Yaşam kalitesini olumsuz bir şekilde etkileyen reflü, doğru beslenme, yaşam tarzı değişiklikleri ve doğal çözümler ile yönetilebilir bir sağlık rahatsızlığıdır. Anlık rahatlama için ilaçlar ve ayrıca evde uygulanabilecek çözümler bulunabilir. Fakat reflüde belirtiler sürekli olarak tekrarlarsa bir uzmana danışmak gerekir. Reflüyü hızlı bir şekilde geçirecek yöntemler arasında en çok uygulanan yöntem sıcak su içilmesidir.
Mide reflüsü, yaygın bir sindirim sistemi sorunudur ancak çoğu durumda tedavi edilebilir veya kontrol altına alınabilir. Farkındalık oluşturmak ve doğru bilgilendirme ile mide reflüsünün önlenmesine yardımcı olmak önemlidir. Peki, Reflü belirtileri nelerdir?
Son yıllarda artan stres seviyeleri, birçok sağlık sorununun tetikleyicisi olarak karşımıza çıkıyor. Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Tülin Kendir Koçak, stresin reflü üzerinde ciddi bir etkisi olduğu ve hastalığın şiddetini artırabileceği belirtti.
Reflü sıkıntısı olan bireylerin Ramazan ayında nasıl beslenmesi gerektiğine değinen Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Fuad Jafarov, “Reflü hastalığı olanlar sahur ve iftarda fazla yemekten kaçınmalı ve yemeklerini zamana yayarak yemelidir. Sahur ve iftarda fazla yemek (mideyi tıka basa doldurmak), keskin baharatlar, ekşi ve acı besinler, salçalı ve aşırı yağlı gıdalar tüketmek reflü şikâyetlerini artırır” dedi.
Ortopedi ve Tramvatoloji Uzmanı Doç. Dr. Tuna Pehlivanoğlu, çocuk hastalar için umut olan ipli skolyoz ameliyatını anlattı. "Bu teknik devrim niteliğinde, çocukların büyümesine ve gelişmesine izin veren bir yöntem. Burada yaptığımız, klasik ameliyattaki gibi sırttan büyük bir kesik yapmak değil. Göğüs boşluğuna kenardan ufak kesik yaparak vidaları kamerayla koyuyoruz. Araya da bir ip gerdiriyoruz. Gerdirmeyle skolyozu düzeltiyoruz. Sonrasında çocuk büyüyerek kendi kendisini de düzeltiyor" dedi.
Günümüzde en sık rastlanan sindirim sistemi hastalıklarından biri olan reflü; uygulanan tedavilere cevap alamayan veya ömür boyu mide ilaçlarına bağlı kalan hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Demirci, uzun süreli mide asidi baskılayıcı ilaç kullanımını sonlandırabilecek endoskopik reflü tedavisi hakkında bilgi vererek yıllardır süren reflü şikâyetine, 30 dakikada gerçekleştirilen ARMA tedavisi ile son verilebileceğini söyledi.
Boğaz reflüsü günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir ve tedavi edilmezse ciddi sorunlara yol açabilir. Gelişen tıp teknolojisi ve tedavi yöntemleri sayesinde boğaz reflüsünün kontrol altına alınması ve semptomların hafifletilmesi mümkündür. Diyet değişiklikleri, ilaç tedavileri ve yaşam tarzı düzenlemeleri, reflü semptomlarını azaltmak için etkili yöntemler arasındadır. Peki, boğaz reflüsü nasıl geçer?
Reflü mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçtığı bir durum olarak tanımlanır ve genellikle mide asidinin yemek borusuna zarar vermesiyle bilinir. Bu yaygın sağlık sorunu, günümüzde pek çok kişiyi etkileyen bir durum haline gelmiştir. Reflü, basit bir "mide ekşimesi" olarak düşünülse de uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Reflü, sadece geçici bir rahatsızlık olarak görülmemelidir çünkü reflünün uzun vadeli etkileri ciddi olabilir.
Yediğimiz yiyecekler ilk olarak mide sağlığımızı etkiliyor. En yaygın mide hastalıkları arasında yer alan reflü yenilen yiyecekler ile tetiklenebiliyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Orhan Kocaman, yaygın tüketilen bazı yiyeceklerin göğüste yanma hissini artırdığını paylaştı.
