Günümüzde pek çok insanın yaşam tarzı, çalışma koşulları ve fiziksel aktiviteleri, omurga sağlığını olumsuz etkileyebilecek faktörler içermektedir. Bu etkenlerin bir sonucu olarak omurga eğriliği, yaygın bir sorun haline gelmiştir. Omurga eğriliği, omurganın normalden sapmasıyla karakterize edilen bir durumdur ve genellikle ilerleyici bir süreç olarak ortaya çıkar.
Fazla kilolar, hareketsizlik, yanlış duruş ve oturuş, hatta aşırı topuklu ya da babet ayakkabılar giymek… Günümüzde gerek sağlıksız yaşam tarzı gerekse ilerleyen yaş gibi etkenlerle erişkin skolyozu giderek yaygınlaşıyor.
Omurganın yana doğru eğriliği anlamına gelen skolyozun doğuştan olan şekli, son yıllarda teknoloji ve tıptaki gelişmeler sayesinde henüz bebek anne karnında iken de tespit edilebiliyor. Anne karnındaki bebeğin gelişimi sırasında ortaya çıkan doğuştan (doğumsal) skolyoz genellikle ilerleyici olduğu için, erken teşhis ve tedavisi büyük önem taşıyor.
Skolyoz hastalığı duruşu etkileyerek hem görünüşü hem de sağlığı tehdit ediyor. Tedavi edilmesi geciktikçe hayatı olumsuz etkileyen skolyozun etkilerini azaltmak adına bilinçli olmak ve erken teşhis etmek gerekiyor. Skolyozun özellikle ergenlik öncesi çocuklarda görülme riski çok daha fazla.
Bir zamanlar fazla kilolarıyla gündeme gelen fenomen Duygu Özaslan bu kilolardan bir çırpıda kurtularak herkesi şaşırtmıştı. Özel hayatı ve kariyeriyle sıklıkla gündemde olan Duygu Özaslan'dan takipçilerini üzecek haber geldi.
Skolyoz, omurga sorunları arasında yüzde 70 oranında görülme olasılığına sahip bir omurga eğriliği deformitesidir. Vücudumuzda 33 tane omur vardır. Bu omurlar, omurilik, sinirler, eklemler, kaslar, bağlar ve diğer anatomik yapılarımızla birlikte omurgamızı oluşturur. Omurgamız omurilik-beyin, kollar -gövde ve kalçayla bağlantılarımızı sağlayan çok önemli bir yapıdır bu bağlamda vücudumuzun temeli denebilir.
Skolyoz hastalığı belirtilerine dikkat eden ebeveynler, çocuklarının erken teşhisle hastalığa yakalanmalarını önleyebiliyor. Çocuk yaşta skolyoz hastalığının erken teşhisinin önemine vurgu yapan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Teoman Benli, ebeveynlere sürekli çocukların sırt ve bel bölgelerini kontrol etmeleri önerisinde bulunuyor.
Skolyoz hastalığının geç fark edilmesi konusunda uyarıda bulunan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü Klinik Koordinatörü Prof. Dr. Evrim Coşkun, “Skolyoz’dan korkmayın, geç kalmaktan korkun“ dedi. İşte skolyoz tedavisi ve beklirtileri ile ilgili bilinmesi gerekenler...
0-5 yaş ve ergenlik döneminde olan çocukların ailelerinin skolyoz (omurga eğriliği) hastalığı konusunda dikkatli olması gerekiyor. Hastalıkta erken teşhisin önemli olduğunu vurgulayan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Bertan Cengiz, 1-30 Haziran skolyoz farkındalık ayı nedeniyle açıklama yaptı.
Uzmanlar çocukların telefon ve bilgisayar başında uzun süre hatalı pozisyonda oturmalarının kamburluk gibi duruş bozukluğuna yol açtığını belirtti. Çocukluk çağında kazanılan hatalı ve kötü duruş alışkanlıklarının hayat boyu duruş bozukluklarına sebep olduğu, ilerleyen yaşlarda bu durumun değiştirilmesinin pek mümkün olmadığı bildirildi.
Halk arasında ‘Omurga Eğriliği’ olarak bilinen skolyoz hastalığının teknolojinin gelişmesiyle son 10 yılda arttığına dikkat çeken Fizyoterapist Muhammed Barış, bu hastalığın çocuklarda erkek çocuklarına oranla kız çocuklarında 8 ile 10 kat daha fazla görüldüğünü kaydetti.
Omurga, kafamızla kas ve kemiklerimiz arasında bulunan küçük omur denilen kemiklerden oluşan anatomik yapıdır. Vücudun bütün ağırlığının, kafa ve kalça eklemleri arasında düzgün bir şekilde yük dağılmasına yeten bir sistemdir. Skolyoz denilen hastalık, omurganın ön arka planda normalde düz durması gerekirken yana doğru eğri hale gelmesidir. Kabaca bakıldığında düz durması gereken omur yana doğru eğik şekilde durur. Bazen dönmeler de olur ama bunu uzman olmayan kişilerin anlaması zordur.