşulmaması ve kulaktan dolma bilgilerle çeşitli tedavi yöntemlerinin uygulanması cinsel sorunların çok daha büyük bir problem olmasına neden olmaktadır. Araştırmalar her evde bulunan şifa kaynağının cinsel performansı yaygın olarak kullanılan ilaçlardan daha fazla artırabileceğini buldu.
Vücutta bulunan fazla yağların birçok hastalığa karşı risk oluşturduğu biliniyor. İdeal kilodan uzaklaştıran fazla yağlar obezite, kalp hastalıkları, karaciğer hasarı gibi hastalıklara yol açıyor. Ancak yapılan araştırmalara göre vücudun bazı bölümünde yer alan yağlanmaların tehlikeli hastalıklara karşı koruma sağladığı bulundu.
Evin içerisinde kullandığımız birçok eşyanın içerisinde fark etmesek bile çok zararlı maddeler bulunuyor. Özellikle plastiklerin sağlık için ne kadar zararlı olduğu yıllardır belirtiliyor. Günlük kullanılan zararlarını bilmediğimiz bazı kimyasallar hayatımızı kolaylaştırırken sağlığımıza zarar veriyor.
Milyonlarca kişinin en büyük sorunlarından biri fazla kilo. Fazla kilo, obezite dünyanın yakın gelecekteki en büyük sorunlarından biri olarak işaret ediliyor. Bilim insanları yaptıkları çalışmalarla kilo vermeye yardımcı olacak uygulamaları araştırıyor. Son yapılan çalışmalar her evde bulunan bir baharatın kilo vermeyi hızlandırdığını ortaya çıkardı.
Sağlıklı yaşam beslenme üzerine yazıları bulunan Prof. Dr. Osman Müftüoğlu yayınladığı videoda "Mor renk ne bulursanız yiyin" dedi. Müftüoğlu, bahsettiği yiyecekleri tüketenlerin hastalıklardan uzak olacağını anlattı. Bu besinler içerisinde bulundurduğu vitamin, mineral ve antioksidanlar ile vücudu baştan aşağı yenilediğini söyleyen Müftüoğlu, "Kimse bilmiyor ancak her lokmada sizi hastalıklardan karşı koruyorlar." sözlerine yer verdi.
Amerika Birleşik Devletleri’nin California eyaletinde yaşayan 42 yaşındaki Teresa Parent , vücut ağırlığının neredeyse yarısını vererek hayatını değiştirmeyi başardı. Bir zamanlar 272 kilo kadın yoğun bir diyet programı sayesinde 167 kilo verdi. Ancak şimdi de kiloya bağlı olarak sarkan derisiyle başbaşa kaldı. Sarkan derisinin alınmasını bekleyen Parent, TikTok hesabından vücudunun görüntüsünü paylaşarak, “Kendi hayatımı kurtarmak istedim” dedi.
Dünyanın en şişman kadınlarından biri olarak kısa sürede ünlenen 317 kilo ağırlığındaki Christina Philips isimli bir kadın vücut ağırlığının üçte ikisini kaybettikten sonra tanınmaz bir hale geldi. 22 yaşında gastrik bypass ameliyatı geçiren Philips, hayatını tamamen değiştirdi. Genç kadının yeni halini çevresindekiler dahi tanımakta zorluk yaşadı.
Endonezya’da yaşayan Arya Permana isimli çocuk dokuz yaşındayken 190 kilo ağırlığındaydı. Dünyanın en şişman çocuğu olarak rekorlar kitabına giren ve uluslararası manşetlerdeki yerini alan çocuğun son hali görenleri şaşkına çevirdi. Sıkı bir diyet programı ve egzersizle vücut ağırlığının yarısını kaybeden Permana’nın son halini görenler gözlerine inanamadı.
Bir zamanlar “Dünyanın en şişman kızı” olarak dünya basınındaki yerini alan Jessica Gaude henüz 8 yaşındayken 190 kiloydu. Kilosu nedeniyle hareket etmekte zorlanan ve gideceği yere yuvarlanarak varan Graude, yıllar içinde büyük bir değişiklik yaşadı. Şimdi onu görenler tanımakta dahi zorluk çekiyor.
