Hacettepe Üniversitesi'nin sağlık alanından sonra hukuk ve otomotiv alanında da eğitim vereceği belirtildi.
Hacettepe Üniversitesi'nin sağlık alanındaki önder konumuna yeni branşlar eklemek için düğmeye bastığı belirtilerek, bunların ilk planda hukuk ve otomotiv eğitimleri olduğu vurgulandı. En büyük hedeflerinin ise dünyadaki ilk 100 üniversite arasına giren ilk Türk üniversitesi olmak olduğunu kaydeden Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, “Sağlıkta Hacettepe birinci. İkinci yok. İlk on Hacettepe diyelim. Yani bizden sonrakiler onunculukla başlıyor” dedi.
Tuncer, 2012-2013 öğretim yılı ve ilerleyen yıllardaki hedeflerini anlatırken, Hacettepe’nin sağlıktaki tartışmasız önder konumuna farklı alanlardaki başarıları da ekleyeceklerini bildirdi. Hukuk ve Otomotiv eğitiminde de zirveye çıkacaklarını iddia eden Tuncer, temelde önemli olan şeyin iyi insan yetiştirmek olduğunu kaydederek, “Üniversitede bizim kazandırmamız gereken en önemli şey iyi insan olmak. Çünkü herkes bir şekilde bir meslek sahibi olabilir ama iyi insan olmak çok zor” ifadelerinde bulundu.
“Hacettepe Üniversitesi tıp deyince akla ilk gelen üniversitelerden biri” diyen Tuncer, şunları kaydetti:
“Tıp demeyelim de sağlık diyelim. Çünkü sağlıkta, diş hekimliği, eczacılık, sağlık bilimleri fakültesi falan hepsi içine giriyor. Gerçekten Hacettepe birinci. İkinci yok. İlk 10 Hacettepe diyelim. Yani bizden sonrakiler onunculukla başlıyor. Yeni açılan bölümlerimiz var. Farklı alanlarda ses getireceğimiz girişimlerimiz olacak. Otomotivde mesela çok iddialıyız. Otomotivde iki lisanlı eğitim yapıyoruz. Aşağı yukarı üniversitemize giren bir öğrenci 500 üniversiteyle protokol yapmış oluyor dünyada. Kore'den Güney Amerika'ya, Bosna'dan Azerbaycan'a kadar her yerle. Şimdi tabi Hukuk mesela bu sene başlıyor. Hukuk Fakültesi’ne Türkiye'den en üst puanı alan ilk 80 öğrenciyi almayı hedefledik. Elimizden gelen her şeyi vereceğiz. Mesela barınmayı ücretsiz sağlayacağız. Ulaşım ücretsiz. Tamamen ücretsiz yemek yiyecekler."
"HUKUKTA KONSEPT YARATACAĞIZ"
Hukuku önemsediğini ve hukukta konsept yaratmak istediklerini vurgulayan Tuncer, "Ülkemizde geldiğimiz noktada en zayıf kaldığımız yerlerden bir tanesi, yeni bir hukuk anlayışının, yeni bir hukuk konseptinin gelişememiş olmasıdır. Mesela sağlıkta bu yapıldı artık. Bu konuda zaten lisansüstü programlarına başlamıştık. İlk kez bu yıl lisansa başlıyoruz. Örneğin her öğrencimize bir tablet bilgisayar hediye edeceğiz. Ve onun içinde, bu dört yıl içinde belki de ondan sonraki hayatında başvurabilecek bütün kaynaklar olacak. Oturduğu yerden, gittiği yerden, her yerden başvurabileceği her türlü kaynağı elinde taşıyabilecek bir yapıya ulaştıracağız ve çok modern bir hukuk fakültesi oluşturuyoruz" şeklinde konuştu.
