Galatasaraylı milli futbolcu Hakan Şükür, futbol hayatının sona ermesinin ardından siyasete atılabileceğinin mesajını vererek, "Belki siyasetle beraber sporun içerisinde yer alacağım bir ortam olabilir" dedi. Siyasete göz kırpan Şükür, jübile maçını da Başbakan Erdoğan ile yapmak istediğini belirterek, "Yakın zamanda ben de Başbakanımız ile birlikte oynamayı isterim, mesela jübile maçımda" diye konuştu. Medyadan da yakınan Şükür, basının zaman zaman yaşantısıyla ilgili kendisini rencide ettiğini söyledi.
Milli futbolcu Hakan Şükür, AK Parti Sosyal İlişkiler Başkanlığı bünyesinde kurulan Özürlüler Koordinasyon Merkezi aracılığıyla partililerin çeşitli konulara ilişkin sorularını cevaplandırdı. AK Parti'nin görme özürlü milletvekili Lokman Ayva'nın 'Millet sizi cephedeki askerler olarak görüyor. Bu durum sorumluluk duygunuzu nasıl etkiliyor?' sorusu üzerine Hakan Şükür, çok dua aldığını düşündüğünü, dualara sığındığı çok anlar olduğunu söyledi.
Futbola fanatik bakmaya anlam veremediğini dile getiren milli futbolcu Şükür, hiçbir zaman kendi başarısı için sahaya çıkmadığını, bir başkasının başarısızlığıyla da hiçbir zaman mutlu olmadığını kaydetti. Şükür, "Düşüncem sahada mesleğimi icra edebilmek ve orada benden beklenene cevap verebilmektir. Bu sorumluluk altında ezildiğim oluyor" dedi.
Şükür, futbolun hayatına para ve şöhretten başka ne kattığının sorulması üzerine, futbolcu olduktan sonra insan ilişkilerinin farklı boyuta ulaştığını, insanların ne şekilde kendisine yaklaştığını anlayabildiğini kaydetti. En değerli arkadaşlıklarının futbol hayatından önce başlayan arkadaşlıkları olduğuna işaret eden Şükür, "Avantajlarım oldu. Neticede para ve şöhreti kazandım. Bunları da ailemle paylaşıyorum" diye konuştu.
Oğlunun, yeteneği olması halinde futbolcu olmasını istediğini de belirten milli futbolcu, topla tanışmasında babasının ve basketbol oynamasının büyük etkisi olduğunu ifade etti.
Siyasete atılmayı düşünüp düşünmediği yönündeki sorulara da cevap veren Hakan Şükür, siyasetin de farklı zorlukları olduğunu kaydetti. "Uzaktan davulun sesi hoş gelir. Herkese perdenin bizim tarafımızdaki rolü çok farklıdır" diyen Şükür, genel olarak siyasetin daha zor olduğunu bildirdi. Görüşler çok farklı olduğu için Türkiye'de ülke adına bir şeyler yapabilmenin zorlukları olduğuna dikkati çeken milli futbolcu Hakan Şükür, "Oraya gelmek isteyenlerin niçin oraya gelmek istediklerini anlamış değilim. Hakikaten çok zor bir durumları var. Sihirli bir yer, büyülü bir yer herhalde. Futboldan sonra siyasetin içerisinde olacaksam da en iyi bildiğim işle sporla, sporun içinden gelen biri olarak olmak isterim. Bunun için iyi bir donanımlı olmanız gerekiyor. Vizyonu ve yabancı dili olmalı" diye konuştu.
"BELKİ SİYASETLE BERABER SPORUN İÇERİSİNDE YER ALACAĞIM BİR ORTAM OLABİLİR"
Sporun içindeyken siyasete girmeyi hiç düşünmediğini belirten Şükür, 2 sene daha sadece futbolu düşünmek istediğini ifade etti. 2 sene daha futbolun içinde olmak istediğini, kontratının bunu gerektirdiğini dile getiren milli futbolcu, şunları söyledi:
"Futboldan sonra yine sporun içinde olmak istiyorum. Nasıl şartlar olur bilemiyorum. Belki siyasetle beraber sporun içerisinde yer alacağınız bir ortam olabilir. Federasyon görevlisi olabilirim. Menajerlik olabilir ama futbolda sadece bir şeyler kazanabilmek için birçok ortam olduğunu biliyorum. Ben bir şeyler vermek için olmak istiyorum. Bilgi ve birikimlerim, Avrupa'da oynayışım önemli etken. İnşallah yine sporun içerinde olacağım."
Şükür, fahri antrenör diploması aldığını, böyle bir hakka sahip olduğunu ancak antrenör olmayı düşünmediğini kaydetti. Galatasaray Kulübü Başkanlığı'na da göz kırpan Şükür, "Sporun içerisinde bir yöneticilik olabilir, menajerlik olabilir. Başkanlık konusunda Galatasaray Kulübü'nde kriterler çok ağır. 10 yıl üye olmanız gerekiyor. Faalken üye olamıyorsunuz. Uzun vadeli bir olay. Böyle bir şey olursa onurdur benim için" dedi.
Milli futbolcu Hakan Şükür, jübile maçını Başbakan Erdoğan ile yapmak istediğini de açıkladı. Başbakan Erdoğan ile birçok defa maç yaptığını, bundan sonra da birlikte sahaya çıkmak istediğini kaydeden Şükür, "Fatih Terim bunları gerçekleştirdi. Yakın bir zamanda ben de yanında olmak isterim. Jübilemde olabilir mesela" diye konuştu.
Şükür, çocuğunun özürlü olması halinde nasıl davranacağı konusunda da şöyle konuştu: "O benim çocuğum. Her şeyden önce özürlü olabilir de. Bunu böyle değerlendirmek lazım. Takdiri ilahi. Hayatta yaşadığımız her şeyin bir sınav olduğu düşünüyorum. Hayatta bir felsefem var. Kendimi kötüye alıştırırım, çünkü kötü geldiği zaman davranış biçimimiz hazır olursa iyiye zaten hepimizin oluyor. Ben çok normal karşılarım. İsyan boyutuna erecek bir şey yapmam. İnanç yönüm gelişmeden önceki hayatımla şimdiki hayatım çok farklı. Gençken yaşadığımız birçok şeye tepki gösterebiliyordum. Şükür duygusu bende çok farklı geliştiği için farklı değerlendirebiliyorum. Hayat bu, her şey olabilir. Allah'ın bize ne yazdığını kimde bilemez."
Fenerbahçe'ye yönelik değerlendirmelerde de bulunan Hakan Şükür, Fenerbahçe'nin kendisini 'cumhuriyet' olarak görmesinin doğru olmadığını söyledi. Büyüklüğün sadece yaşamakla olduğunu, kendisinin Fenerbahçe'yi kendi taraftarlarının gördüğünden çok büyük gördüğünü belirten Şükür, önemli bir kulübün büyüklüğünü hareket ve davranışlarıyla göstermesi gerektiğini vurguladı.
Medyayla ilişkileri konusunda da samimi açıklamalar yapan Şükür, medyadan destek görmediğinden yakındı. "Yaşantımla, insanların önüne çıktıkça rencide edilmeye çalışıldım" diyen Şükür, açık düşünceli olmasının cezasını çektiğini vurguladı.