Kalp krizi en fazla ölüme sebep olan hastalıklar arasında üst sırada yer alıyor. Kalp krizi belirtisinin göğüs sıkışması, terleme gibi problemler olduğu biliniyor. Ancak uzmanlara göre kalp krizi yaşanmadan aylar önce midede ortaya çıkan çeşitli belirtiler bulunuyor.
Sabah erken saatlerde uyanmak birçok kişi için işkence olarak görülüyor. Erken saatlerde uyanınca uykusuz ve mutsuz olmak tüm vücudu etkiliyor. Sabahları yaşanan bazı sağlık problemleri genellikle göz ardı ediliyor. Ancak bu sorunların altında çeşitli hastalıklar bulunabiliyor. İşte sabahları mide bulantısına neden olan o etkenler...
İslamiyet'in en önemli alimlerinden olan İbn-i Sina'nın tarifleri ve önerileri aradan yıllar geçmesine rağmen büyük ilgi görüyor. Kitabında hastalıklar için doğal gıdaların şifalarını sık sık yazan İbn-i Sina, birçok sağlık sorununa çözüm buluyor. ‘’Küçük Tıp Kanunu’’ adlı kitabında beyaz leblebinin faydalarından bahseden İbn-i Sina'nın önerilerine göre beyaz leblebi çeşitli dertlere deva oluyor.
En çok karşılaşılan mide sorunlarından biri olan reflü, yaşam kalitesini düşüren önemli sağlık sorunlarından bir tanesidir. Ağza gelen acı tat ile kendini gösteren reflüye iyi gelen bazı besinler, evde uygulanabilecek doğal ve bitkisel yöntemler bulunur. Evde hazırlayabileceğiniz bazı tarifler ile reflü sorununuzun olumsuz etkilerini azaltmanız mümkün. Reflüye ne iyi gelir, evde nasıl geçer?
Neredeyse her iki kişiden birinin yaşadığı reflü, gastro özofageal reflü, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçma durumudur. Reflü, rahatsızlık verici bir hastalıktır. Reflü, ağza gelen acı tat ve ekşi su ile kendini gösterir. Daha ağır reflü durumunda ise göğüs ağrısı nedeniyle kalp krizi ile karıştırılabilir. Yutkunma güçlüğü de reflü yüzünden ortaya çıkabilir. Reflüden kurtulmak mümkün mü Peki, reflüye karşı ne yapılabilir. İşte, başladığı an reflüyü bitiren o besinler.
Zeytin kahvaltılarda en tüketilen yiyecekler arasında bulunuyor. Birçok çeşidi bulunan zeytin ve zeytinyağı sağlık için oldukça faydalı olarak görülüyor. Yıllardır konuşulan zeytin çekirdeği faydası da toplumda merak edilen konular arasında bulunuyor. Prof. Dr. Canan Karatay gibi uzmanlar zeytin çekirdeğinin faydalarından yararlanmanız gerektiğini belirtiyor. Bu çekirdekler kabızdan kansere kadar birçok hastalık için etkili sonuçlar sağlıyor.
Gastroözofageal reflü hastalığınız varsa, muhtemelen asit reflüsüne aşinasınızdır. Asit reflünün ne olduğunu ve vücudunuza zarar veren gazabını bilmeyenler için, bu rahatsız edici, sindirimle ilgili bozukluk tüm gününüzü sıkıntıya sokabilir. Reflünüz varsa ve bu sıkıntıyı çekmek istemiyorsanız bazı yiyecekleri hayatınızdan çıkarma zamanı geldi demektir.
Kalp ve damar hastalıkları dünyada ölüme yol açan etkenler arasında ilk sırada yer almaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 yılı verilerine göre; dünyada yılda 18 milyon, ülkemizde de 2019 Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre; yılda yaklaşık 200 bin kişi kalp ve damar hastalıkları nedeniyle yaşamını yitiriyor. Yapılan çalışmalar ülkemizde 30 yaş üzerindeki her 100 kişiden 6’sının kalp krizi geçirdiğini ortaya koyuyor.
Çoğu kişinin şikayet ettiği mide yanmasının en büyük nedeni yediklerimizdir. Özellikle sıklıkla mide yanması yaşayan kişilerin bazı besinlerden kesinlikle uzak durması gerekiyor. Gastrit ve reflünün belirtileri benzerlik gösterse de bu ikisinin de en büyük belirtisi mide ekşimesidir. Özellikle Türk mutfağının en sevilen temel malzemesi soğanı bu şekilde yerseniz mide rahatsızlığınızı tetikleyecektir.
Reflü yaşam kalitesini oldukça etkileyen sağlık sorunları arasında bulunmaktadır. Sıklıkla görülen reflü şikayetleri zaman zaman artmaktadır. Reflü bir hastalıktır ve mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir. Reflü şikayetlerini azaltmak için ise çeşitli doğal yöntemler bulunmaktadır. İşte reflü yanmalarını azaltacak gıdalar…
Reflü hastaları gündelik yaşamda birçok sıkıntı yaşamaktadırlar. Reflü hastaları için bazı yiyecekleri yemek oldukça sorunlara neden olabilmektedir. Hastalığın gösterdiği problemleri azaltmak adına beslenmeye dikkat etmek gerekmektedir. Uzmanlar reflü hastalığının tedavisi için yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesini öneriyorlar.
Mide ekşimesi halk arasında çok sık rastlanan bir şikayettir. Mide ekşimesi normal bir durum değildir ve ilk fırsatta müdahale edilmelidir. Mide ekşimesi, çoğu hastalıkta olduğu gibi yanlış beslenmeden ötürü ortaya çıkmaktadır. Hayat kalitesini oldukça düşüren mide ekşimesi aynı zamanda reflünün ilk sinyali de olabilir. Mide yanmasıyla karıştırılan aslında aynı şey olmayan mide ekşimesi, günlük hayatı çok etkiliyor. İşte mide ekşimesine iyi gelen besinler...
Obezite, günümüzün en büyük sağlık sorunlarından biri. Obezitenin yol açtığı farklı hastalıklar nedeniyle dünyada her yıl 3 milyondan fazla ölüme yol açıyor. Halk arasında şişmanlık olarak bilinen obezitenin, vücutta aşırı derecede yağ birikmesiyle ortaya çıkıyor ve mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor. Obeziteyle mücadelede en önemli unsur düzenli yaşam tarzı ve dengeli beslenmedir. Obeziteyle birlikte bünye hastalıklara açık bir hale gelmektedir.
Mide rahatsızlıkları arasında en sık görülen reflü için doktora gitmeden önce evdeki bitki çaylarından yararlanılır. En çok kullanılan ise nane limon oluyor. Uzun yıllardır birçok rahatsızlık için ilaçtan önce doğal yollar tercih ediliyor. Ancak bilinçsiz kullanım iyileştirmek yerine durumu daha da kötüleştirebiliyor. Nane limon da bunlardan biri!
Ramazan ayında sağlıklı bir şekilde oruç ibadetini yerine getirmek isteyenler için uzmanlardan çeşitli tavsiyeler geliyor. Gece yenen sahur yemeği mide ve yemek borumuzda asit reflüsü, sabah bulantı gibi problemlere sebep olabilir. Bunları engellemek için sahurda tok tutma yönüyle iyi bilinen proteinli gıdalar tüketmek faydalı olur. En bilinen örnek ise yumurtadır. Reflü sorunu olanlar sahurda fazla yağlı ve şekerli gıda tüketmemelidir.
Ramazan ayına sayılı günler kala pek çok evde hazırlıklar başladı. Ramazan'da öğün saatlerinin ve beslenme sıklığının azalacağı, tüketilen besin içeriklerinde farklılıklar olacağı, ilaç saatlerinin yeniden ayarlanması gerekeceği için uzmanlar, özellikle kronik hastalığı olanlara olası bir sağlık sorununa karşı mutlaka doktora danışmalarını öneriyor.
Kişi yemek yedikten sonra mide içeriğinin yemek borusuna kaçması reflü olarak ifade edilmektedir. Reflü, göğüs ve sırt ağrısı, yutma güçlüğü, bulantı, kusma, ağızda kötü tat ve koku oluşumu ile görülen bir hastalıktır. Obezite, artmış karın içi basınç, mide boşalmasının gecikmesi, mide fıtığı, alkol tüketimi, sigara kullanımı ve genetik reflüye neden olan etmenlerdir.
Reflü hastalığı asit, safra ve mukustan oluşan mide salgılarının yemek borusu veya ağıza kadar yer değiştirmesidir. Reflü hastalığı, ağıza kadar gelen acı tat ve yiyecek hissi ile kendini göstermektedir. Gündelik hayatı oldukça etkileyen reflü için beslenme düzenine dikkat etmek gerekmektedir. İşte reflüsü olanların yememesi ve yemesi gereken yiyecekler...