Dünyanın en büyük hukukçularını açılışa davet ettiklerini ve temele birlikte kazma vuracaklarını bildiren Tuncer, "Hukuk kioskları denilen küçük hukuk merkezleri oluşturmak istiyoruz. Ankara'dan başlayıp bütün Türkiye'de. Kampüsün dışında halkımızla bütünleşmek istiyoruz. Teknik olarak hukuk tekniğine uygun kararlar veriliyor Türkiye'de, bunda bir problem yok. Ama adil mi kararlar veriliyor? Bunda problem var çünkü yüzde 10. yani tekniği uygun ama adil olmayan kararlar var. Vatandaşlarımız ölüyor. Öldükten sonra torunlarının torunlarında bile o dava devam ediyor. Bu hukuk değil" değerlendirmelerinde bulundu.
Yeni bir konsept olmalısı gerektiğini ve yeni bir anlayışın gelmesi gerektiğini kaydeden Rektör Tuncer, "Bazı ülkeler de var tabi böyle şeyler. Bizim aslında geleneğimizde de var bu. Mecelle'de mesela gidersiniz bir hukukla ilgili bir kişi sizi karşılıklı oturtur, sizi anlaştırır. Anlaşamazsanız o zaman mahkemeye gidersiniz. Şimdi bu aslında çok insancıl bir şey. Hemen orada on dakikada karar vereceğiniz, ortayı bulacağınız bir şey olabilir. Niye mahkemelerde sürünesiniz" dedi.
"ÖMRÜMÜZ BOYUNCA BİR MİLYARI SAYARIZ"
İnsanların harcayamayacağı en kıymetli değerinin zaman olduğunu belirten Tuncer, "Bakın bir bebek doğduğundan ölünceye kadar kaç defa kalbi çarpıyor dersiniz? Bir milyar. Yani bütün ömrümüz boyunca bir milyarı sayarız. Şimdi her saydığınız sayı geçirdiğiniz boş bir zamansa eğer bu çok büyük bir kayıptır. Öğrencilerimize de biz aslında böyle bakıyoruz. Bir öğrencimiz hayatı kazanırken aslında karşılığında ne veriyor? Bir hayat veriyor. Çünkü hayat yaşanırken bitiyor, yeni bir hayatta ekleniyor ama yaşam uzamıyor. Çünkü her harcadığı an kazandığı ana göre kıyaslanmalı ve kazandığı daha kıymetli olmalıdır. Bu yüzden öğrencilerimizi biz üniversitenin merkezine yerleştirdik. Hiçbir fikre kapalı değiliz. Hiç bir ideolojiye kapalı değiliz. Etnik ayrımcılığa tamamen kapalıyız" diye konuştu.
Hacettepe'nin büyük bir marka olduğunu ve sadece Türkiye’de değil, dünyada tanındığını söyleyen Tuncer, "Hacettepe'den biz şu geçtiğimiz ayda 60'a yakın öğrencimizi yurt dışına göndermişiz. Üniversitelerimiz eğer dünyayla yarışabiliyorlarsa, değişimlere uyabiliyorsa gerçekten üniversitedir. Ama lokal kalıyorsa bunun önemi yoktur. Bunun adı üniversite olmaz" dedi. Yüzde 10'un üzerinde yabancı öğrenci olmasını hedeflediklerini vurgulayan Tuncer, "Yüzde 10 öğretim üyemizin yabancı olmasını hedefliyoruz. Yurt dışında en az bir yıl geçirmeyen hiçbir öğretim üyesi kalsın istemiyoruz. Biz destekleyeceğiz. 2013'ten itibaren başlıyoruz. Bütün masraflarını biz karşılamak üzere dünyadaki 200 üniversiteye öğretim üyelerimizi gönderiyoruz. Bir yıl süreyle orada kalacaklar. Bu çok büyük bir etkileşim sağlayacaktır. Tabii bundaki hedefimiz nedir? O ilk 100 içine Hacettepe de girecektir. En kısa süre içinde, ana hedefimiz budur" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz