Tarihin sır dolu perdesini sizler için bir kez daha aralıyoruz. Yeni yılın ilk haftasında tarihte gizemli bir yolculuğa çıkıyoruz. Geçtiğimiz 26 Şubat’ta tarihte neler yaşandı sizler için derledik. Dünya tarihine damga vuran 26 Şubat olayları...
Türk edebiyatının usta kalemleri arasında yer alan Tarık Buğra, vefatının 27. yılında anıldı. "Küçük Ağa", "Osmancık", "Gençliğim Eyvah", "Dönemeçte" ve "Yalnızlar" adlı eserlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda eserin sahibi olan Buğra ölüm yıl döneminde unutulmadı. İşte Tarık Buğra’nın hayatı...
Türk edebiyatının önemli isimlerinden birisi olan Tarık Buğra'nın hayatı gündem oldu. Kızı Prof. Dr. Ayşe Buğra ile evli olan Osman Kavala'nın gündem olmasıyla birlikte Tarık Buğra'nın da kim olduğu merak konusu oldu. Türk gazeteci ve roman, hikâye, oyun ve fıkra yazarı olan Tarık Buğra'nın hayatı haberimizde.
Boğaziçi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsünde öğretim üyesi ve Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu UYGAR Merkezi’nin kurucu başkanlarından olan Prof. Dr. Ayşe Buğra'nın hayatı merak konusu oldu. Akademik başarısı ve çalışmalarıyla ödüller alan, aynı zamanda gazeteci Osman Kavala'nın da eşi olan Prof. Dr. Ayşe Buğra'nın hayatı haberimizde...
Eserleriyle yerli düşüncenin sesi olarak kabul edilen "Küçük Ağa", "Osmancık" gibi kitapların yazarı Tarık Buğra, vefatının 25. yılında anılıyor
Türkiye Yazarlar Birliği, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ve Anadolu Mektebinin iş birliğinde düzenlenen "Tarık Buğra 100 Yaşında" bilgi şöleni başladı - TYB Vakfı Başkanı Mehmet Doğan: - "Bu yıl aslında Tarık Buğra yılı olmalıydı. Biz Tarık Buğra gibi evrensel anlamda da büyük edebiyatçı olan bir yazarımızı bütün dünyaya tanıtmak için gayret içinde olmalıydık, ne yazık ki bunu yapamadık"
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Andı: - "Büyük davaların peşinde koşmayı kendisine rol olarak benimsemiş gençlerinin hoşuna gidecek bir şekilde Tarık Buğra'da bir muhalif duruş vardı. Aykırı bir yorum vardı, 'Küçük Ağa' romanında resmi tarihin dışına çıkıyordu. Beni sarsan da bu oldu" - Edebiyatçı, şair ve yazar Beşir Ayvazoğlu: - "Tarık abi uçağa binmezdi, en büyük zevki trenle yolculuk yapmaktı. Geç vakte kadar gider restoranda oturur, yemeğini yer, dostlarıyla sohbet eder, yataklı vagonda seyahat ederdi" - İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Fedai: - "Onun yazdığı zamanlarda herkes toplumsal dramları kültür değişimlerinin sancılarını anlatan romanlar yazarken, Buğra 1949'da yayınladığı 'Oğlumuz', Yarın Diye Birşey Yoktur' ve 'İki Uyku Arasında' hikaye kitaplarında bireysel drama odaklanarak işe başlamıştır"
Etkinlikler kapsamında düzenlenen panelde, yazarın edebi kişiliği konuşuldu
TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı: - "Tarık Buğra, ömrünü kültürümüze ve medeniyetimize adadı. Bizden bir isim olarak eserlerinde bizi anlattı, bizden bir duruş sergiledi. Eserleri, özellikle Türkiye'nin zor zamanlarında kafası karışık gençlere bir ışık oldu" - Prof. Dr. Namık Açıkgöz: - "Bir edebi metinde beşeri his, haslet ve duygular varsa biz o metni ya da o hikayeyi sevebiliriz. Bu yüzden Tarık Buğra'yı bize sevdiren en önemli etkilerden birisi, nefret ve kahır duygusunu en gerçekçi şekilde verebilmesidir" - Dr. Ferda Zambak: - "Onun hikayeciliği, insan realitesinden ve hakiki hayattan uzak değildi. Bunun sebebi, yaşadığı yoksulluk ve çilekeşlikti"
Hürriyet yazarı Akif Beki bugünkü "Fetullah’ın ‘Delikanlı’sı kim?" başlıklı yazısında, geçtiğimiz günlerde Karar gazetesinde, FETÖ kurulmadan evvel örgütün gelişini haber verdiği bir 'kehanet romanı' olarak nitelendirdiği, 'Gençliğim eyvah' adlı Tarık Buğra romanını işaret ederek, romanda yer alan 'delikanlı' karakterini sorguladı. Beki, romanda 'delikanlı'nın Gülen'e benzeyen karakteri yıktığını ifade ederek "Mesela bir Hüseyin Gülerce olabilir mi bu ‘Delikanlı’?" sorusunu yöneltti.