Halk arasında sıklıkla karıştırılan ve uzmana danışılmadan müdahale edilen gastrit ile reflü kişinin hayat kalitesini düşürüyor. Reflü; asit, safra ve mukustan oluşan mide salgılarının yemek borusu veya ağıza kadar yer değiştirmesi iken gastrit ise mide zarı iltihabı türleri için ortak olarak kullanılan bir terimdir. İkisi arasındaki farkı bilmeli ve mide yanmasına sebep olan besinlere karşı dikkatli olmalısınız.
Genç, yaşlı ayırt etmeksizin her yaşta görülen reflü, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen rahatsızlıkların başında geliyor. Her 5 kişiden 1’inde görülen reflü, zamanında tedavi edilmediğinde peşinden yeni rahatsızlıkların gelmesine neden oluyor.
Reflü farklı belirtilerle kendini gösteren, özellikle gece yakınmalarına neden olan bir hastalıktır. Mide kapakçığındaki bozulma nedeniyle yaşanan reflü, ülkemizde her 5 kişiden birinin başına geliyor. Pek çok kişi bu hastalıkla savaşarak hayatını geçirse de reflü tedavisi mümkün olan bir hastalık. Üstelik ameliyat olmak istemeyenler için yeni yöntemle de tedavisi mümkün. İşte plikasyon yöntemi ile tedavisi gerçekleştirilen reflüden tamamen kurtulmanızı sağlayacak mide kapağı zımbalama işlemi...
Reflüye neden olan hareketsizlik ve beslenme alışkanlıklarındaki değişimler pandemiyle birlikte artış gösterdi. Ülkemizde her 4 kişiden birinin kabusu olan reflüde tedavi için 10 etkili öneriden bahseden Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Oya Yönal, yeme alışkanlıklarından yatma düzenine, kıyafet seçiminden içecek tercihlerine kadar nasıl hareket edilmesi, nelerin seçilmesi gerektiğini anlattı. İşte reflü tedavisi için yapılması gerekenler...
Akupunktur pek çok hastalıkta olduğu gibi gastrit ve reflü tedavisinde de etkili sonuçlar vermektedir. Strese dayalı oluşabilen gastritte limbik sistemin düzenlenmesine yardımcı olarak etkili sonuç almayı sağlayan akupunktur, reflü tedavisinde de kullanılmaktadır. İşte reflünün gastrit ve reflü tedavisindeki etkisi...
Vücudun farklı bölgelerinde bulunan refleks noktalarına basınç uygulanarak organ ve sistemlerin tedavi edildiği refleksoloji, farklı hastalıklar için uygulanabilir. Vücudun kendini iyileştirme özelliğini ortaya çıkarmayı amaçlayan refleksoloji masaj yapılarak uygulanır. Yan tedavi olarak ana tedavileri destekleyici özelliği sebebiyle tercih edilen refleksoloji masajı her yaş grubuna yapılabilir. Refleksoloji hangi hastalıkların tedavilerinde kullanılır?
Ramazan ayını daha kolay geçirmek için reflü hastalarına önerilerde bulunan Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Binnur Şimşek, iftar ve sahur zamanlarında yeme alışkanlıklarının nasıl oluşturulması gerektiğini anlattı.
Güvenli olduğu düşünülen mide koruyucular, uzun süreli kullanıldığında ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Asit baskılayıcı ilaç olduğu için 1 yıldan uzun süre yüksek dozla kullanıldığında kemik yoğunluğunda azalmaya, kırıklara, bağırsak ve akciğer enfeksiyonlarına neden oluyor. Magnezyum, vitamin ve B12 eksikliğine sebep olan mide koruyucuların doğru kullanılması büyük önem taşıyor.
Gebelikte değişen hormonal etkiler sindirimi güçleştirerek mide boşalmasını engeller. Bu da mide asidinde artışa sebep olur. Mide yanmasını önlenemez duruma getiren değişimler nedeniyle zorlu bir hamilelik geçiren anne adayları için süreci daha kolay atlatmanın yolu doktor kontrolünden geçer.
Reflü belirtileri nedeniyle günlük hayatta kişilerin konforunu bozan bir rahatsızlıktır. Bu durum bazen şiddetli ağrı ve baskılara da neden olur. Bunları yaşamamak için reflü belirtileri ile ilgili bilgi sahibi olmak önemlidir. Mide kaslarında oluşan gevşeme sebebiyle meydana gelen reflü yemek tercihleri nedeniyle de kişileri etkileyebilir. Bu durumlarda reflü tedavisi kaçınılmazdır. Yalnızca mideyi etkimeyen bu hastalıkta iyileşme bitkisel ürünlerle de desteklenebilir. Peki reflüye ne iyi gelir
Uzun yıllardır gastroozofagial reflü hastası olan 60 yaşındaki Sebahat Erdoğan hastalığı nedeniyle sürekli midesinde yanma ve hazımsızlık yaşamaya başladı. Son 10 yılda ise yanmalar kendi deyimiyle dayanılmaz hale geldi, sürekli kullandığı ilaçlardan artık fayda görmüyordu.