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Obezite ve Metabolik Cerrahi Bölümü Öğr. Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Başar Aksoy, teknolojik ilerlemelerin hayatı kolaylaştırırken günlük yaşamdaki hareketlerin önemli kısmını sınırlandırdığını, bunun sonucunda da bireylerin obezite riski ve gerçeği ile karşılaştığını söyledi.
Yoğun programlarımız, tüketime hazır olmak için minimum zaman gerektiren paketli hızlı yemek seçeneklerine başvurmamıza neden oldu. Alışveriş merkezlerinde, mahalle marketlerinde çok hızlı şekilde ulaşabileceğimiz hazır yemekler, sağlığımızı ciddi şekilde tehdit ediyor. Ne kadar direnirseniz direnin, kendinizi en sevdiğiniz restoranın siparişlerini seçerken bulabilirsiniz. Şimdi okuyacaklarınızdan sonra iki kere düşüneceksiniz.
Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde yaşayan obezite hastası 25 yaşındaki Uğur Civan'ın hayatı adeta kabusa döndü. 7 yaşında sünnet olduktan sonra kilo almaya başlayan ve 300 kiloya ulaşan Civan, kapılardan geçemediğini ifade ederek yıllardan beri evden çıkamadığını söyledi. Epilepsi ve daha birçok hastalıkla mücadele eden Civan, en zayıf halinin 7 yaşında olduğunu kaydetti. Civan'ın annesi Selma Civan ise "O benim en ağır ve en güzel yüküm. Biz oğlumla beraber öleceğiz, kimseye vermem onu." dedi.
Yediğimiz yiyecekler sağlığımızı doğrudan etkiliyor. Birçok tehlikeli hastalığın oluşmasına zemin oluşturuyor. Kanser, kolesterol, kalp hastalıklarına yakalanma riskini artıran yiyecekler bilinçsizce tüketiliyor. Bu hastalıklar için oldukça riskli görülen palm yağları yediğimiz çoğu yiyecekte bulunuyor. İşte içerisinde palm yağı olan yiyecekler...
Et ve et yemeklerinin ülkemizde çok sevildiği herkes tarafından bilinen bir gerçek. Ancak uzmanlar fazla et tüketiminin sağlık açısından iyi olmadığını belirtiyor. Özellikle haftanın birkaç günü et içeren bir beslenme programınız varsa başta kanser olmak üzere kalp, diyabet ve obezite gibi birçok hastalığa neden oluyor.
Kahvaltı gün boyu dinç ve sağlıklı kalmamızı sağlayan en önemli öğün. Uzmanlar güne kahvaltı yapmadan başlamamanızı öneriyor. Ancak kahvaltı sağlıklı olsa bile kahvaltıda yediğimiz bazı gıdalar sağlığımızı içten içe bitirebiliyor. Birçok kişinin sağlıklı sandığı bu gıdalar aslında oldukça tehlikeli.
Toplumda en sık görülen hastalıklardan olan diyabet başka hastalıkları tetikleyerek ölümcül sonuçlara yol açabiliyor. Diyabet hastalarının hayatları boyunca beslenmelerine dikkat etmeleri gerekiyor. Yediğimiz bazı yiyecekler diyabete yol açıyor.
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Obezite Merkezi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Suzan Tabur: - "Beslenme açısından okullara da büyük görevler düşüyor. Fastfood tarzı yağ ve karbonhidrat olarak zengin gıdalar konusunda dikkatli davranmak gerekiyor" - "Okullarda çocuklara verilecek yemek programlarını buna göre ayarlamaları lazım. Okullardaki kantinler de denetlenmeli"
Bayındır İçerenköy Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Köksal Bilgen: - "Her yıl 4 milyondan fazla bireyin hayatını kaybetmesine yol açan obezite, metabolik sendrom, yüksek tansiyon, tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, artrit ve meme, kalın bağırsak ve prostat kanseri gibi bazı kanser türleri de dahil olmak üzere bir dizi sağlık sorununa neden olabiliyor"
Ameliyat sonrası 10 günde 4 kilogram zayıflayarak 115 kilograma düşen Emel Yağın: - "Artık oturamıyordum, kalkamıyorum ve nefes alamıyordum. Şu anda çok mutluyum ve neşeliyim. Hedefim 60 kilo"
Masa başında saatlerce çalışmak, açık havada yapılacak bir yürüyüşün gözümüzde büyümesi, ekran başında fark etmeden saatlerce takılı kalmak, hatta spor yapmak yerine spor videoları izlemek… Bunlar size tanıdık geliyorsa bir an önce önlem almaya başlayın. Hareketsiz yaşam tarzı günümüzde pek çok hastalığa kapı aralıyor ve hatta erken ölüm riskini artırıyor.
Sağlıklı beslenmek hastalıklardan korunmak ve daha zinde olmak için oldukça önem taşıyor. Yediğimiz yiyecekler kadar içtiklerimize de dikkat etmemiz gerekiyor. Yemeklerin yanında en sık tercih edilen içeceklerden olan kola sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Kolanın zararları nedir? Merak ediyorsanız bu haberi okuyabilirsiniz.
Kanser hakkında dünya çapında yapılan bir araştırmaya göre, kanser yüzünden hayatını kaybedenlerin yüzde 40’ından fazlası bu hastalığa yakalanmayarak hayatta kalabilirdi. Çalışma 23 farklı kanser türünde 34 risk faktörünü mercek altına aldı. Küresel ölümlerin yaklaşık yarısının önlenebilir nedenlerden olduğu ortaya çıktı. Kansere neden olan en büyük nedenler sigara, alkol ve obezite olarak sıralandı.
Obezite, dünya çapında bir sağlık krizi ve artmaya devam etmektedir. Kardiyovasküler hastalıklar, bazı kanser türleri, inme gibi birçok hastalığın oluşmasında büyük risk faktörüdür. Obezite ve bu söz konusu komplikasyonlar maalesef metabolik sendromun gelişmesine katkıda bulunmaktadır.
Doktorlar her seferinde su içmenin önemini vurguluyor. Su içmek başta böbrekler olmak üzere organlarımız için hayati önem taşıyor. Ancak içilen sulara dikkat etmek gerekiyor. Uzmanlar araçta beklemiş suları içmemeniz gerektiğini belirtiyor.
Medipol Mega Üniversitesi Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral: - "(Türkiye'de çocuklarda obezite görülme oranı) 5 yaşa kadar yüzde 8,2, 6-18 yaş arasında da yüzde 8,5 civarlarında. Yüksek düzeyde. Bunu erişkinliğe geçtikten sonra da devam ettirmemek lazım" - "Derslerde, televizyonlarda, reklamlarda obezitenin kötü bir hastalık olduğu anlatılmalı. Çocuklara okullarda ders olarak anlatılmalı"
Sağlıklı beslenmenin önemi her geçen gün daha fazla hissediliyor. Kanserden sonra günümüzün ve gelecek yılların en büyük sorunu olarak görülen obezite oranları başta ülkemiz olmak üzere dünyada inanılmaz bir hızla artıyor. Sağlıksız beslenme, yaşam tarzı ve hareketsizlik obeziteye neden oluyor. Obeziteyle başlayan süreç ise kalp hastalıkları ve kanser gibi asla olmak istemeyeceğiniz hastalıklara neden oluyor. İşte uzmanların kesinlikle uzak durulması gerektiğini söylediği en zararlı 10 yiyecek..
İstanbul Gelişim Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Güzin Sevinçer: - "Hastaların işlem öncesi ve sonrası, yeme bozuklukları, psikiyatrik ve psikososyal bozukluklar açısından rutin olarak değerlendirilmeleri gerekiyor"
Yağlı karaciğer hastalığı olarak bilinen NASH hastalarda çok ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Sinsice ilerleten hastalıklar arasında bulunan NASH birçok nedene bağlı olarak gelişebiliyor. Belirti vermeden ilerleyen NASH ölüme yol açabiliyor. NASH hakkında bilinçli olmak hayat kurtarıyor.
Bir grup araştırmacı, ışığa maruz kalma ile obezite arasında bağlantı buldu. Çalışma, uykudan önce ışığa maruz kalan insanların %40,7'sinin obez olduğunu ortaya çıkardı. Beş saat boyunca ışığa maruz kalmayan grubun sadece %26,7'si obezdi.
