Hak-iş Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Toplu İş Sözleşmeleri görüşmelerinde ciddi bir savunma ile karşılaştıklarını ifade ederek, “İş dünyasından inanılmaz şekilde manipülasyonlar, dezenformasyonlar, açıklamalar, pek çok siyasetçiye, Bakana, ilgililere gönderilen asılsız, gerçeği yansıtmayan mektuplar, tehditler etkili olmuştur. İş dünyasının bu konudaki baskıları, tehditleri, gerçeği yansıtmayan, manipülasyona dayalı açıklamaları ciddi şekilde hükümet üzerinde, Bakanlar üzerinde etkili olmuştur” dedi.

Hak-İş Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan başkanlığında HAK-İş Genel Merkezi’nde yapıldı. Arslan, dün Tunceli’deki terör saldırısında şehit olan 6 asker ve 1 vatandaşa Allah’tan rahmet, yaralılara da geçmiş olsun temennisinde bulundu. Arslan, terörün dünyada da can yakmaya devam ettiğini belirterek, terörün hiçbir dönemde bu kadar çok can yakmadığını ifade etti. Arslan, “Her gün gencecik yavrularımızı toprağa vermekten, onların cansız bedenlerini bayrağa sarılı olarak, şehit cenazesi olarak memleketlerine göndermekten artık yorulduk. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu konuda ne yapıp edip bir çözüm üretmek zorundayız” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin terör ve Kürt sorunuyla ilgili daha aktif ve etkin tedbirler alması gerektiğinin altını çizen Arslan, “Yarın nerede bomba patlayıp, kaç kişiyi kaybedeceğimizden emin değiliz. Böyle bir ruh haliyle bölgede yaşayan insanlar açısından da, çocukları askere gitmiş insanlar açısından da çekilmez bir sıkıntıyla karşı karşıyayız. Umarım buna köklü bir çözüm bulunur” ifadelerini kullandı.

Terörle mücadele ve Kürt sorununun çözümünde sivil topluma daha çok inisiyatif verilmesi talebini yineleyen Arslan, “Güvenlikçi politikalarla, terörle mücadelenin silahlı kuvvetlere ve emniyet güçlerine bırakılmasıyla bir mücadelenin sürdürülemeyeceğini gördük” dedi.

Türk halk müziğinin büyük seslerinden Neşet Ertaş’ın vefatına da değinen Arslan, Ertaş’a Allah’tan rahmet diledi ve sevenlerine de başsağlığı dileklerini iletti.

Arslan, işçi ve işveren kesimi arasında toplu iş sözleşmelerinin uzun süredir yapılamamasına neden olan ve Meclis'te önümüzdeki dönemde görüşülmesi beklenen Toplu İş İlişkileri Yasası ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda, verilmeyen yetkilerin nasıl çözüleceğine dair bir toplantı düzenlendiğini hatırlatan Arslan, önlerine bir protokol metni konduğunu ve ‘yasayı çıkaramadık, bu protokolle yetinin. Yetkileri bu protokole dayalı olarak verelim’ dendiğini ifade etti. Arslan, kendilerinin bu protokolü imzalamadıklarını belirtti.

Arslan, yasanın çıkmasının yönetimini de göstererek, “Bu yasayı çıkaracaksak, o zaman Meclis’in olağanüstü toplanmasını talep edelim. Olağanüstü toplanacak Meclis’te bir an evvel görüşelim, sorunu çözelim ve sorunu çözelim” diye konuştu.

Başbakan’dan randevu talep ettiklerini de aktaran Arslan, Başbakan Erdoğan’dan randevu aldıklarını ve görüştüklerini ifade etti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in ifade ettiği mutabakatın genel bir mutabakat olduğunu kaydeden Arslan, “Mutabakatın içerisinde düzenlenmesi gereken, yapılması gereken bir dizi daha başka çalışmalar var. Bunlar Meclis açıldığı zaman yasa gündeme geldiğinde bu hususların önergelerle düzenlemelerin yapılması çalışmaları olacak” şeklinde konuştu.

Yasanın bir an önce çıkarılmasının önemine değinen Arslan, bin 625 işyerinde 350 bin kişinin Toplu Sözleşmeleri’nin yapılamadığını ifade etti. Arslan, "Bu Toplu İş Sözleşmeleri’nin gecikmelerinin sorumlusu kesinlikle biz değiliz. Burada 3 defa erteleme yapılmıştı. ‘Bu defa, erteleme olmadan Meclis tatile gitmeden çıkaracağız’ iddiasının ve sözünün arkasında durulamamasından kaynaklanan bir sorun var” dedi.

Yasanın temel değişikliklerinden de bahsederek, noter şartının üyelikte ve istifada kaldırılacak olmasının önemli bir değişiklik olduğunu söyleyen Arslan, sendika kurucu üyelerinde aranan vasıfların esnekleştirilmesine değindi. Temsilci güvencelerinin yasaya girmesinin önemine işaret eden Arslan, gereksiz tartışmaların ortadan kaldırıldığını ve işletme toplu iş sözleşmelerinde yüzde 50+1 yerine yüzde 40 çoğunluk şartının geldiğini anlattı.

Arslan, Toplu İş Sözleşmeleri görüşmelerinde ciddi bir savunma ile karşılaştıklarını ifade ederek, “İş dünyasından inanılmaz şekilde manipülasyonlar, dezenformasyonlar, açıklamalar, pek çok siyasetçiye, Bakana, ilgililere gönderilen asılsız, gerçeği yansıtmayan mektuplar, tehditler etkili olmuştur. İş dünyasının bu konudaki baskıları, tehditleri, gerçeği yansıtmayan manipülasyona dayalı açıklamaları ciddi şekilde hükümet üzerinde, Bakanlar üzerinde etkili olmuştur. Bu yetkiyi kırmanın yolu, Parlamento üzerinde, siyaset üzerinde daha etkin olacak çözümler üretmemiz gerekiyor” dedi.

Hak-İş olarak ‘Bağımsız Sendika, Özgür Sivil Toplum’ çerçevesinde Uluslararası Sosyal Zirve düzenleyeceklerinin belirten Arslan, Asya, Afrika, Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkas bölgelerinden gelecek 80 temsilcinin katılacağını söyledi.