Mide asidinin mide kanalından yukarıya doğru kaçması ve ağza ulaşması olarak tanımlanan reflü, erkeklerde ve kadınlarda eşit oranda görülen bir hastalıktır. Belirtileri genel olarak ülser ile aynı olsa da ikisi birbirinden farklı hastalıklardır. Bazı hastalarda şikayetler kısa sürede geçer, bazılarında ise rahatsız edici boyutlara ulaşabilir.
Ramazan ayı ile birlikte gastrit ve ülser gibi mide rahatsızlıklarında ciddi artışlar gözlendiğine dikkat çeken Prof. Dr. Meltem Ergün, hastalara yemek yemeden 5-10 dk önce ilaçlarını almaları gerektiği uyarısında bulundu. İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Ergün, “İftarda ve sahurda yemek yedikten sonra hemen yatılmamalı” diyerek tercih edilmesi gereken besinlerle ilgili öneriler verdi.
Ramazan ayı ile birlikte değişen yeme içme alışkanlıklarının özellikle mide problemi bulunan kişilerde ciddi sıkıntıları tetikleyebileceğini söyleyen Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Ayhan Avcu, Ramazan ayında mide şikayetlerini azaltmak için bazı önerilerde bulundu.
Dahiliye Uzmanı Dr. Fatma Cömert, yemek yeme alışkanlıklarının değiştiği bu dönemde özellikle reflü hastalığına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Reflü hastalarının yemek borusu kanserine yakalanma riskinin yüksek olduğuna vurgu yapan Gastroenteroloji Uzmanı Uz. Dr. Fatih Yüksel Işıksal, çiğ sarımsak, çiğ soğan, mercimek, baharat ve yağda kızartılmış yiyeceklerden uzak durulmasını önerdi.
Reflü midede yanma ve ekşime problemleri ile kendini gösteren bir sorun olsa da öksürük ve ses kısıklığına da yol açabiliyor. Peki reflünün tedavisi için öneriler nelerdir?
Memorial Dicle Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Taner Kamacı, mesane reflüsü ve tedavi seçenekleri hakkında bilgi verdi.
Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Ebubekir Şenateş, dünyada ve Türkiye’de reflü hastalığının oldukça sık görüldüğünü söyleyerek, “Midede yanma hissi reflü habercisi olabilir” dedi.
İç Hastalıkları, Gastroentereloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, mide asidinin patolojik şekilde mideden yemek borusuna doğru geri kaçmasıyla oluşan reflünün tedavi edilmediği sürece birçok hastalığı beraberinde getirdiğini bildirdi.
İnsanların yüzde 7’si her gün yemek borusunda bir yanma hissi yaşıyor. Bu belirtileri gece yaşayanların sayısının oldukça yüksek olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Melih Özel “İnsanların yüzde 36’sı geceleri reflü belirtilerini yaşıyor. Reflü komplikasyonları kadınlara göre erkeklerde daha fazla gözlenirken, yaşam tarzı reflünün en önemli sebeplerinden biri” açıklamasında bulundu.
Uzun süreli geçmeyen öksürüğü bulunanlara gece yatmadan birkaç saat önce beslenme alışkanlıklarını sonlandırma uyarısı yapıldı - SBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Gerek: - "Kronik öksürüğü olan birinin özellikle gece yatmadan en az dört saat önceden her türlü yeme içme eylemini bitirmesi lazım. Son dört saatte içebileceğimiz tek şey su olmalı" - "Uzun süreli balgamlı öksürüğü olan çocukların aileleri büyük bir telaş içerisinde oluyor. Bunlara da baktığımız zaman genelinde yatmadan önce süt içen çocukların büyük bir bölümünde olduğunu görüyoruz. Süt, midede reflüye yol açabiliyor"
Çamlıca Medipol Üniversite Hastanesi'nden Dr. Erkan Koçyıldız: - "Reflü, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıdır. Gastrit ise mikroskobik iltihaplanmadır. Stres, sakız çiğnemek, aşırı yağlı yemek tüketimi reflüyü artırabilir" - "Genel olarak yağlı yiyecekler, reflüyü artıracağı için sakınmak gerekir. Sakız çiğnemek, hava yutulmasını artırarak reflüyü tetikler"
Oldukça yaygın olarak görülen reflüyü yanlış beslenme tetikliyor. Uzmanlar reflü hastalarının kahve, çay turşu, acı pul biber, soğan, sarımsak, çiğ salata gibi yiyecek ve içecekleri dikkatli tüketmeleri konusunda uyarıyor.
