2008 Avrupa Futbol Şampiyonası finallerinde aynı grupta yer alan ve ilk maçlarını birbirleriyle yapacak olan (A) Milli Takım'ın teknik direktörü Fatih Terim ile Portekiz Milli Takımı'nın teknik direktörü Luiz Felipe Scolari, İstanbul'da bir araya geldi.
Ceylan Intercontinental Oteli'nde gerçekleştirilen "İstanbul Sports Venue 2008" konferansına konuşmacı olarak katılan Fatih Terim ve Luiz Felipe Scolari, daha sonra basın toplantısı düzenlediler. Medya mensuplarının sırayla sorularını yanıtlayan iki tecrübeli teknik adamın oldukça samimi diyalogları da dikkat çekti. Milli Takım oyuncularının, Antalya'da gerçekleştirilen organizasyonun ardından lig yorgunluğunu hala üzerlerinden atamadıklarını, bazı oyuncularının ise liglerinin sürdüğünü anlatan Fatih Terim, Almanya'nın Bielefeld kentindeki çalışmalarda oyuncularının en üst seviyeye
ulaşacağına inandığını kaydetti. Sakatlığı bulunan oyunculardan Servet'in şampiyonaya yetişeceğine inandığını söyleyen Fatih Terim, "Benim şahsi kanaatime göre, tabii ki doktorlar daha dikkatli konuşabilir, oynayabileceğini düşünüyorum. Ağrı
eşiği yüksek, dirençli bir oyuncu" dedi.
-HAKAN ŞÜKÜR TERCİHİ-
Fatih Terim, (A) Milli Takım'da uzun süre forma giyen Hakan Şükür'ü, 2008 Avrupa Şampiyonası finalleri için kadroda tercih etmemesinin sorulması üzerine, şunları söyledi: "1989-1990 yıllarından beri Hakan Şükür'e formayı seve seve verdim.
Hakan Şükür, Türk futbolunun en önemli golcülerinden biri. İnsan olarak da sevdiğim ve her platformda savunduğum bir isim. Bu kez böyle düşündük. Verdiği hizmetlerin karşılığını biz de göstermeliyiz. Onun da zamanı var. Şu anda kadromuz böyle. Bu şekilde takdir ettik."
-İLK MAÇIN PORTEKİZ'LE OLMASI-
Avrupa Şampiyonası finallerinde aynı grupta yer aldıkları Portekiz ile ilk maçı da oynayacak olmalarına değinen Terim, kaybetmedikleri sürece bunun doğru bir başlangıç olacağını söyledi. Portekiz'in gücüne vurgu yapan Terim, "Portekiz, Avrupa Şampiyonası'nın önemli ekiplerinden biri. Güçlüden başlayarak gideceğiz. Grubun en önemli takımıyla oynayacağız. Bize bir avantaj sağlayacağını umuyorum. Nihayetinde tüm takımlarla oynayacağız. En güçlü ve dişlisiyle ilk maçta oynarsak, o tecrübe diğer maçlara pozitif yansır diye düşünüyorum" diye konuştu.
-"HERKESİN KENDİ FAVORİ KADROSU VAR"-
(A) Milli Takım aday kadrosunun açıklanmasının ardından yapılan eleştiriler için, "Herkesin kendi favori kadrosu ve sempati duyduğu oyuncular var. Kimine göre hata olan, kimine göre doğru. Göreceli bir kavram" ifadelerini kullanarak, şöyle devam etti:
"Ben 1993 yılında ilk kez Milli Takım çalıştırıcısı olduğumda, kadroya almadıklarımın nedenini tek tek izah etmiştim. O zaman böyle bir hataya düştüm. 15 yıl sonra artık izah etmiyorum. Aksi takdirde liste çok uzar ve haksızlık olur. Ben mevcut oyuncularımın bu konuyu kendilerine bir hırs silahı olarak döndüreceklerini düşünüyorum. Ben almadığım kişileri
de savunuyorum, çünkü onlara da ben forma verdim. Dışarıdakileri alsaydım kadroya, yine sorun olacaktı. Onun için bizim seçimlerimiz sahaya çıkıyor. Kimse kimsenin akrabası değil. Size iyi gelen bana gelmeyebilir. Biz bir takım seçerken, zaten tepkilere hazırlıklıyız. Olmalıdır da mantık çerçevesi içinde. Mevcutlara da haksızlık yapılmadan olmalıdır. O çocuklar çok yakında milli formayla ülkeyi temsil etmeye adaylar. Tek tek izah etmiyorum. Biz artık üzümü yemeye bakalım."