Hadi başka kapıya!

“Başbakan Erdoğan’ın ‘hizmet hareketine gönül vermiş samimi insanlar’ derken aslında samimi olmadığı Niğde’de ortaya çıktı.” Haber böyle başlıyor Fethullah Gülen’in yeğeni Kemal Gülen’in sunumuyla.

“Başbakanın hizmet camiasına ithamlarda bulunduğu mitingi sırasında bir Anadolu kadını ağır sözlerine itiraz etti.” diye devam ediyor. Gözlerim bu delikanlı Anadolu kadınını arıyor ekranlarda ama yok, duyduğumuz gördüğümüz sadece coşkulu alkış, ıslık sesleri ve on binler.

“Başbakan hizmete gönül vermiş milyonlara nasıl tahammülsüz olduğunu, vatandaşa ‘sen ne yüzle buraya geldin’ diyerek gösterdi.” Milyonlar derken, gazete abone sayısı çarpı dört hesabı yaptığını zannediyorum samanyolu ankırmeninin, zaten bu hesap değil mi, bu durumlara gelinmesine sebep?

“17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasından sonra Başbakan Erdoğan’ın neredeyse tek hedefi hizmet camiası oldu.” Diyor arkadaki duygusal sesli adam. 17 Aralık soruşturma değilde başarısız bir darbe girişimi diye kaldı benim aklımda...

“Konuştuğu her platformda yaptığı her mitingde hizmete gönül vermiş insanlara hakaret eden başbakan, ilginç bir taktik izliyor ve hizmetin tabanına sesleniyor;

-Ey bu örgüte destek veren, benim saf temiz kardeşlerim!

Ancak başbakanın bu söyleminde hiçte samimi olmadığı Niğde’de ortaya çıktı.” Başbakanı hakaret etmekle, ilginç taktikler izlemekle ve samimiyetsizlikle itham eden zat devam ediyor.

“İktidarının onuncu yılında kamuda başörtüsünü serbest bırakan Başbakan bunun üzerinden Fethullah Gülen hocaefendiyi eleştirmeye başladı.” Diye başörtüsünü on yılda çözemediğini ima ederek çarpık hadiseyi tekrar anlatmaya başlıyor; Neymiş, Anadolu kadını ağır sözlere tahammül edememiş, itiraz etmiş falan filan. İletişim fakültelerinde derslerde okutulan adamın köpeği ısırması haberine rahmet okutur cinsten sunulan bu habere pes doğrusu diyebiliyorum sadece. Kadın nerede? Tahammülsüzlük nerede? İtiraz nerede? Yalan dolan.

“Hanfendi be, hangi yüzle geldin buraya?” sorusunu Başbakan’ın kime sorduğunu başka bir haber ajansı kayıtlarından izliyoruz. Ortada itiraz eden tahammülsüz Anadolu kadını falan göremiyoruz. Başbakan kapı kapı dolaşıp “Ak Parti’ye oy vermeyin de kime verirseniz verin” diye broşür dağıtıp propaganda yapan kadınlara nasıl davranılması gerektiğini anlatıyor. Bu mitingde söylediği “hadi başka kapıya” ifadesini hangi haberde kesip kopyalayıp montajlayacaklar, merak ediyorum. Sunulanla izlediğimin hiç alakası yok!

Evet, pes doğrusu! Hiç yakışıyor mu? Günün birinde başka bir yerden bu haberi izleyenlerin bunlar hakkındaki iyi düşüncelerinin buharlaşacağı hiç akıllarına gelmiyor mu? Yıllarca haberleri çarpıtanlarla verdikleri savaşın şahidiyim. Şimdi onlarla ayı kefede olmaktan utanmıyorlar mı, acaba?

Aklıma bile getirmek istemiyorum ama bunlar yıllarca bizi uyuttular mı? Dershanelerine giden, çocuklarını okullarına gönderen, gazetelerine, dergilerine abone olan, televizyonlarını izleyen, radyolarını dinleyen bizi uyuttular mı? Evet, böyle düşünenlerin sayısı bir hayli fazla ve kapılarına gelenleri evvelki muhabbetlerinden dolayı kıramıyorlar, “hadi başka kapıya” diye kovmuyorlar ama daha fazla şanslarını zorlamasalar iyi olur...