Kenneth Brumley, aynı adı taşıyan Channel 4 belgeselinde göründükten sonra 'yarım ton baba' olarak dünyaca ünlü oldu. Fazla kiloları nedeniyle günlük hayat aktivitelerini yapmakta zorlanan adam, hareket edemiyor hatta olduğu yerden bile kalkamıyordu. Teksas’taki evinden duvarın yıkılmasıyla zorlukla çıkartılan adamın tedavisinin devam ettiği söylendi.
Sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşama gibi zararlı alışkanlıklar sağlığı büyük ölçüde tehlikeye atıyor. Birçok hastalığa neden olan bu alışkanlıklar obeziteye sebep oluyor. Obezitenin yol açtığı NASH hastalığı Avrupa ülkeleri arasında en çok Türkiye’de görülüyor.
Sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam birçok hastalığa neden olan etkenler arasında üst sıralarda yer alıyor. Özellikle pandemi sebebiyle iyice artış gösteren bu zararlı alışkanlıklar obeziteye, kalp hastalıklarına ve çeşitli hastalıklara yol açıyor. İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu yaptığı konuşmada obezitenin etkilerine dikkat çekti.
Obezite krizini körükleyen en büyük etkenlerden biri son 10 yıldan uzun bir süredir devam eden sağlıksız beslenme alışkanlıkları, artık hayatı risk eden en büyük sağlık sorunlarından biri olarak gösteriliyor. Araştırmacılar, bazı yiyeceklerin özellikle sorunun temelinde önemli rol oynadığına inanıyor. Özellikle şeker ve yapay tatlandırıcıları mercek altına alan araştırmalarda dikkat çeken sonuçlar ortaya çıktı. Belli içerikli tatlandırıcıların alkolden daha zararlı olduğu ortaya çıktı.
İngiltere'de yaşayan Ayşe Karabulut, obeziteye doğru giden kilo alma sürecini durdurmak için ameliyat olmaya karar verdi. 2016 yılında İstanbul'da bir hastaneyle anlaşan genç kadın, operasyon sonrası günlerce yoğun bakımda kaldı. Tedavi sonrası İngiltere'ye dönen kadın, orada da defalarca ameliyat oldu. Geçen 6 yılda defalarca ameliyat olduğunu ve ölümden döndüğünü söyleyen mağdurun hayatı adeta altüst oldu...
DSÖ’nün geçtiğimiz günlerde yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, Türkiye’nin Avrupa’nın en obez ülkesi olduğu ortaya çıktı. Uzmanlar, obezite sorunun birçok hastalığa davetiye çıkardığını ve günümüzün en büyük sorunlarından biri olduğunu belirtiyor. Ani ölümlere neden olan obezitenin bir hastalık olduğunu söyleyen uzmanlar bu sorunun çözülmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Obezite, günümüzün en büyük sağlık sorunlarından biri. Obezitenin yol açtığı farklı hastalıklar nedeniyle dünyada her yıl 3 milyondan fazla ölüme yol açıyor. Halk arasında şişmanlık olarak bilinen obezitenin, vücutta aşırı derecede yağ birikmesiyle ortaya çıkıyor ve mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor. Obeziteyle mücadelede en önemli unsur düzenli yaşam tarzı ve dengeli beslenmedir. Obeziteyle birlikte bünye hastalıklara açık bir hale gelmektedir.
Dünyada pek çok hastalık bulunuyor. Bu hastalıklar arasında yer alan inme yüzünden her yıl 6 milyon insan hayatını kaybediyor. Oldukça ciddi sonuçlara neden olan inme geçirmeyi önlemek için önlem almak gerekiyor. Birçok hastalık inmeye neden oluyor. İnme geçirme riskini azaltmak için sağlıklı beslenmek ve düzenli olarak egzersiz yapmak önem taşıyor.
İngiltere Kanser Araştırmaları Vakfı (CRUK) tarafından finanse edilen ve 7 ülkede 120 bin kadının katıldığı araştırma, aşırı kilonun rahim kanseri riskini önemli ölçüde artırdığını ortaya koydu. Araştırmaya göre 1,65 m boyunda bir kadın, sağlıklı bir kilonun 12 kilogram üzerindeyse, rahim kanseri riski neredeyse iki katına çıkıyor.
