Hacettepe Üniversitesi ile Çaykovski Devlet Konservatuarı arasındaki ‘Çok Yönlü İşbirliği Protokolü’nün imza töreninde ‘hız’ faktörü sorun oldu. Rektör Prof. Dr. Murat Tuncer’in ‘hızlı ilerleyelim’ yaklaşımına Rektör Prof. Dr. Aleksandır Sakalov, ‘Biz başlıyoruz, vagon vagon ekleyerek gidiyoruz. Sonra trene dönüştürüyoruz” şeklinde karşılık verdi.Hacettepe Üniversitesi dünyanın en önemli müzik eğitim kurumlarından Çaykovski Devlet Konservatuarı’yla tarihi bir işbirliğine imza attı. İki kurum arasında eğitim, sanat ve bilim alanlarında işbirliğini öngören protokol Moskova’da imzalandı. Çaykovski Devlet Konservatuarı’ndaki imza törenine Rektör ve eski Kültür Bakanı Prof. Aleksandır Sakalov ile Rektör Prof. Dr. Murat Tuncer imza attı. Törende, Moskova Çaykovski Devlet Konservatuarı Uluslararası Programlar Koordinasyonu Bölüm Başkanı, Dünya Müzik Kültürü Merkezi Bilimsel Danışmanı Margarita Karatigina’da hazır bulundu. Karatigina, “Türkiye gibi zengin kültürü olan bir ülkenin burada bir sınıfının olması çok faydalı olur. Bizler hazırız” dedi.Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tuncer imza töreninde, “148 yaşında ve sürekli ilerleyen bir kurumla işbirliğine gitmekten mutluluk duyuyoruz. 150. yıldönümünüzde de burada bulunmak isteriz. Aktivitelere geniş katılımımız olursa mutluluk duyarız. Senfoni orkestramızın yanında, bale sanatçılarımızda etkinlik sergileyebilir. Resim koleksiyonumuz da gelebilir. Müzik temelindeki başka alanlarda da etkinliklere katılabiliriz. Sanatçılarınız, öğretim görevlisi arkadaşlarınız üniversitemize gelip maaşlı çalışabilir. Böyle bir program bizi çok memnun eder. Ayrıca sizi Hacettepe’de ağırlamaktan da gurur duyarız” dedi.VAGONDAN TRENEÇaykovski Moskova Devlet Konservatuvarı Rektörü, eski Kültür Bakanı ve Rusya Onur Sanatçısı Prof. Dr. Aleksandır Sakalov, Prof. Dr. Tuncer’in ‘pratik ve hızlı’ ilerlemeye dönük yaklaşımını şaşkınlıkla dinledi. Prof. Dr. Sakalov, “Yerel kültürleri öğrenmek bizim için önemli. İhtiyaçlara göre etkinlikleri seçmeliyiz. Biz önce işbirliğine başlıyoruz, vagon vagon ekleyerek trene dönüştürüyoruz. Böyle olmasını tercih ediyoruz” diyerek ihtiyatlı bir karşılık verdi.KİM NE KAZANACAK?Anlaşma iki kurum arasında eğitim, sanat ve bilim alanlarında işbirliğini öngörüyor. Çalıştaylardan başlayarak öğrenci ve öğretim elemanları değişimi, evrensel ve etnik kültürel kaynakların kullanıma açılması, ortak veya karşılıklı sanatsal faaliyetler gibi önemli konularda kapsam dahilinde.Protokol ciddi olarak işletilebilirse Hacettepe, Moskova Konservatuvarı gibi dünyanın en önemli müzik eğitim kurumu sayılan bir geleneğin tecrübelerinden yararlanacak. 148 yaşında ve sürekli ilerleyen bir kurum olan Çaykovski Devlet Konservatuvarı Dünyanın en önemli ekollerine (Piyano, Keman, Çello, Bestecilik, Şeflik gibi) sahip.Anadolu toprakları ise, sahip olduğu ve yüksek bir sentezin ürünü olan sanatsal yapısı ile dünya tarihine yeniden şekil verebilecek bir güce sahip. Bu konudaki arşivlere ulaşmak, kendi vatandaşlarına bu konuda tezler yazdırmak ve bütün bunları yaparken de Türkiye’den destek almak da Çaykovski Devlet Konservatuvarı’nın kazancı olacak.MOSKOVA’DA AVRASYA RÜZGARLARIHacettepe - Çaykovski protokolü öncesindeyse Moskova bir hafta boyunca Hacettepe Senfoni Orkestrası’nın konserlerini dinledi. Avrasya rüzgarlarının estiği konserlerde Türk, Rus ve İranlı müzisyenler yer aldı. Avrasya coğrafyası halklarının müzik felsefesinin ortak kökenleri sanatseverlere sunuldu. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tuncer, Rektör Yardımcıları Ömer Uğur, Reyyan Başaran ile bazı öğretim görevlileri de etkinlikler kapsamında Moskova’da bulundu. Heyet önce konser dinledi ardından da imza törenine katıldı.Bir hafta boyunca Moskova’da kalan Hacettepe Senfoni Orkestrası eşliğinde sahne alan ses sanatçıları İhsan Ekber ve Selda Gündoğan Türk halk müziğinden eserler seslendirirken, İranlı ses sanatçısı Hüseyin Nurşarg ise İran klasik müziğine ait eserleri seslendirdi. Tenor İhsan Ekber, ayrıca Mihail Glinka, Kara Karayev ve Ulvi Cemal Erkin’in Dünya klasikleri arasında gösterilen eserlerinden örnekler sundu. Türk Senfoni Orkestrası’nın ve İranlı ses sanatçısının Rusya’daki bir sahneye çıkması ilk kez gerçekleşti. Şef Burak Tüzün ve Şef Erol Erdinç performanslarıyla göz doldurdu.RUS DİNLEYİCİLERİ ÇOK HOŞ, ÇOK BEĞENDİMAnkara Devlet Opera ve Balesi Solisti İhsan Ekber, ‘‘Rus dinleyicileri çok hoş, çok beğendim. Herkes benden CD istiyor, bu kadarını beklemiyordum. Ben de Rus müziğine hayranım. Rusya, eşsiz müzik, tiyatro, bale, ekollerine sahip. Dünya müziğindeki Rus ekolü gerçekten çok güçlü” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz