Hakkâri’nin cesur yüreği Cemile Timur, hayallerinin peşinde

Cemile Timur, Hakkâri’de bir cesur yürek olarak adını duyurdu. Hakkâri gibi zorlu bir coğrafyada, kimsenin aklına gelmeyen ya da cesaret edemediği bir şeyi yaptı.
Burada kurduğu futbol takımıyla engelleri birer birer aştı. Hem oyuncuları hem de ailelerini ikna etmeyi başaran bu genç futbol gönüllüsü, çabalarının karşılığını Kadınlar Bölgesel Lig’de mücadele eden Hakkârigücü takımını sahneye çıkartarak aldı. Bu ekipten futbolcuların U15 Kız Millî Takımı’nda forma giymesi ise onun yaşamındaki en büyük mutluluk kaynaklarından biri oldu.
''Hakkârigücü kadın futbol takımının hem sorumlusu hem de lisanslı oyuncusuyum. Bu yıl TFF-Ülker Futbol Köyü’nde eğitimci olarak görev aldım. Futbol ve atletizmde hem hakemlik hem de antrenörlük belgelerim var.'' diyen Cemile Timur, şöyle konuştu:
''Lisede okurken, erkek futbol takımları arasında oynanan maçlarda il hakemi olarak görev yapıyordum. Tribünlerdeki coşku ve heyecanı görünce, "Neden bayan futbolunda da takım olmasın?" dedim ve yola koyuldum.
Töre gereği kız çocuklarının okula bile gönderilmediği Hakkâri’de futbol adeta bir değişim rüzgârı estiriyor. Çevre baskısını futbol sevgisiyle aşan kızlar, kent için de yepyeni bir pencere açtı.
Amatör ligde dahi tek bir erkek futbol takımının olmadığı Hakkari’de zoru başaran kızlar, bedenlerinden umulmayacak bir güç ve gayretle topun peşinden koşuyor. Onlar aynı zamanda hayallerinin de peşinde koştuklarına inanıyor.''
Futbol Federasyonu Basın Departmanı tarafından hazırlanan TamSaha Dergisi'nden Koray Gürtaş'a konuşan Cemile Timur'un röportajının detayları şöyle:
Kendinden söz eder misin?
Hakkari doğumluyum. Hakkari Meslek Yüksekokulu Bilgisayar Programcılığı Bölümü son sınıf öğrencisiyim. Spor hayatıma 9 yaşında atletizmle başladım. Çeşitli Türkiye birinciliklerim oldu. 2007 senesinin sonlarına doğru ilgisizlikten dolayı atletizmi bırakmak zorunda kaldım. Sonra futbola yöneldim. Halen Hakkarigücü kadın futbol takımının hem sorumlusu hem de lisanslı oyuncusuyum. Bu yıl TFF-Ülker Futbol Köyü’nde eğitimci olarak görev aldım. Futbol ve atletizm antrenörlüğü belgelerim var. Aynı zamanda lisanslı futbol ve atletizm hakemiyim.
Peki futbol tutkusu nereden geliyor?
Hakkari 3 bin 600 metrelik bir duvar gibi yükselen Sümbül Dağı’nın eteğinde kurulu bir kent. Buranın sadece yüzde ikisi toprak. Geri kalan bölüm dağ ve yayla. Bir gencin bu coğrafyadan çıkıp bir başarı öyküsünün kahramanı olması açıkçası çok zor. Hele söz konusu bir kız çocuğuysa işler çok daha güçleşiyor. Ben tüm bu olumsuzluklara rağmen içimden gelen spor sevgisiyle hem kendi yoluma devam edip hem de gençlerin bir yerlere gelmesi için mücadele ettim. Kız çocuklarına çıkış olabilecek bir yol bulduğuma inandım. Bu da spor dalları içinde en sevdiğim branş olan futboldu.
İyi bir futbol izleyicisi misin?
Şartların bize sunduğu durumu ve yaşadıklarımızı göz önüne getirirsek alanımda iyi bir izleyici olduğumu düşünüyorum.
