Depremler Türkiye'nin en değişmeyen gündem maddelerinden biri. Acı hatıralarla dolu geçmişimize yenisi eklenmesin diye uzmanlar sık sık uyarılarını tekrarlıyor. Son olarak Prof. Dr. Hasan Sözbilir geçtiğimiz günlerde Rize'de meydana gelen depremi hatırlatarak Doğu Karadeniz'in bilinenden daha yüksek bir tehlikeye sahip olduğunu açıkladı. Diri fay sözleri ise dikkat çekti.
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 6 Şubat'ta Kahramanmaraş'ta meydana gelip 11 ilde büyük yıkıma yol açan depremler sonrası 100'e yakın bilim insanıyla 128 fay üzerinde araştırma yaptıklarını açıkladı. Bu araştırma sonucu Malatya Fayı'na dikkat çeken Sözbilir, "Malatya Fayı'nı oluşturan 3 segmentin her birinin kendi başına kırılması halinde 7.2 büyüklüğünde deprem üretebilir" dedi.
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 6 seneden beri sürdürdükleri İzmir, Güzelbahçe, Yağcılar, Seferihisar ve Tuzla fayları ile ilgili çalışmalarını tamamladıklarını açıkladı. Araştırmanın sonucunda Tuzla fayının 2 bin yılda bir kırıldığını ve 2 bin yıldır kırılmadığını ifade eden Sözbilir, korkutan senaryoyu açıkladı. Oluşabilecek depremin potansiyeline dair tahminde bulunan Sözbilir, Tuzla fayı açısından İzmir'in deprem tehlikesinin değerlendirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 3 yıl önce İzmir için başlattıkları deprem erken uyarı sistemi projesinin sonuna geldiklerini belirtti. Sözbilir, "Hem yazılı hem tasarım hem de mekanizma açısından tamamen yerli, yeni bir deprem uyarı sistemi geliştirdik. Geliştirdiğimiz sistemi önümüzdeki aydan itibaren 6 aylık bir deneme sürecine sokacağız. İzmir'de farklı lokasyonlardaki 12 istasyona yerleştireceğimiz bu sistem oluşacak depremlerle ilgili saniye saniye bize bilgi aktaracak" dedi.
Deprem tedirginliğinin hiç eksik olmadığı ülkemizde herkesi önlemini artırmaya sevk edecek türden bir keşfe daha imza atıldı. Son yapılan bilimsel çalışmalara göre Türkiye'de yeni fay hatları ortaya çıktı. Üstelik bu fayların hiç azalmayacağı, tersine hep artacağı değerlendiriliyor. Bir diğer yandan ise denizde fay hatları gündemde. Prof. Dr. Hasan Sözbilir son çalışmaların ayrıntılarını ve 'harita' detayını açıkladı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, eski deprem izlerini ve sarsıntı potansiyelini araştırmak amacıyla Gümüldür Fayı'nda hendek açarak inceleme başlattıklarını bildirdi.
Sabah saatlerinde Ege Denizi Kuşadası Körfezi’nde, AFAD verilerine göre 4.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. İzmir'in Menderes ilçesi ve Aydın'ın Kuşadası ilçesi başta olmak üzere bölgede hissedilen depremde ilk bilgiye göre herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı. Bölgede tedirginlik yaratan depremin ardından Prof. Dr. Hasan Sözbilir depreme ilişkin açıklama yaptı. Sözbilir "Bu depremler nedeniyle deprem fırtınası şeklinde bir süreç yaşanabilir" ifadelerini kullandı.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Kuzey Anadolu Fayı'nın 1939 Erzincan Depremi'nden bu yana batıya doğru kırılarak stresini transfer ettiğini, bundan sonraki kırılmanın Kumburgaz Segmenti üzerinde olacağının düşünüldüğünü bildirdi.
Bilim insanlarının bir depremin 2 saat önceden öğrenilmesiyle ilgili yaptığı çalışma dünyada yankı uyandırmıştı. Konuyla ilgili açıklama yapan deprem uzmanı Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Şu anki cihaz hassasiyeti de yeterli değil. Çıkan haberde de buna değinilmiş. Alet hassasiyeti buna yeterli değil. En az 50 kat daha hassas alet olmalı. Bu da elektronik ve mekanik çalışmanın yetersiz olduğu anlamına gelir. O nedenle daha bekleyeceğiz" dedi.
Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından ihalesi yapılan Aydın Adalet Sarayı'nın aktif fay üzerinde inşa edileceği konusu gündem oldu. Konuyla ilgili eleştirileri değerlendiren Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Bu fay tümüyle kırılsa bile 5.5 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahip olabileceğinden, sakınım bandı böyle bir fay üzerinde uygulanmaz" dedi. Fay yasası çıkartılması gerektiğine dikkat çeken Sözbilir, bunun anlaşmazlıkları ortadan kaldıracağını belirtti. İşte detaylar...