Toplumun yaklaşık %20’sinde görülen mide ve gırtlak reflüsü, yaşamı olumsuz etkiliyor. Belirtileri sık sık ülser ile karıştırılan reflü hastalığında zaman geçirmeden bir uzmana başvurulması büyük önem taşıyor. Çünkü reflü tedavi edilmediğinde yemek borusu hasarına ve o bölgede kanserleşmeye yol açabiliyor.
Sağlıksız beslenme, fazla kilo, hareketsizlik, stres derken günümüzde reflü hastalığı hızla yaygınlaşıyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Esin Özlem Atmış “Hatta hava sıcaklıklarındaki artışa bağlı gazlı ve asitli içeceklerin, çiğ sebze ve meyvelerin tüketimi artacağından, midede asit üretimi tetiklenerek reflü atakları artabiliyor. Bazı kişilerde boğaz reflüsü dediğimiz mide içeriğinin boğaza, genize ve ses tellerine kaçışı gerçekleşebiliyor.
İftar ve sahur zamanı yemeğe aşırı yüklenme ve yanlış beslenme sonucu mide rahatsızlıkları oluşabilir. Uzun süren açlığı takiben fazla miktarda ve hazmı güç besinlerin hızlı bir biçimde tüketilmesi sonucu, mide boşalma zamanı uzar ve midenin sindirim için ürettiği asit miktarında artış meydana gelir.
Toplumuzda yaygın olarak görülen reflü çocukluktan itibaren kendini gösterebilen ve yaşamı olumsuz etkileyen bir rahatsızlıktır. Son yıllarda geliştiren laporoskopik cerrahi girişimler reflü hastalarının yüzünü güldürüyor. Konu ile ilgili bilinmesi gerekenleri Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fatih Kar anlattı.
Türkiye’de her 4-5 kişiden birinde görülen reflü mide içeriğinin rahatsız edici bir biçimde yemek borusuna doğru kaçarak şikayetlere neden olmasıdır. Tanısı endoskopik olarak yemek borusunun görüntülenmesi ve/veya kateter veya kapsül kullanılarak yemek borusunun asit maruziyetinin gösterilmesi ile konulur. Liv Hospital Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Öğr. Gör. Ekrem Aslan reflü hastalarını rahatlamasını sağlayacak önerilerde bulundu.
Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor: - "Endoskopiyi bu konuda eğitim görmüş olanlar yapmalıdır. Gastroenteroloji uzmanları 3 yıl boyunca endoskopi eğitimi görürler ve bu alanda en iyi eğitilmiş hekimlerdir"
Reflünüz geçmiyorsa ve tekrar ediyorsa dikkat edin. 'Gizli hastalık' olarak adlandırılan akalazya 5 yaşında da görülüyor, 90 yaşında da. Akalazya nedir, belirtileri nelerdir? İşte detayları...
Reflü, toplumda en sık görülen mide sorunları arasında yer alıyor. Hastalık tüm nüfusun yüzde 30-40’ını etkilerken, en sık 30-40 yaşları arasında görülüyor. Şişmanlık, karın içi basıncın artması, hamilelik, genetik yatkınlık kişide reflü olma ihtimalini artırıyor. İşte reflü olanların yememesi gereken ve reflüye iyi gelen yiyecekler.
Reflü günümüzde sadece yetişkinlerin değil çocukların da sık görülen hastalıkları arasında yer alınıyor. Reflü nedir sorusunu kısaca yemeklerin ağza ya da yemek borusuna geri çıkması olarak açıklamak mümkün. Reflü belirtileri geniş yelpazede toplanmaktadır. Şimdilerde 300 çocuktan birinde görülen reflü belirtileri ile takip edilebilmektedir. Bu nedenleri ebeveynlerin reflü belirtileri ile ilgili bilgi edinmesi büyük önem taşımaktadır.
