Hacettepe Üniversitesi’nde Mezuniyet Heyecanı

Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde mezuniyet heyecanı yaşandı. Mezuniyet töreninde bazı öğrenciler gezi olaylarına tepki göstermek için pankart açtı.

Beytepe’de yapılan Mühendislik Fakültesi mezuniyet törenine bazı öğrencilerin Gezi Parkı olaylarıyla ilgili açtığı pankartlar damgasını vurdu. Mezuniyet töreninde konuşan Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, “Hacettepe Üniversitesi olarak bir çok amacımız var. Bunlardan biri de Hacettepe kampüslerine girdiğiniz andan itibaren demokratik ve özgür bir üniversiteye ayak bastığınızı hissettirmektir” dedi.

Öğrencilerden fikirlere saygılı olmalarını isteyen Prof. Dr. Tuncer, üniversitelerin özgür düşünme ve düşünülenlerin özgürce ifade edebileceği yerler olduğunun altını çizdi. Tuncer, “Öğrencilerimizin değerli fikirleri, düşünceleri var. Her öğrenci aynı düşüncede olmayabilir. Sizin gibi düşünenler gibi aksi yönde görüşe sahip olanların bulunduğunu da unutmayın. Önemli olan düşünceye saygıyla yaklaşmaktır. Herkesin farklı düşüncelere gereken saygıyı ve toleransı göstermesini dilerim. Her zaman, her yerde ve her şekilde sizin gibi düşünmeyen çocuklarınız, yakınlarınız, arkadaşlarınız, komşularınız veya başka insanlar olacaktır. Bu nedenle ben öğrencilerimizle gurur duyuyorum ki düşüncelerini, fikirlerini esprili bir şekilde belirttiler. Onlara teşekkür ediyorum. Onların karşısında olup farklı düşünenlerin de toleransla kendi düşüncelerini söyleyebileceklerini biliyorum. Üniversite demek fikir hürriyeti demektir” diye konuştu.

Hacettepe’deki mezuniyet törenlerinde dikkat çeken unsurlardan biri de Hemşirelik Fakültesi’nin ilk mezunlarını vermesi oldu. Rektör Tuncer, bu törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Dünyanın neresinde olursanız olun Hacettepeli olma farkını göreceksiniz. Hemşirelik fakültesinin ilk mezuniyetidir ki bu emeği geçen herkese teşekkür ederim. Şimdiye kadar çok zorlu sıkıntılı dönemler geçirdiniz ama bundan sonra çok daha zorlu günler bekliyor sizi. Çünkü sağlık sistemimiz çok zorlu bir süreçte. Maalesef iki farklı görüş var bu konuda ve bu bir çıkar çatışmasına dönüşmüş durumda. Bu iki taraf arasında nicel ve nitel yaklaşımlar yarışıyor maalesef. Sağlık Bakanlığı ve sistem, doğal olarak hizmet alma kapasitesini arttırmak için nicel fazlalığa öncelik veriyor. Sağlık sisteminin düzenleyicileri niceliği çok önemsiyor ve tüm planlarını bunun üzerine kuruyorlar. Üniversiteler ise yani biz eğitimciler ise nicel değil, nitel oranı önemsiyoruz. Çok sayıda ama iyi hizmet veremeyecek mezun vermektense nitelikli, donanımlı ama az sayıda öğrenci mezun etmeyi tercih ederiz.

Çünkü arkadaşlar bizim işimiz, yani sizin işiniz hayatın tek gerçeği olan ölümle ilgili. Hayatta bir tek gerçek vardır ki o da ölümdür. Her şey değişir zenginlik, fakirlik, unvanlar, günlük sıkıntılar… Her şey değişir ama bir tek şey asla değiştirilemez, o da ölümdür. Bizim mesleğimiz, yani sağlık sektörünün önemi hayatın bu değişmez gerçeği ile ölüm ile alakalıdır. Bizim işimiz bununla oynamaktır. Evet ölümle mücadele hayatın tek gerçeği ile mücadeledir. Çok zordur.”