Hakkari Barosu’ndan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Açıklaması

Hakkari Barosu Kadın Hakları Komisyonu Adli Yardım Birimi “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” kapsamında bir açıklama yaparak daha sonrada vatandaşlara “Bilinçlendirme kitapçığı” dağıttı.

Hakkari Barosu Kadın Hakları Komisyon Başkanı Av. Dilber Uzunköprü ve beraberindeki baroya üye avukatlar şehrin değişik noktalarını dolaşarak vatandaşlara “Bilinçlendirme kitapçığı” dağıttılar. Dağıtılan 37 sayfalık “Bilinçlendirme kitapçığı içeriğinde “Haklarımızın bilincinde olalım, adli yardım başvurusu, aile içi şiddet başvuru yolları, acil durumlarda başvuru telefon hatları, Türk medeni kanunu, aile hukuku, evlenme ehliyeti ve engelleri, batıl olan evlenmeler, evlenme başvurusu ve töreni, nişanlık, evliliğin genel hükümleri, boşanma sebepleri genel boşanma nedenleri, ayrılık davası, boşanmanın sonuçları, boşanmada maddi manevi tazminat, boşanmanın çocuklarla ilgili sonuçları” ile değişik bilgiler yer aldı.

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü” nedeniyle avukat arkadaşları ile birlikte adliye binası önünde bir açıklama yapan Hakkari Barosu Kadın Hakları Komisyon Başkanı Av. Dilber Uzunköprü, her beş kadından birinin cinsel tacize veya tecavüze uğradığını söyledi.

Yeryüzünde işlerin yüzde 66’sının kadınlar tarafından görülmekte olduğunu belirten Av. Uzunköprü, ” Ülkemizde de, fuhuşa sürüklenen kadınların, kız çocuklarına cinsel istismar vakıalarının sayısı her geçen gün artmaktadır. Töre cinayetleri utanç verici yüzünü bizlere göstermeye devam etmektedir. Kürtaj tartışmaları ile kadının, bedeni üzerinde dahi söz sahibi olması engellenmektedir. Kadınların karar mekanizmalarına katılma oranı düşüktür. Kadın, medeni halinin değişmesi ile soyadını değiştirmek zorunda kalmakta; ‘kimlik sorunu’ yaşayarak yine mağdur olmaktadır. Kadına yönelik ayrımcı yasalar, kadını dezavantajlı grup haline getirmekte, ötekileştirmektedir. Medya; toplumsal cinsiyetçi bakış açısı ile kadın kimliğini zedelemektedir. Gazetelerde şiddet mağduru kadın öyküleri magazinleştirilerek okuyucuya sunulmakta, toplumsal yozlaşma vurgulanacakken, mağdur kadının talihsizliği, güzelliği vurgulanmaktadır. Dilsizleştirilerek baskı altına alınanlara, ezen-ezilen anlayışının tahakkümünü anlamak için kitaplar devirip ansiklopediler yazmaya hiç gerek yok. Tek bir şeye ihtiyaç var; farkındalık geliştirmeye. ‘Hukuka, dünyaya ve yaşama dair sözümüz var’ diyerek devam ettiğimiz mücadelede bu farkındalık uğruna çabalayan tüm kadınların günü kutlu olsun” dedi.