Son yıllara dek yetişkinlerin hastalığı olarak bilinen reflü, günümüzde artık çocukların da kapısını sık çalan bir hastalık haline geldi. Reflü sadece yetişkinleri değil bebekleri de tehdit ediyor. Mide içeriğinin ağıza veya yemek borusuna geri kaçmasıyla oluşan şikayetler reflü olarak adlandırılırken, belirtileri çok farklı şikayetlerle kendini gösteriyor.
Sadece yetişkinlerde görüldüğü düşünülse de çocukların yüzde 15'inde reflü görülebiliyor. Çocuk gelişimini etkilediği düşünülen reflü mide bulantısı ve kilo kaybı yaşayan bebeklerde ilk bakılması gereken hastalıklar arasında yer alıyor. Reflü belirtileri sadece bunlarla bitmiyor. Mide kapakçığının geniş olması sebebiyle ortaya çıkan reflü tedavisi de oldukça önem taşıyor. Reflü yatağı ve reflü yastığı gibi ürünlerle bebekler rahatlatılmaya çalışılsa da reflüde tıbbı tedavi önem taşıyor.
Doğum sonrası bebeklerin yaşadığı herhangi anormal bir durum anneleri endişelendirebiliyor. Bebeklerin kusması da bu normal durumların içinde yer alırken bazı durumlarda hastalık göstergesi olabiliyor. Peki, bebeklerin sık kusması neyi gösterir?
Ramazanda oruç tutarken uzun süre aç ve susuz kaldıktan sonra hızla yenen yemekler reflü yaşayan insanların rahatsızlıklarının katlanılamayacak noktaya gelmesine sebep olabiliyor. İşte buna engel olmak için yapmanız gerekenler...
Ramazan’da uzun süreli açlık ve susuzluğun ardından hızla tüketilen yiyecek ve içecekler reflü problemi yaşayan kişilerin rahatsızlıklarının artmasına neden oluyor. Hastane Derindere İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ergün Kasapoğlu’ndan reflü problemi yaşayanların dikkat etmeleri gerekenleri öğrendik…
Her geçen yıl biraz daha kışa yaklaşmasına rağmen Ramazan bu yıl da 16 saatten fazla sürüyor. Hal böyle olunca özellikle de kronik hastalıkları olanların oruç tutmaları halinde vücutlarındaki değişimlere karşı daha dikkatli olmaları gerekiyor.
Gastroözofajial reflü hastalığı, yemek borusunun alt kısmında bulunan ve mide içeriğinin ağza doğru kaçmasını engelleyen sfinkterin’in işlevini yitirmesiyle oluşan bir hastalıktır. Hastalarda göğüste yanma, ağza acı ve ekşi bir su gelmesi gibi şikayetlerin yanı sıra bazı hastalarda ses kısıklığı, ağrılı yutkunma, geğirti, hıçkırık, göğüste ağrı, öksürük bulantı ve kusma gibi şikayetlere de yol açarak yaşam kalitesini olumsuz etkileyen hastalıktır.
Reflü mide içeriğinin kişiyi rahatsız edici bir biçimde yemek borusuna doğru kaçarak şikayetlere neden olmasıdır. Göğüs orta bölgede yanma ve ağza gıda parçacıkları ile birlikte acı su gelmesi reflü hastalığı ile ilişkili tipik şikayetler olup tekrarlayan farenjit, larenjit, sinüzit, kronik öksürük, astım ve diş çürükleri de atipik şikayetler olarak ortaya çıkabilir.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nermin Tansuğ bebeğinde reflü olan annelere önemli bilgiler verdi.
“Reflü hastalarının ağız içindeki diş çürüklerinin oranı, reflü hastalığı olmayanlardan daha yüksek” diyen diş hekimi Pertev Kökdemir uyarıyor: “Asit nedeniyle yumuşamış olan diş minesine daha fazla zarar vermemek için yumuşak diş fırçası kullanın!”
Midedeki asit ile mide içeriğinin yemek borusuna kaçması olarak tanımlanan reflü, yaşam tarzı değişiklikleri ile büyük ölçüde önlenebiliyor. Her yemekten sonra sıkıntı veren, geceleri uyutmayan reflü ihmal edildiğinde astım, ses kısıklığı ve yutma güçlüğü gibi istenmeyen hastalıklara dönüşebiliyor.
Ses kısıklığı, göğüs ağrısı, sırt ağrısı, kalpte ritim bozukluğu… Tüm bu belirtiler reflüyü işaret ediyor olabilir. Tanıda başta kalp krizi olmak üzere birçok hastalıkla karışabilen reflünün tedavisinde ise doğru beslenme kilit rol oynuyor.
