Yılın 3. enflasyon raporu perşembe günü Hafize Gaye Erkan tarafından basın toplantısında açıklanmıştı. Enflasyonda kısa vadede geçici yükseliş beklentisi olduğunu dile getirdiği toplantıda Erkan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sık sık dillendirdiği "Faiz sebep, enflasyon sonuç" tezi sorulduğunda "Benden siyasi bir yanıt alamayacaksınız" demişti. "Fiyat istikrarı doğrultusunda tüm araçlarımızı kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz" diyen Erkan'ın sunumunda fiyat istikrarına vurgu yapmasına Kemal Kılıçdaroğlu'ndan dikkat çeken bir yorum geldi.
Hafize Gaye Erkan'ın açıklamalarını ve enflasyon tahminini yükselmesini değerlendiren Kılıçdaroğlu, gazeteci Murat Yetkin ile söyleşisinde şunları kaydetti:
“Öncelikle raporun iletişiminde “fiyat istikrarı” hususuna sürekli atıf yapılması, Merkez Bankasının bu asli görevinin sürekli hatırlatılması önemli. Merkez Bankası uzun bir zaman sonra nihayet asli görevini hatırlamış görünüyor.
Bu raporda enflasyon tahmini eskiye göre daha gerçekçi bir biçimde yapılmış ama 2023 için yüzde 58 olarak belirtilen tahmin, ekonomik analizin bugün gösterdiği yüzde 70’in altında. Ayrıca unutmamak gerekiyor ki, enflasyonda yukarı yönlü riskler yüksek."
Kılıçdaroğlu, Erkan'ın faiz artırımı ve sıkı para politikasına yönelik mesajlarına ilişkin şunları söyledi:
“TCMB Başkanı teknik bir dil kullanmıştır ama bu teknik ifadeleri ve analizinin doğru olduğu anlamına gelmemektedir. Özellikle son haftalarda mevduat faizinin yüzde 30’e düşürülmesini sıkılaşma örneği olarak göstermesi özünde isabetli değil, yanlıştır. Hele bu yoldan politika faizi ve mevduat faizinin buluşması yönünde bir gelişme sağlandığını belirtmesi yine yanlış olmanın yanı sıra ciddi ölçüde yanlış sinyal de vermektedir.”
“Teknik ifade ve formülleri gerçek sorun karşısında isabetsiz kalmaktadır. Çünkü açıkladığı politika araçları içinde politika faizi artışı, var olan enflasyon sorununun boyutuna göre orantısız ölçüde sınırlı bir yer tutmaktadır. Bunun gerekçesi olarak ortaya koyduğu birinci argüman “kademelendirmeye” ihtiyaç olduğudur. Resmî enflasyon beklentisinin bile yüzde 58 olduğu bir ekonomide böyle bir kademelendirmenin yanlış ve zararlı olduğu açıktır. Böyle bir kademelendirmenin en büyük zararlarından biri kuşkusuz enflasyon dinamiklerinin etkisini artırmaya ve zaten yüksek olan çekirdek enflasyonun tırmanmaya devam edecek olmasıdır. Bu etkiler ise, düşük gelirliler üzerindeki ek olumsuz etkisinin yanı sıra, enflasyonun kemikleşmesi anlamına gelmektedir.”
Öte yandan toplantıda Erkan'ın "Merkez Bankası Başkanı olarak benden hiçbir zaman siyasi yorum duyamayacaksınız" yanıtını verdiği soruyla ilgili Kılıçdaroğlu'nun şu yorumu dikkat çekti:
“Başkan, 'Faiz sebep, enflasyon sonuçtur' görüşüne katılıyor musunuz?' sorusunu, siyasi bir soru olduğunu belirterek yanıtlamamıştır. Gerçekte bu soruyu yanıtlamamasının kanımca düşündürücü sayılması gerekir. Çünkü bu sorunun yanıtı bilimsel olarak bellidir. Bunu siyasi yapan ise bu bilimsel gerçeğin tüm yetkileri elinde toplamış kişi tarafından reddedilmesi ve konuya farklı bir boyut eklenmesidir. Demokratik bir ülkenin bağımsız Merkez Bankası Başkanının bu temel ekonomi politikası sorusuna yanıtının ekonomi bilimini yok saymaması beklenir."
Yeni Başkanın sunumunda en çok eleştirilecek husus ise özellikle Kur Korumalı mevduata ilişkin sorulara verdiği kaçamak cevaplardır. Merkez Bankasının en önemli sermayesi güvendir. Güveni sağlamak için şeffaflıktan ve hesap vermekten kaçmamak gerekir.”