Şükür'ün en dikkat çekici sözlerinden biri ''Gezi'ye ben de gitmek istedim'' sözleri oldu.
T24'ten Hazal Özvarış'a röportaj veren Hakan Şükür, yine keskin çıkışlarda bulundu. 'Dünün ülkücüsü, solcusu, Kürt’üne, ateistine yapılanlar bugün Hizmet Hareketi’ne yapılıyor' diyen Hakan Şükür, şu açıklamalarda bulundu:
15 senelik evliyim. Eşim evlendiğimizde başörtülü değildi. Bir gün olsun “örtün” demedim, ama inançlı bir insandır. Benim ailemde bir tane örtünmüş insan yok. Eşim, bir gün örtünmek istediğini söyledi, Hac’ca gittik, ardından eşim kapandı. İnsanlar “Hakan futbolu bıraktı, Ak Parti'ye geçti, eşini örttü” dedi. Ne münasebet! Bir insan hakikaten inanmış, örtünmüş bir insan olabilir, diğeri kalkıp mini etek giyebilir. İkisinin bir arada olamayacağını söylemek çok büyük bir haksızlık. İnsanları ötekileştirmek bu ülkeye geçmişten bu yana kurulan en büyük tuzaklardan biridir.
Ben ve birçok arkadaşımız, hepimiz gitmek istedik. Ben o zaman üç günlüğüne Fransa'daydım. Döndüğümde zaten olaylar çok başka bir boyuta gelmişti.
Sayın Başbakan, elinde çok önemli belgelerin olduğunu söyledi. Bunu da seçim meydanlarında dile getirdi. Kabataş’ta olan olaylarla ilgili söylediği şeyler çok açık. Teknoloji çağındayız, ispat edilmesi çok önemli. Umarım ispat eder. İspat edilmesi, bunun olmadığını iddia eden kesimlerle müşterek biçimde oluşturulan bir heyetle izlenmesi gerekiyor.
Siz ona beddua diyorsunuz ama o beddua değil. Maalesef insanlar, içeriğine bakmadan bir ürünü nasıl pazarlamak istiyorsa öyle pazarlıyor. Orada bir mülâane var, önce kendisini içine katarak “Ben yapıyorsam bana, ama bunu kim yapıyorsa ona” dedi isim vermeden. Ben de buna “Âmin” dedim. Kendine, doğruluğuna inanan herkes de böyle der.
Ben mesleğim futboldan para kazandım ve siyaset gibi hassas bir işe girerken tüm mal varlığımı beyan ettim. Ben röportajda “4,5 milyon dolar nakdim yok” dedim. (Halkbank Genel Müdürü'yken Süleyman Aslan’ın evinden çıkan 4,5 milyon dolar için “25 yıl futbol oynadım, benim o kadar param yok” demesiyle ilgili soru üzerine)