Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Aslan: Ormanlarımıza sahip çıkalım

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, yangın işçilerinin yaz mevsimi dışında çalıştırılmaması yüzünden, ülke ormanlarının büyük bir risk altında olduğunu bildirdi.

21 Mart Dünya Ormancılık Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Settar Aslan, 19 Mart 2012’de Adapazarı’nın Sapanca ilçesinde ve Erenler ilçesine bağlı Reşitbey Köyü'nde iki ayrı orman yangını çıktığını, yangın işçilerinin hizmet akitleri askıda olduğundan, bu yangınlara işin uzmanı olmayan vatandaşlarca müdahale edildiğini ve Mahmut Kutan (79) isimli bir vatandaşın yangında vefat ettiğini hatırlattı.

Türkiye’nin, orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri olduğunu ve son 40 yılda ülke ormanlarının yüzde 10’a yakın artışla 22 milyon hektara yaklaştığını belirten Aslan, buna karşılık Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan işçi sayısının son 40 yılda yarı yarıya azaldığını kaydetti. Aslan, şunları söyledi:

“Ülke yüzölçümünün üçte birine yaklaşan orman varlığımızın bakım ve korumasını üstlenen işçilerimizin sürekli azalması, ciddi bir risk ve zaaf doğurmaktadır. Her yıl ortalama 2 bin-2 bin 500 civarında orman yangını meydana gelmektedir. Bu yangınlarla mücadele için, ülke genelinde binden fazla yangın ekibimiz hizmet vermekte; ancak bunlar yılda 5 ay 29 gün çalıştırılmaktadır. Son 2 yılda en az 4 bin işçimiz emekli olmasına karşılık, yerine yeni işçi alınamamıştır. Orman Genel Müdürlüğü’nün kadro talebine, maliye bürokratları olumlu cevap vermemiştir. Orman teşkilatımızın 500’e yakın ağır iş makinası olmasına rağmen, eleman yetersizliğinden bu makinalar verimli şekilde çalıştırılamamaktadır. Makinanın 12 ay çalışması gerekirken, onu kullanan işçi, kadrosuz olduğu için en fazla 5 ay 29 gün istihdam edilebilmektedir.”

Settar Aslan, orman teşkilatının acilen 10 bin kadrolu işçiye ihtiyacı olduğunu da belirterek, şöyle devam etti: “Dünya Ormancılık Günü'nde güzel sözler söylemekle ormanlara sahip çıkamayız. Orman teşkilatımızın işçi açığının kapatılması gerekir. Mevcut işçilerimiz, büyük bir özveriyle ve yasal mesai sınırlarının üzerinde çalışmaktadır. Teknolojinin gelişmesiyle yangına havadan müdahale imkânı artsa da dozercisinden yer ekibine, TIR şoföründen arazözcüsüne kadar orman emekçileri olmadan yangınlar söndürülemez, ormanlar korunamaz. Maliye bürokrasisi, bu meseleye oturduğu yerden değil, hayatın içinden bakmalıdır. Ormanlarımızın ihtiyacı olan elemanlar için kadro vermeyenler, çıkacak yangınların hesabını da veremez.