Hak-Par: BDP, Sorunun Şiddet Dışı Yöntemlerle Çözümü Için Çaba Göstermeli

Hak ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par), BDP'nin, Parlamento'da temsil edilen yasal bir parti olarak, sorunun şiddet dışı yöntemlerle çözümü için çaba göstermesi, Kürt halkının haklı ve meşru taleplerine uygun öneriler yapmasını istedi. Hak-Par, Hükümetin ise güvenlik politikalarına değil, eşitlik temelinde adil bir çözüme yönelerek Kürt sorununun barışçı çözümünün yolunu açması gerektiğini belirtti.

Hak-Par Başkanlık Kurulu, gündemdeki konular ile Türkiye ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi. Toplantı sonrası yapılan açıklamada, bir ülkede demokrasinin varlığı, etkinliği parlamenter sistem veya başkanlık sistemi ile bağımlı olmadığı ifade edildi.

Her iki sistemde de çağdaş ve ileri bir demokrasinin varlığının uygun bir yasal zeminin varlığının yanı sıra demokratik geleneklerin varlığına ve toplumun bunu sindirmiş olmasına bağlı olduğunun dile getirildiği açıklamada, "Demokratik geleneklerin zayıf olduğu ülkelerde, her iki sistem de yozlaşabilir ve bunun örnekleri çoktur. Dünyada sözde cumhuriyet ve parlamenter sistem olduğu halde demokrasinin göstermelik olduğu birçok ülke gibi, başkanlık sistemiyle yönetilen pek çok diktatörlük de vardır. Türkiye bakımından da önemli olan öncelikle çağdaş, demokratik bir anayasanın yapılması, mevcut yasal sistemin buna uygun olarak demokratikleştirilmesi, demokratik anlayışın topluma sinmesi ve demokrasinin bir yaşam tarzı haline gelmesidir. Türkiye bakımından bu aynı zamanda, ülkenin çok renkli, çok etnik gruplu yapısına uygun olarak federal biçimde olmalıdır; bu olmadan ne Kürt sorunu çözülür ne de Türkiye çağdaş anlamda demokratikleşir. Demokratik ve federal bir sistem ise hem parlamenter hem de başkanlık sisteminde mümkündür; dünyada bunun örnekleri çoktur." denildi.

BDP'nin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının siyaseten yanlış olacağının vurgulandığı açıklamada, bunun, sorunun çözümüne hizmet etmeyeceği, mevcut gerilimi arttıracağı ifade edildi. Mevcut gerilimin düşmesi için yapılması gerekenler bakımından ise hem hükümet kanadına hem de BDP'ye düşen görevler bulunduğunun anlatıldığı açıklamada, "BDP, Parlamento'da temsil edilen yasal bir parti olarak sorunun şiddet dışı yöntemlerle çözümü için çaba göstermeli, Kürt halkının haklı ve meşru taleplerine uygun öneriler yapmalı, hükümet ise yine güvenlik politikalarına değil, eşitlik temelinde adil bir çözüme yönelerek Kürt sorununun barışçı çözümüne yolu açmalıdır." ifadeleri kullanıldı.

Ayrıca, Celal Talabani'nin yokluğunun, sorunların çözümü bakımından daha da zor bir durum oluşturacağına dikkat çekildi. Hak-Par olarak, PYD'nin güç gösterisi ve dayatmalardan kaçınmasını, Kürtler arasındaki ilişkilerin daha çok gerilmemesini ve rejim çökerken Batı Kürdistan'daki halkın kendi toprakları üzerinde federe veya otonom bir yönetim oluşturarak özgürlüğüne kavuşmasını istendiği belirtildi.