Hastalıklardan korunmak sağlıklı beslenme ve egzersizlerden geçiyor. Etkili beslenmenin yanında bize şifa veren yararlı besinleri tüketmek de oldukça faydalı olacaktır. Geçmişten günümüze şifa niyetine kullanılan çörek otu hem doğal haliyle hem de çörek otu yağı olarak kullanılıyor. Genellikle hamur işlerinin üzerine serpilen bu doğal besinin hastalıklara karşı etkilerini duyanlar şaşırıyor. İşte kansere karşı mucize etkileriyle de bilinen çörek otunun saymakla bitmeyen faydaları...
Bahar aylarında artış gösteren sağlık sorunları yaşam kalitesinin düşmesine neden oluyor. Uzmanlar artan saman nezlesinin belirtilerini azaltmak için çeşitli önerilerde bulunuyor. Oldukça şaşırtıcı olabilen bu öneriler arasında yer alan pirinç dolu çorap yönteminin faydaları saymakla bitmiyor.
Konya'da bir özel hastanede görev yapan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Kayhan Öztürk: - "Alerjik tedaviye cevap vermeyen, ani başlayan alerji şikayetlerinde burun içerisindeki larvalar araştırılmalı, cerrahi olarak yaşadıkları alandan çıkarılmalıdır" - "İşlem sonrası ertesi gün hastalarımızın hiçbir şikayeti kalmadı"
Saman nezlesi, yılın bu zamanlarında sadece ülkemizi değil dünyanın dört bir yanında yaşayan insanları ciddi şekilde etkiliyor. Milyonlarca insanın etkilendiği saman nezlesi, yılın bu zamanlarında hayat kalitesini düşürerek huzursuz eder. Ancak bilim insanları saman nezlesi için ilginç bir reçete yazdı. Bilim insanları düzenli olarak cinsel ilişki yaşamanın, saman nezlesi semptomlarını azaltmaya yardımcı olabileceğini öne sürdü.
Her ne kadar kışın bağışıklığın düşerek hastalıkların arttığı düşünülse de yaz aylarında da ortaya çıkan çok çeşitli problemler oluyor. Yaz aylarında artan alerji vakalarına karşı bilinçli olmak gerekiyor. Bu konularda yaşanan durumlar için önceden bilgili olmak tedavi sürecinin çok daha etkin şekilde yürütülmesini sağlıyor.
Saman nezlesi, özellikle mevsim geçişlerinde milyonlarca kişiyi etkileyen ratasız edici durumlardan biridir. Çok sık görülen saman nezlesi belirtileri arasında burun akıntısı, tıkanıklık ve sinüs basıncı gibi birçok semptom yer almaktadır. Saman nezlesi tedavisi için kilo verme ile özdeşleşen elma sirkesini kullanabilirsiniz. Metabolizmayı hızlandırdığı iddia edilen elma sirkesi, saman nezlesini iyileştirmek için birebir! Peki, saman nezlesini tedavi etmek için elma sirkesi nasıl kullanılır?
Vücutta kaşıntı, kızarıklık, burunda şeffaf renkte akıntı, şişme, arka arkaya defalarca hapşırma ve gözlerde kaşıntı gibi belirtilerle kendini gösteren saman nezlesi alerjik reaksiyonlara neden oluyor. Nezle ile karıştırılmaması gereken saman nezlesin tedaviye rağmen ömür boyu devam edebiliyor.
Hapşırma nöbetleri, burun akıntısı, gözlerde kızarma ve sulanma… Halk arasında “saman nezlesi” olarak bilinen alerjik nezle yaşam kalitesini ciddi boyutlarda etkileyebilecek kadar şiddetli olabiliyor. Üstelik ortak belirtileri nedeniyle ‘soğuk algınlığı’ ve “grip” ile karıştırılıp, ‘nasıl olsa geçer’ düşüncesiyle ihmal edilebiliyor. Tedavide geç kalındığında da alerjik astım veya sinüzite dönüşebiliyor!
Türkiye'de ise yeni tanınmaya başlanan biorezonans tedavisi; egzama, astım, saman nezlesi, çölyak, besin-bahar ve toz alerjilerinin giderilmesinde yüzde 90'ın üzerinde başarılı sonuç veriyor.
Polen mevsiminin başlamasıyla birlikte saman nezlesinde de artış başladı.
Polen mevsiminin başlamasıyla birlikte saman nezlesinde de artış başladı. Hapşırık, burun kaşıntısı, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı gibi belirtilerle ortaya çıkan saman nezlesi her 10 kişiden 2'sinde görülüyor.
Alerjik saman nezlesinin tüm dünyada oldukça yaygın bir hastalık olduğunu belirten Ege Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Canan Gündüz Telli, bu hastalığın toplumun yüzde 10-20'sini etkilediğini söyledi.
Yaz aylarında sıkça görülen ve rahatsızlık verici sıkıntıların ortaya çıkmasına neden olan alerjik saman nezlesinin, Ege Üniversitesi (EÜ) öğrencileri arasında oldukça yüksek düzeyde görüldüğü belirtildi. Konuyla ilgili bilgi veren EÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Canan Gündüz Telli, bu hastalarda astımın gelişme riskinin 3-5 kat daha fazla olduğunu söyledi.