Hâkkari’de bir takım oluşturmaya nasıl karar verdin?
Ben o zaman lisede okuyordum. Futbola olan merakımdan dolayı kızların Yatılı İlköğretim Bölge Okulu’nda kendi aralarında yaptıkları sınıflar arası maçları izlemeye giderdim. Aynı zamanda okullar arası erkek futbol takımları arasında oynanan maçlarda da il hakemi olarak görev yapıyordum. Karşılaşmalarda tribünlerdeki o coşku ve heyecanı görünce, "Neden bayan futbolunda da takım olmasın?" dedim ve yola koyuldum. Kızların her birinin bir hayatı vardı. Onlar iyi bir gelecek arayan genç beyinlerdi. Daha önce bazıları yatılı bölge okulunda okuyorlardı. Onlarla görüştüm. Çoğu liseye yeni geçiş yapmıştı. Önerimi sundum, kabul ettiler ve böylelikle ilk adımı attık.
Takım oluşturma ve Hakkâri’de kadın futbolunu tanıtma aşamasında ne gibi sıkıntılar yaşadın?
Feodal geleneklerin çok yoğun yaşandığı bölgede kız çocukların karşılaştıkları zorluklar da artıyor. "Bir kız nasıl şort giyer, futbol oynar?" diye tepkiler vardı. Ben de örneklerini gösterdim. Azimle, istekle ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalıştılar. Bunun yanında ilerleyen süreçte aileleri de büyük destek verdi. İmkânları çok kısıtlı bu şehirde çıkış yolu bulmaları, gelir elde etmeleri, okumaları, kendi ayaklarının üstünde durabilmeleri için futbolu tek yol olarak gördüler. Kızların da en büyük isteği futbol aracılığıyla geleceklerini kurtarmak ve aynı zamanda ailelerine de yardım etmek. Töre gereği kız çocuklarının okula bile gönderilmediği Hakkâri’de futbol adeta bir değişim rüzgârı estiriyor. Çevre baskısını futbol sevgisiyle aşan kızlar, kent için de yepyeni bir pencere açtı.
Kızlar nerelerden gelip takıma katıldı?
Takımda yer alan kız futbolcuların büyük çoğunluğu, Hakkâri’nin çeşitli köylerinden göç ederek kente yerleşen dar gelirli ailelerin çocuklarından oluşuyor.

HAYALLERİNİN PEŞİNDEN KOŞUYORLAR
Futbolun onlara ne gibi katkıları olduğunu gözlemledin?
Amatör ligde dahi tek bir erkek futbol takımının olmadığı Hakkari’de zoru başaran kızlar, bedenlerinden umulmayacak bir güç ve gayretle topun peşinden koşuyor. Formalarında profesyonel kulüplerde olduğu gibi reklamları var . Futbolla dağları aşacaklarına, kendi bağımsız hayatlarını kuracaklarına inanıyorlar. Onlar sahada topun peşinden koşarken, aynı zamanda hayallerinin de peşinden koştuklarına inanıyorlar. Taca giden topları hevesle koşup getiriyorlar. Kızlar her alanda olduğu gibi futbolda da kendilerini kanıtlamak istiyor.
Öğrencilerinle yaptığın birebir görüşmelerde hangi konular ön plana çıkıyor? Onların nasıl hedefleri var?
Her birinin bir hayali var. Öncelikle örnek ve iyi bir insan olmak, üniversitede spor akademisinde okumak, illerine özveriyle hizmet etmek için iyi bir eğitmen olmak istiyorlar.
Bugüne kadar takım olarak hangi organizasyonlara katıldınız?