Ebeveynler çocuklarının doymadığını düşünerek fazla yemek verebiliyorlar. Ancak verilen fazla yemekler çocuklarda fazla kilolara neden oluyor. Yenilen yemekler alışkanlığa dönüşerek çocukların kilolarının verilmesini gün geçtikçe daha zor hale getiriyor. Çocuklarda tatlı olduğu düşünülen bu kilolar ileride kansere neden olabiliyor.
Son yıllarda ülkemizde dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanında sağlık konusunda virüsler dışında obezite de gündemden düşmüyor. Kanser, kalp hastalıkları gibi tehlikeli hastalıkları tetikleyen fazla kilo aynı zamanda kolesterolün yükselmesine neden oluyor. Kolesterol, kalp ve damar hastalıklarına yol açar. Hastalıklardan uzak sağlıklı bir bünye için sağlıklı beslenme en büyük etkenlerden biri. Dengeli bir kolesterol için yapmanız gerekenler ise çok basit.
Fazla kilonun zararları son yıllarda en çok konuşulan konulardan biri haline geldi. Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı obezite raporu sonrası gelinen noktanın ne kadar ürkütücü olduğu gözler önüne serildi. Rapora göre, obez veya fazla kilolu olan yetişkin sayısı göz önüne alındığında ilk sırada Türkiye bulunuyor. Sağlıklı ve düzenli beslenmemenin sonucu olarak ortaya çıkan hastalıklar hayatı olumsuz etkiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) obezite raporunda listenin zirvesinde Türkiye ve İngiltere yer alıyor. Verilere göre Türkiye’de yetişkin nüfusun yüzde 66,8’i fazla kilolu, obez olarak nitelendirilenlerin oranı ise yüzde 32,1. İnsan sağlığını kötü şekilde etkileyen ve hastalıklara karşı savunmasız bırakan fazla kilo sorunu için ufak değişiklikler yaparak mücadele edebilirsiniz. Özellikle hareketsiz yaşam tarzını rutine çevirmiş olanlar için minimum çabayla kilo verecekleri harika ipuçları var!
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Ofisinin dün yayınladığı raporla obezite oranlarının, Avrupa genelinde "salgın" boyutlarına ulaştığını ve hala yükselmeye devam ettiğini açıkladı. Raporda, Avrupa’daki yetişkinlerin üçte ikisinin (yüzde 59) ya aşırı kilolu ya da obez olduğu vurgulandı. Sağlıksız gıdaların çocuklara dijital olarak pazarlanması ve çevrimiçi oyunların yaygınlaşmasının obezite artışını tetikleyen nedenler arasında olduğu belirtildi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), yemek teslimatı yapan uygulamaların çocuklar arasında kullanımının artması ve internet oyunlarının popüler hale gelmesinin Avrupa'da obezitenin artmasında etkili bir faktör olabileceğini belirtiyor. 2016 verilerine göre, yetişkinler arasında fazla kilo ve obezite yaygınlığı bakımından Türkiye, Avrupa'da ilk sırada.
DSÖ'nün raporuna göre, Avrupa bölgesinde aşırı kilo sorununun en yaygın olduğu ülke Türkiye. Buna göre, Türkiye'de yetişkin nüfusun yüzde 66,8'i aşırı kilolu. Raporda, obezite en az 13 farklı kanser türünün nedenleri arasında gösterildi.
Beyin çipi geliştiren Neuralink şirketinin sahibi olan Elon Musk, 'ölümcül' olarak nitelendirilen çağın hastalığı morbid obezitenin tedavisi için umutları arttıran açıklamalarda bulundu. Musk, Neuralink'in beyin çipinin morbid obezitenin tedavisine yardımcı olabileceğini söyleyerek dikkatleri üzerine çekti. Uzmanlara göre ise bu mümkün.
İngiltere ve ABD'nin yanı sıra 5 ülkeden 120 bin kadının katıldığı bir araştırma, fazla kiloların rahim kanseri riskini önemli ölçüde artırdığını ortaya koydu. BBC'deki habere göre, İngiltere Kanser Araştırmaları Vakfınca (CRUK) finanse edilen araştırmaya, ABD ve İngiltere'nin yer aldığı 7 ülkeden 120 bin kadın katıldı.