“Kurban Bayramı olur da kahvaltıda kavurma yenmez mi?”, “Misafirlikte ikram edilen tatlıyı geri çevirmek ayıp olur, yemek lazım”, “mangalda yağlı et lezzetli olur” diyorsanız bir kez daha düşünmenizde fayda var. Zira bayram da olsa, her canınızın çektiğini ‘nasılsa bayram’ deyip üstüne üstlük ölçüye dikkat etmeden tüketmeniz reflü ve hazımsızlıktan yüksek tansiyona, diyabetten kalp-damar hastalıklarına ve kilo alımına dek birçok şikayete yol açabilir.
İftarda yemekleri hızlıca tüketiyor, karnımızı tıka basa doyuruyoruz… Baharatlı ve acılı yemekleri tercih ediyor, pilav ve makarnayı da sofradan eksik etmiyoruz. Ana yemeğin hemen ardından da genellikle şerbetli tatlı tüketmeden masayı terk etmiyoruz. Sahurda yemek sonrasında hemen uykuya dalmak da yine bir başka beslenme alışkanlığımızı oluşturuyor. İşte tüm bu hataların faturasını da reflü, mide yanması veya ağrısı ile kabızlık gibi yaşam kalitemizi düşüren sorunlarla ödüyoruz.
Prof. Dr. Necati Örmeci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mide içeriğinin yemek borusuna kaçması olarak bilinen reflünün, Türkiye'de her 4 erişkinden birinde görüldüğünü belirtti.
Ramazan'a sayılı günler kala Prof. Dr. Orhan Tarçın, reflü şikayeti olan kişilerin oruç tutmak için doktorlarına danışmaları gerektiğini belirtti.
Memorial Diyarbakır Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü'nden Op. Dr. Orhan Kazan, reflü ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Ramazan ayında iftardan hemen sonra uyumak yerine yürüyüşe çıkarak, teravihe giderek ve yüzerek reflüden korunabilirsiniz.
Anne ve babaların, uykuya kolay dalıp rahatlamaları, hem de beslenmeleri için çocuklarına gece yatmadan hemen önce süt içirmelerinin reflüye neden olan bir hata olduğu açıklandı...
Çocuğunuz ateşli idrar yolları enfeksiyonu geçiriyorsa, ailenizde böbrek reflüsü hastası varsa veya idrar yapmakta zorlanıyorsa, mutlaka böbrek reflüsü açısından incelenmeli.
Öksürük, aslında boğaz ve solunum yollarını temizlemeye yarayan faydalı bir refleks.
Reflü beslenme tarzı ile yaşam alışkanlıklarının düzenlenmesi ve ihtiyaç duyulursa ilaç tedavisi ile çoğunlukla kontrol altında tutulabiliyor.
Modern tıbbın son senelerdeki en büyük uydurma buluşlarından biri de “reflü-astım” ilişkisidir.
Çoğunlukla mide yanması şikayetiyle ortaya çıkan reflü, kilolu ve hareketsiz yaşam tarzına sahip olanlar ile Batı tarzı beslenenlerde daha sık görülüyor.
Uzmanlar, son yıllarda önemli bir mide rahatsızlığı olan reflünün özellikle sigara kullanan ve aşırı kilo sahibi insanlarda daha sık rastlanır hale geldiğini belirterek, aşırı kiloların birçok hastalık için uygun ortam hazırladığını söylüyor.
Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hasalıkları Ana Bilim Dalı Gastroeteroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Bahçecioğlu, mide içeriğinin yemek borusuna kaçışı olarak tanımlanan gastroösefageal reflü hastalığının en önemli risk grubunu şişmanların oluşturduğunu söyledi.
Ege Üniversitesi (EÜ) Diş Hekimliği Fakültesi ve Tıp Fakültesi işbirliğiyle gerçekleştirilen çalışma, reflü hastalığı olan çocukların daha yüksek oranda çürük diş riskine sahip olduklarını ortaya çıkardı.
Reflü hastalığı batı ülkelerinin en yaygın hastalığıdır. Erişkinlerde % 20 oranda görülür, yani her beş kişiden birinde reflü hastalığı vardır. Genel Cerrah Op. DR. Bülent Koç, reflü hastalığı hakkında bilinmesi gerekleri Mynet okurları için yazdı.
Kadıköy Şifa Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Levent Eminoğlu, reflü hastalığı konusunda merak edilen soruları yanıtladı.