Hakkarigücü olarak ilk kez 2007-2008 sezonunda Genç Bayanlar Türkiye Şampiyonası’na katıldık. Takımımız ertesi sezon Kadınlar Bölgesel Lig’de yer almaya hak kazandı. 2009-2010 sezonunda yine Bölgesel Lig'de 22 takım içerisinde ilk 12 takım arasında yer alarak 2. Lig play-off’larına yükseldik. Burada tecrübeli rakibimiz İzmit temsilcisine elendik. 2010-2011 sezonunda Hakkârigücü bölgesel ligde 5 takımdan oluşan grubunda Erzurum’un ardından ikinciliği elde etti.Fakat daha ileri gidemedik.
Oyuncularınızdan iyi yerlere gelenler oldu mu?
U17 ve U15 Kız Millî Futbol Takımlarımızın, 1-3 Haziran 2010 tarihlerinde Riva’da gerçekleştirilen yurtiçi seçme kampı kadrosuna Hakkârigücü oyuncularından Kader Doğan ve Gülsüm Tunç davet edildi. Kader Singapur’da yapılan 1. Gençlik Olimpiyatları’nda üçüncü olan U15 Kız Millî Takımı’nın kadrosunda yer alarak bizi çok gururlandırdı. Kader Doğan'la birlikte futbolcularımızdan Hatice Yaşar Şanlıurfa’da Rusya ile iki özel maç yapan U15 Kız Milli Takımı’nda görev aldı.
Kadın futbolunun ülkemizde bugün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsun?
Kadın futbolu Türkiye’de çok hızlı bir şekilde gelişiyor. Bu gerçekten çok mutluluk verici. Öğrencilerim de bu gelişim sürecini takip ediyor ve geleceğe daha umutlu bakıyor. Benim ve oyuncularımın emin olduğu bir şey var. Futbol sadece erkeklerin oynadığı bir oyun değil.
Futbol eğitiminin kız çocuklara ne gibi faydaları olduğunu düşünüyorsun?
Kız çocuklar için futbol eğitiminin faydalarını değerlendirirken, göz önünde bulundurmanız gereken ilk şey, kendi kişisel sağlıkları ve genel uygunluk üzerinde etkisi. Futbol eğitimi genellikle fiziksel olarak zorlu ve çocuklar için iyi bir egzersiz sağlar. Çocukların futbol eğitimi sırasında vücutlarının çeşitli bölgelerini çalıştırmaya yarayan pek çok oyunlar ve aktiviteler vardır. Bunlar çocukların gelişimini sağlar. Aynı zamanda eğlencelidir. Kız çocuklar için futbol eğitiminin yararlarını sıralarken ikinci sıraya oyunun, çocuğun olumlu bir benlik imgesini geliştirmesine yardımcı olması koyulabilir. Oyuncular kendilerine özgü yetenek ve becerilerini bir ekip içinde kullanmayı öğrenir. Futbol eğitiminin olumlu yönlerindeki üçüncü şey, sosyal kalkınma alanında bir çocuğun büyümesine yardımcı olmasıdır. Çocuklar hem yaşıtlarıyla hem antrenörleriyle, bir yandan da velileriyle etkileşim içine girer. Bir takımın parçası olmayı, başarı ve başarısızlık duygularını öğrenirler.
Kızların okullarda futbolla tanışması kadın futbolu için iyi bir taban oluşturabilir mi?
Kesinlikle oluşturacaktır. Bu sayede kadın futbolunun çok daha hızlı gelişeceğine ve geniş bir tabana kavuşacağına inanıyorum. Aksi takdirde önemli bir ilerleme sağlamak güçleşir.
Futbolun içinde geçirdiğin süreçte en mutlu olduğun ve en çok üzüldüğün anları bizimle paylaşır mısın?
En çok mutlu olduğum an sporcularımı Millî Takım'da görmek olmuştur. Bu benim için gerçekten gurur vericiydi. Onların ülkemizi temsil etmeleri bambaşka bir duyguydu benim için. En büyük üzüntüm ise öğrencilerimin illerinin gururu olmalarına, tek yürek olarak yollarına devam etmelerine rağmen hak ettikleri imkânları sağlayamamam. Bu beni üzüyor ve hepsine karşı kendimi borçlu hissediyorum.