Hızlı yemek yemek zararlı alışkanlıklar arasında yer alıyor. İnsan hızlı yemek yemeye alışınca yemekleri tam olarak çiğnemeden yiyor ve fark etmeden daha daha fazla yemek tüketiyor. Uzmanlar hızlı yemek yemenin zararlı olduğunu ve obeziteye yol açtığını belirtiyorlar. Çiğneme süresinin uzaması az besinle daha çabuk doyulmasını sağlıyor.
İçinde bulunduğumuz dönemin en büyük problemlerinden biri de obezitedir. Bu durum hızlı yiyecek tüketimi, abur cubur tüketimi ve hareketsiz yaşam ile son yıllarda artış gösterdi. Kilo vermenin tek bir yolu bulunmuyor ancak yağ yakıcı özelliği olan çayların tüketimi, bu süreçte bir yol olarak karşımıza çıkıyor.
İngiltere'de sağlık alanında verilecek tavsiyeleri belirleyen Ulusal Sağlık ve Bakımda Mükemmelik Enstitüsü (NICE), insanların bel çevresi ölçüsünü, boyun yarısından az tutmaya teşvik edilmesini önerdi. Karın çevresindeki yağlanma, Tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve felç geçirme riskini artırıyor.
Acai üzümünün faydalarını duyunca inanamayacaksınız. Belki şimdiye kadar ismini dahi duymadığınız bu meyvenin sağlık açısından inanılmaz etkilerinin olduğunu söyleyebiliriz. Acai üzümlerinin 6 mucizevi etkisini sizler paylaşıyoruz. İşte acai üzümlerinin inanılmaz faydaları!
İki yıldır tüm dünyayı etkisine alan yüzyılın salgın hastalığı Covid-19 pandemisi, bu süreçte bir başka tehlikeli hastalığın yaygınlaşmasına neden oldu. Dünya Sağlık Örgütü’nün “21. yüzyılın en ciddi sağlık sorunu” olarak ilan ettiği bu tehlikeli hastalığın adı; obezite. Uzmanlar, obezitenin günümüzde gerek çocuklarda gerekse yetişkinlerde kalpten diyabete, inmeden kansere dek birçok hastalığa neden olabildiğini, bu nedenle mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Diyabet ve tansiyon hastalığı gündelik yaşantıyı olumsuz etkileyerek ciddi sorunların ortaya çıkmasına neden oluyor. Diyabet ve tansiyon hastalığının oluşmasına zemin hazırlayan birçok etken bulunuyor. Özellikle çocuklarda bu etkenler arasında obezite üst sıralarda yer alıyor.
The Guardian “Yavaş yemek yemek obezitenin önlenmesine yardımcı olabilir.” diyor. Araştırmacılar kişilerin normalden daha az yemenin yaklaşık 6 yıl takip edilen çalışma sonucunda obez bireylerin normal ya da normalden daha az yemesinin obezite ile daha düşük bağıntılı olduğunu belirtmektedir.
Kilo alımı hem sağlık hem de estetik açıdan rahatsız etmektedir. Kilo alımını çözmek adına yaşam alışkanlıklarının değişmesi gerekmektedir. Özellikle yaza doğru yaklaşırken göbek bölgesindeki yağları eritecek bu 5 öneriyi uygulayarak hem daha sağlıklı hem de daha fit bir görünüme sahip olabilirsiniz.
Son yüzyılın en büyük problemlerinden biri olan obezite ve obeziteyle bağlantılı hastalıklardan kaynaklı ölümlerin sayısı her geçen gün artıyor. Yemek kültürünün baştan aşağıya değişmesi, trans yağlar, işlenmiş etler ve işlenmiş karbonhidratların aşırı tüketimi ile birlikte hareketsizlik obezitenin en büyük kaynağı.
Aşırı kilo birçok hastalığa zemin oluşturarak sağlıksız bir yaşama sebep oluyor. Özellikle yanlış beslenme ve hareketsiz yaşamdan ötürü kaynaklanan aşırı kilo alımı hormonal dengeyi bozarak gebe kalmayı engelliyor. Bu durumu önlemek adına hayat alışkanlıklarını daha sağlıklı hale getirmek gerekiyor.