Türkiye'de ilk kez kullanılan optik uyarımlı lüminesans (OSL) yöntemi ile Manisa Fayı'nda gerçekleşen depremler tarihlendirildi. Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Batı Anadolu'daki en büyük depremlerden kabul edilen milattan sonra 17 depreminin, Manisa Fayı'ndan kaynaklandığı anlaşıldı. Manisa ve çevresinde ciddi yıkımlara neden olan son depremin ise 1845 yılında Manisa Fayı üzerinde gerçekleştiği ortaya çıktı. Bu da fayın, 178 yıldan beri stres biriktirdiği anlamına geliyor" dedi. İşte detaylar...
Merkez üssü Bolu olan ve İstanbul, Ankara, Düzce, Kocaeli ve Sakarya'da da hissedilen depreme ilişkin Prof. Dr. Hasan Sözbilir'den dikkat çeken bir açıklama geldi. Prof. Dr. Sözbilir, "Bu tür depremler 1999 depremlerinden geriye kalan enerji boşalımları olarak düşünülmektedir." ifadelerini kullandı. Sözbilir ayrıca, 1999 depremlerinden kalan bu fay parçalarının 4 ile 6 büyüklüğünde depremler üretmesinin olağan olduğunu söyledi.
Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi sonrası uzman isimlerden 'yapılaşma' uyarısı geldi. Prof. Dr. Hasan Sözbilir, olası afet risklerine karşı bilimden faydalanılarak kentlerin 1/1000 ölçekli yerleşime uygunluk haritalarının hemen hazırlanması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Okan Fıstıkoğlu da tarım alanlarının yapılaşmaya açılmasının olumsuz etkilerinin görüldüğünü belirtti. Prof. Dr. Celalettin Şimşek ise "Depremden sonra yeni yapılaşma yapılacağı için kayalık zeminlere yönelmeliyiz" dedi.
Kahramanmaraş merkezli 10 ilde etkili olan depremlerle ilgili Prof. Dr. Hasan Sözbilir'den dikkat çeken bir değerlendirme geldi. Sözbilir, "Kahramanmaraş depremleri 7.5 üstü büyüklüğündeydi. Fakat bu depremler 11 şiddeti düzeyinde hasar yaptı. Binlerce bina yıkıldı. Altyapı sistemi çöktü. Köprüler yıkılıp, demir yolu rayları hasar gördü. Bölgede büyük ölçekli heyelanlar oluştu. Bu hasarlar deprem şiddetinin 11'e ulaştığını göstermektedir" dedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerle büyük kayıplar yaşanan bölgelerde incelemelerini sürdürüyor. Beraberindeki heyetle bölgeyi karış karış dolaşarak gerekli envanteri toplayan Sözbilir, depremlerde meydana gelen yıkımda bazı ilçelerin 'ortak kaderi' paylaştığını söyleyerek, Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesi ile Hatay’ın Antakya ilçesinde yıkılan binaların en büyük sebebini açıkladı.
İzmir'deki Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir 'yüzyılın en büyük depremi'ni çarpıcı değerlendirmelerle anlattı. En az 5 fay segmentinin kırılarak büyük afete neden olduğu belirten Sözbilir, "Bu faylar, tek başına kırılmış olsalardı bu kadar büyük deprem üretemeyeceklerdi" dedi. Sözbilir, "Aynı hataları yapmaya devam edersek, yaşam süremiz gittikçe kısalacak." ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş merkezli, büyük yıkımlara ve can kayıplarına yol açan depremlerden sonra uzmanlardan çarpıcı açıklamalar geliyor. Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Türkiye'de son 100 yılda meydana gelmiş en büyük deprem olduğunu söyleyebilirim. Gördüğüm kadarıyla en az 3 fay segmenti kırılmış oldu" dedi. Toplam yüzey kırığı uzunluğunun 500 km'yi aşmış durumda olduğunu ifade eden Sözbilir, 1999 depremlerini de örnek gösterdi. Öte yandan "Hataylı bir bilim insanı olarak seslenmek istiyorum" diyerek uyardı.
İzmir ve çevresinde son günlerde meydana gelen depremlerle ilgili dikkat çeken bir uyarı geldi. Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir'deki son deprem ve artçılara ilişkin, "Buca fayı ile Kısıkköy fayı arasındaki 4 fay parçası birlikte çalışarak, bu depremlere neden oluyor. Bu bölgede biriken stres boşalıncaya kadar deprem fırtınası devam edecektir" dedi. İşte Sözbilir'in dikkat çeken o açıklamaları...
Geçtiğimiz hafta İzmir'in Buca ilçesinde meydana gelen ve çevre illerden de hissedilen 4.9'luk deprem büyük korku yarattı. Konuya ilişkin değerlendirmeler yapan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 2 yıl önce yine İzmir'de olan 6.6'lık depremi hatırlatarak o yıl, Tuzla fayının kuzeydoğu ucundaki 'çiçek yapısının’ aktif hale geçtiğini belirtti ve Buca fayı gibi binlerce yıldır suskun fayları aktifleştirdiğini söyledi. Sözbilir, bölge için deprem fırtınası uyarısı da yaptı.
