Hak-iş Genel Başkanı Arslan, Basın Mensuplarıyla İftarda Bir Araya Geldi

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Toplu İş İlişkileri Yasası ötelenmek isteniyor. Çözüm konusunda Sayın Bakan ve Başbakan'ın inisiyatif almasını bekliyoruz. Bugün geldiğimiz nokta, 'yasayı çıkaramadık, bari protokol yapalım.' Bu gerçekten bizimle alay etmek anlamındadır" dedi.

Hak-İş Genel Başkanı Arslan, basın mensupları ile iftarda bir araya geldi. Türkiye'nin her alanda büyüdüğünü ancak 1982 darbesinin yasalarından çalışma hayatının kurtulamadığını belirten Arslan, Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı'nın Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmemesi nedeniyle sendikal hayatın ciddi bir kaos içinde olduğunu ifade etti. Yasanın çıkartılamaması nedeniyle 904 işyerindeki yaklaşık 200 bin işçinin şubat ayından beri toplu sözleşme yapamadığını kaydeden Arslan, yasanın çıkmaması durumunda eylül ayında bu rakamın 500 bin işçiye çıkacağını söyledi. Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in bugün Üçlü Danışma Kurulu'nu topladığını belirterek, "Toplantıda bu konular da gündeme geldi. Toplu İş İlişkileri Yasası'nın çıkmamasının önümüze koyduğu sorunları tartıştık. Bunlardan bir tanesi, 200 binden fazla işçinin toplu sözleşmelerinin imzalanamamış olması ve yetkilerinin verilememiş olması bir sorun. Bu tartışıldı. İki, SGK verileri dikkate alınarak istatistiklerin yayınlanması gerekiyor. Bunun sonuçları tartışıldı. Üçüncü olarak 2009 yılındaki istatistikler esas alınarak yetki tespitlerinin verilmesi konusu tartışıldı ama ne yazık ki her üç konuda da bir çözüm bulunamadı. Çünkü yasal düzenleme gerektiriyor. Yapılacak olan her türlü düzenlemenin bir hukuki karşılığı olması gerekiyor, bunun için de parlamentonun yasa çıkarması gerekiyor" diye konuştu.

Sorunların varlığını kabul ettiklerini ancak sorunları çözmek için Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı'nın kanunlaşması gerektiğini ifade eden Arslan, Parlamento'nun tatilde olduğunu vurguladı. Üçlü Danışma Kurulu toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Meclis’te grubu bulunan partilerin liderlerini ziyaret edip, Meclis'in olağanüstü toplanarak yasanın çıkarılmasını önerdiklerini anlatan Arslan, bu görüşlerinin diğer örgütler tarafından da kabul gördüğünü söyledi. Toplantıda farklı görüşlerin de dile getirildiğini belirten Arslan, "Bakanlığın taraflarla bir iyi niyet protokolü imzalayıp, yetki tespitlerinin verilmesi konusunda çabası da söz konusuydu. Biz bu protokolü hukuki bulmadık ve yasanın çıkartılması konusunda engel olacağını düşünerek protokole itiraz ettik'' ifadelerini kullandı.

Toplu İş İlişkileri Yasası çıkmadan çalışma hayatına ilişkin diğer konuların konuşulmasının doğru olmadığını daha önce de ilan ettiklerini belirten Arslan, ancak kıdem tazminatı konusunun sürekli kamuoyunun gündemine getirildiğini anlattı. Bakan Faruk Çelik'in bugünkü toplantıda kıdem tazminatı konusunun gündemlerinde olmadığını ve sosyal taraflarla görüşmeden bir şey yapılmayacağını bir kez daha söylediğine işaret eden Arslan, ''Taslağı kim sızdırıyorsa çıksın, delikanlıca 'bu bizim taslağımız' desin, kimse, hükümetse, bakansa. Bakan, inatla 'Benim böyle bir taslaktan haberim yok, benim taslağım değil' diyor'' dedi.

Toplu İş İlişkileri Yasası'nın ötelenmek istendiğini öne süren Arslan, ''Çözüm konusunda Sayın Bakan ve Başbakan'ın inisiyatif almasını bekliyoruz. Bugün geldiğimiz nokta, 'yasayı çıkaramadık, bari protokol yapalım.' Bu gerçekten bizimle alay etmek anlamındadır. Hak-İş bu çözümü asla kabul etmiyor. Yasamızı istiyoruz, yasayı da Meclis'in tatilinin sona ermesini beklemeden, Meclis'i olağanüstü toplayarak yasanın çıkarılmasını istiyoruz. Bu bizim hakkımız'' diye konuştu.

Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın hazırladığı protokole ilişkin bir soruya, ''Protokol, 2009 yılında barajı geçen sendikalara bugün başvurduğu işyerleri için yetki tespitini vermeyi hedefliyor. 2009 yılından sonra kurulmuş sendikalar içinse protokolde bir çözüm yok'' yanıtını verdi. Protokole Hak-İş dışında itiraz olmadığını ifade eden Arslan, protokolün hukuki karşılığı olmadığını kaydetti. Üçlü Danışma Kurulu'ndaki itirazlarının kabul gördüğünü ve protokolün imzalanmadığını vurgulayan Arslan, ''Başbakan Erdoğan ve Meclis'te grubu bulunan siyasi partilerin genel başkanlarından randevu isteyeceğiz ve yasanın çıkarılması için Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırmalarını isteyeceğiz. Konuyu, kendi örgütleriyle görüşmek isteyen örgütler oldu. Bu görüşmeler, birkaç güne kadar tamamlanacak. Biz, Başbakan'a ve muhalefete 4 konfederasyon beraber gidelim istiyoruz. Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu, bizim adımıza randevu talebinde bulunacak'' şeklinde konuştu.

Arslan, ''Sayın Bakan, yasanın çıkmamasını nasıl açıkladı?'' sorusu üzerine, Bakan Faruk Çelik'in yasanın çıkmamasından dolayı üzüntü duyduğunu belirterek, ''Bunu engelleyenin kim olduğunu Sayın Bakan da biliyor, biz de biliyoruz'' cevabını verdi. İş çevrelerinin ve özellikle KOBİ'lerin hükümet üzerinde baskı kurduğunu ifade eden Arslan, ''Bu baskıları tehditlere kadar vardırdılar. Ben biliyorum, pek çok yazışmaları. Bu yasa çıkarsa fabrikalarını söküp İran'a taşıyacaklarını, işçilerini çıkaracağını ifade eden işverenlerin tehditlerini biliyorum. Bu yüzlerce oldu. Hükümet ve bakan üzerinde çok büyük baskı oluşturuldu. Özellikle KOBİ temsilcileri. Ancak bu mazeret olamaz'' diye konuştu.

Bir soru üzerine TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun ''Yasaya karşıyız'' diye bir açıklamasını duymadığını kaydeden Arslan, "Ancak KOBİ'leri temsil edenler yasanın çıkmaması için ciddi çaba gösterdi" dedi.