Birbirinden lezzetli yemeklere sahip Adana’da Türkiye’de en fazla sayıda obez birey olduğu belirtildi. Başta Adana Kebap, içli köfte, sıkma, lahmacun ve gece gündüz birbirinden lezzetli yemeklerin yendiği Adana’nın, Türkiye’de obez birey sayısının en yüksek olduğu il olduğu açıklandı.
Obezite son yıllarda artışıyla toplumu tehdit ediyor. Yanlış beslenme ve hareketsiz yaşamın sebep olduğu obezite ciddi oranlarda ölümlere neden oluyor. Sigara, zararları ve yol açtığı çok sayıdaki ölümler sebebiyle biliniyor. Son açıklanan verilere göre obeziteden dolayı ölenlerin sayısı sigara nedeniyle ölenlerin sayısını geçerek dünyada ilk sıraya yerleşti.
Obezite çağımızın hastalıklarından. Düzensiz beslenme ve hareketsiz yaşam obeziteye neden oluyor. Pandemi ile birlikte artan düzensiz alışkanlıklar nedeniyle obezite hastaları oldukça artmış durumda. Obezite sadece bedensel ve içsel sağlığı değil psikolojiyi de ciddi şekilde etkiliyor. Toplumun obezlere karşı bakışı obezitelilerin depresyona girmesine neden oluyor.
Pandemi son iki yıldır birçok hastalığı etkilediği gibi obeziteyi de etkisi altına aldı. Pandemi ile birlikte evden çalışma ve uzaktan eğitimin artması toplumun hareketsizliğine ve düzensiz beslenmesine neden oldu. Bu hareketsizlik ve yanlış beslenme obezite olanların sayısını arttırdı. Obezite sadece görünüş olarak değil sağlık açısından da çok ciddi sorunlara yol açıyor. Obezite hakkında bir sürü doğru bilinen yanlış bulunuyor.
TÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atakan Sezer: - "Uygunsuz ve sağlıksız beslenmeden uzak durulmalı. Alkol kullanımıyla meme kanseri arasında da ilişki var"
Gün boyunca fark etmeden yaptığımız alışkanlıklar nedeniyle hayatımız olumsuz yönde etkilenebiliyor. Alışkanlıklarımız sağlığımızı etkileyip, hastalıklara yol açabiliyor. Bu alışkanlıklardan kurtulmak için bu habere göz atabilirsiniz.
Fazla kiloların kalp damar sistemi, sindirim, solunum, bağışıklık sistemi gibi pek çok sistemi etkilediğini belirten uzmanlar, obezitenin vücudumuzdaki pek çok hormonal sistem ve hücre yapısını da etkileyerek bazı kanser risklerini artırdığına ve pek çok kanserin gelişmesini tetikleyebileceğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, tanı konulan tüm kadın kanserlerinin yüzde 50’sinin, tüm erkek kanserlerinin yüzde 25’inin şişmanlık ve obezite ile ilişkili olduğunu belirtiyor.
Milyonlarca insanın mustarip olduğu obezetiyle ilgili yeni bir araştırmanın sonuçları şaşkınlık yarattı. Norveç’te yapılan araştırmanın sonuçlarına göre; şampuan, saç kremi, mutfak süngeri gibi her gün kullanılan ürünlerin insanları şişmanlattığını ortaya çıkardı. Uzmanlar, bu duruma neden olan kimyasalların kilo alımını tetiklediği konusunda uyardı.
Modern çağın salgın hastalığı obezite dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla yaygınlaşıyor. Özellikle yaklaşık iki yıldır hareketlerin kısıtlandığı, eve kapanmaların yaşandığı ve yeme alışkanlıklarının değişerek abur cubur tüketiminin arttığı pandemi sürecinde obezitenin çok daha sık görüldüğünü belirten uzmanlar 8 önemli kurala dikkat çekti.
30 yaşında bir çocuk annesi olan Rebecca Wilkinson’ın hayatı Türkiye’de değişti. Fazla kilolarından şikayetçi olan kadın gittiği bir falcının söyledikleri karşısında hayatını kökünden değiştirmeye karar verdi. 2020 yılının Eylül ayında Antalya’ya uçan kadın, fazla kilolarından kurtularak bambaşka bir görüntüye kavuştu. Wilkinson’ın değişimi karşısında yakın çevresi büyük bir şaşkınlık yaşadı ve genç kadını tanımakta zorlandı.