"Bugün ardı ardına olan depremler 30 Ekim 2020 depreminin tetiklediği bir deprem olarak değerlendirilebilir"
Manisa'da 2020'de yaşanan ve Türkiye'nin gündemindeki yerini günlerce koruyan sel felaketinin etkileri görülmeye devam ediyor. Üstelik sel felaketinin şimdi de başka bir afete yol açabileceğinden endişe ediliyor. Prof. Dr. Sözbilir, Manisa'nın Sarıgöl içesindeki fay hattı hareketliliğine dikkat çekerken fay hattının deprem olmadan, insan kaynaklı olarak da kırılabileceği yönündeki uyarısı tedirginliği artırdı.
Kuşadası Körfezi açıklarında meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki deprem vatandaşları korkuttu. Depreme ilişkin konuşan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Sisam Adası ile Gümüldür arasında çok sayıda deniz altı fayı bulunuyor. Bu faylar, Gümüldür ve Efes fayı ile bağlantılı. Her iki fay da 'diri fay' sınıfında değerlendirilmelerine rağmen, uzun dönemden beri yıkıcı deprem üretmiyordu. Bu faylar, 5.7 ile 6.8 büyüklüğü arasında değişen depremler üretebilecek potansiyele sahip" dedi. İşte detaylar...
Akdeniz’de olan peş peşe küçük depremlerin ardından deprem uzmanı Prof. Dr. Hasan Sözbilir’den korkutan bir değerlendirme geldi. Sözbilir açıklamasında küçük sarsıntıların fayları tetikleyebileceğine işaret ederek 7 büyüklüğünde bir depremi etkileyebileceğini belirtti.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Urla ilçesi açıklarında meydana gelen 5.1 ve 4.3 büyüklüğündeki depremleri değerlendirdi. Depreme neden olan fayın 6.8 büyüklüğüne kadar deprem üretme potansiyeli olduğunu söyleyen Sözbilir, "İzmir için gerilimin ve tehlikenin arttığını söyleyebiliriz" dedi.
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ege ve Akdeniz kıyıları için tehlike oluşturan fay hattı Helen Yayı'nda 100 veya 140 yıl arayla 7 büyüklüğünü aşan deprem meydana geldiğini belirterek, yakın bir gelecekte yayın harekete geçeceğine dair uyarıda bulundu. Prof. Dr. Sözbilir, "Bu fay hattının deprem üretmesi durumunda özellikle İzmir, Aydın, Muğla, Antalya bölgeleri büyük zarar görebilir. Kayadaki etkinin yanı sıra bu bölgelerde tsunami oluşabilir" dedi.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Muğla'nın Datça ilçesinde meydana gelen Richter ölçeğine göre 5.3 büyüklüğündeki depremle ilgili, "Bu bölgede depremlerin bitme olasılığı yok. Deprem fırtınasına dönecek deprem yoğunluğu var" dedi.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ege Denizi'nde Muğla'nın Datça ilçesi açıklarında meydana gelen depremlerle ilgili açıklama yaptı. Prof. Dr. Sözbilir, bölgedeki hareketliliğin İzmir ve İstanbul'daki olası depremlerle bağlantısı olup olmadığına yönelik soruya, "İstanbul ve İzmir ile bu depremlerin bir bağlantısı yok" yanıtını verdi.
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ege Denizi’nde meydana gelen depremlere ilişkin değerlendirmede bulundu. Bölgede hem volkanik hem de diri fay hareketliliği olduğunu belirten Sözbilir, "Burası volkanizmaya bağlı depremsellik niteliği taşıyorsa bölgedeki depremler sürerse deniz altında heyelanlar devreye girebilir. Datça'da güney kesimlerinde tsunami tehlikesine yol açabilir" dedi.
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ege Denizi’nde Muğla’nın Datça ilçesi açıklarında meydana gelen depremlere ilişkin konuştu. Prof. Dr. Sözbilir, "Deprem yoğunluğunun yaşandığı yerin kuzeyinde küçük bir volkan var. Bunlar, aktif volkanlar düzeyinde değerlendiriliyor. Datça Yarımadası ile Gökova Körfezi'nin bulunduğu yerlerde de diri faylar var" dedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir'in olası bir depreme hazır olmadığını söyledi.
Yunanistan'da yaşanan depremle ilgili, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Bu bölgede depremler birbirini tetikleyecek şekilde oluyor. Bizim tarafa doğru geldiğimizde Kuşadası tarafında, Büyük Menderes havzasındaki fayların tabi ki bu depremlerle birlikte tetiklenme olasılıkları var. " ifadelerini kullandı.