Haftada bir kitap bitirmek, şüphesiz her kitap için mümkün olmuyor. Fakat bazı kitaplar var ki, akışına kapıldığınızda hem vaktin nasıl geçtiğini, hem de kitabın nasıl bittiğini anlamıyorsunuz. Ayrıca okuma faaliyetini düzene soktuğunuzda ve kitapları peş peşe bitirmeye başladığınızda, daha yoğun metinlerin üstesinden kolaylıkla geldiğinizi göreceksiniz. Sizin için hazırladığımız kitap tavsiyelerini incelemeye hazır mısınız?
Zülfü Livaneli’nin kaleme aldığı Kardeşimin Hikayesi, Binbir Gece Masalları’na adeta bir gönderme niteliği taşıyor. Ölüm, aşk, ihanet, acı ve en sonunda da hissizlik duygularının bolca işlendiği bu roman, sizi de gerçekçi kurgusunun içine çekecek. Karakterlerin başından geçen olaylar karşısında şaşkınlığa uğrarken, bilmecelerle dolu bir cinayeti çözmeye çalışmak ise oldukça heyecan verici hissettirecek.
Genç bir kadın, sakin bir balıkçı kasabasında cinayete kurban gider. Olayı araştırmak için kasabaya gelen genç ve alımlı gazeteci bir kadın ile dünyadan soyutlanmış emekli inşaat mühendisinin kesişen hayatlarını konu alan kitap, mutluluk kaynağı olan bir aşkın aslında nasıl da tehlikeli bir duygu olabileceğini çarpıcı bir dille yansıtıyor. Kardeşimin Hikayesi, vaktin nasıl geçtiğini anlamayacağınız kitaplardan.
Ahmet Ümit’in yazdığı Beyoğlu Rapsodisi’nde, Beyoğlu’nda yaşayan ve üç ayrı insanın öyküsü ele alıyor. Üç karakterin ardında bıraktığı gizemli cinayetleri çözmeye çalışırken, soruşturma süresince Beyoğlu’nun arka sokaklarında geziniyoruz. Çok sesli, çok dilli, çok renkli ve çok kültürlü Beyoğlu’nda insanların bencilliğini ve çaresizliğini en anlamlı şekilde betimleyen kitabı soluksuz okuyacaksınız.
Uluslararası çoksatar listesine giren ve dünya genelinde 8 milyonu aşkın kişi tarafından okunan Uçurtma Avcısı, 2006 ve 2007'de Penguin / Orange Readers's Group Ödülü'nü kazanmış olan bir kitap. Afgan yazar Khaled Hosseini’nin popüler romanı, aynı evde büyüyüp, aynı sütanneye sahip olan fakat aralarında uçurum olan Emir ve Hasan’ın yaşamlarını konu alıyor. The New York Times'ın çok satanlar listesinde bir numaraya kadar yükselen kitap, Kabil'in Vezir Ekber Han bölgesinden Peştun olan Emir isimli çocuğun hikâyesini konu alırken, Afganistan’da yaşanan siyasal dönüşümleri de çarpıcı bir şekilde okuyucuya sunmakta. Emir ve Hasan’ın kesişen hayatları ve kaderleri, dış çevrelerindeki dünyanın trajik boyutunu yansıtıyor. Arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedelini bu kitapta bulabileceksiniz. Akıcılığıyla okuyucuyu sürükleyen 375 sayfalık bu kitap, kısa süre içerisinde bitirilebilecek kitaplar arasında yer alıyor.
Dinle Küçük Adam, Wilhelm Reich’in yazdığı, bilimsel olmayan ve yayımlamak amacıyla yazılmamış el yazmalarından oluşan bir kitap. Orgon Enstitüsü’nün arşivi için hazırlanan bu notlarda, yaşamın acı deneyimlerinden uzaklaştıran, insanların kendi asıl gereksinimlerinin farkına varmalarını sağlayan ve kendilerini üzmeyi bırakmaları gerektiğine değinilir.
Bir hafta içerisinde rahatlıkla bitirebilirsiniz. Ve okurken pek çok gerçeğin farkına varacağınızdan, sizi geliştirebilecek kitaplardan.
John Steinbeck’in ölümsüz eserlerinden Fareler ve İnsanlar, iki tarım işçisi George Milton ve onun kuvvetli ama akli dengesi bozuk yoldaşı Lennie Small’un öyküsünü konu alır. İnsanca bir yaşam sürdürmeyi hayal eden bu ikilinin öyküsünde, dostluk ve dayanışma ön planda...
Dünyanın en çok satan ve okunan kitapları arasında yer alan Fransız yazar ve şair Antoine De SaintExupery’in kaleminden çıkan Küçük Prens, küçük bir çocuğun gözüyle yetişkinlerin dünyasının resmedildiği bir kitap. Küçük Prens’le karşılaşılması ile başlayan kitap, 27 bölümden oluşuyor. Yazarın suluboya resimleri, Cemal Süreya ve Tomris Uyar'ın incelikli çevirisiyle kısa sürede içinde kaybolacağınız bir kitap.
1968 yılında Brezilyalı yazar José Mauro De Vasconcelos tarafından yazılan Şeker Portakalı, yoksulluk ve sevgisizlik içinde yaşayan küçük Zeze’nin dünyasını, okuyucusuna yalnızca minik bir çocuğun gözünden değil, evrensel bir hakikat penceresinden sunuyor. Yazarının hayatından izler taşıyan eser, bir çocuğun iç dünyasından yola çıkarak tüm insanlığa acıyla yoğrularak olgunlaşmanın ağırlığını duyumsatıyor.
1945 yılında yayımlanan ve George Orwell’ın en çok okunan kitapları arasında bulunan Hayvan Çiftliği, fabl türünde yazılmış bir eser. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar üzerinden hikayelerin yer aldığı eser, aynı zamanda, otoriter rejimlere de göndermeler yapıyor. Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Kahramanlar gerçek kişileri çağrıştırmasalar da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir.
Umarız önerdiğimiz ürünleri beğenirsiniz. Bu içerikten alışveriş yapmaya karar verirseniz, Mynet bağlantılardan gelir/komisyon elde edebilir. Satın alım sonrasında satıcılardan kaynaklanan sorunlardan Mynet sorumlu değildir.