İş Kanunu’na göre iş sözleşmesi hem işveren hem de çalışan tarafından belirlenen haklı sebeplere dayanarak fesih edilebiliyor. Söz konusu haklı sebepler doğarsa bu durum “derhal fesih” olarak da biliniyor. Normal şartlarda iş sözleşmesinin iptal edilmesi sürecinde uyulması gereken ihbar süreleri bulunur. Bu süreye uymayan tarafa yaptırım uygulanır ancak derhal fesih durumunda uyulması zorunlu olan ihbar süresine uymak şart değildir. Zira işveren veya çalışan belirli sebepler sonucunda sözleşmeyi feshederse çalışmaya devam etme veya iş verme zorunluluğu ortadan kalkar, kısaca ilişik kesilir.
Olağan durumlarda iş sözleşmesi feshedilirken çalışan veya işverenin karşı tarafa bildirimde bulunması için zorunlu ihbar süresine uyması gerekir. İhbar süresine uymadan istifa eden çalışan veya çalışanı işten çıkaran işveren, İş Kanunu kapsamında ihbar tazminatı ödemelidir. Ancak her iki tarafın da belirtilen haklı sebepleri oluşursa derhal istifa veya işten çıkarma hakları bulunur. Bu durumda çalışan ve işverenin ilişiği derhal kesilir ve iş sözleşmesinin haklı feshinde ihbar tazminatı ödenmesi gerekmez. İş Kanunu’na göre çalışanın haklı nedenle fesih hakkını doğuran sebepler aşağıdaki gibidir:
İşverenin haklı nedenle fesih hakkını doğuran sebepler aşağıdaki gibidir:
Haklı nedenle işi bırakmak isteyen çalışanın bir süre daha çalışmaya devam etmesi beklenemez. Herhangi bir nedenle hakkı yenen veya kendini güvende hissetmeyen çalışan işi bırakmak istediği takdirde ihbar süresine uymak zorunda değildir. Yukarıdaki benzeri sebeplere dayanan haklı nedenle iş sözleşmesini fesheden çalışan derhal işi bırakabilir. Bu durumda iş sözleşmesinin haklı feshinde ihbar tazminatı ödenmez. İhbar tazminatı karşı tarafa bildirmeden sözleşmenin feshedilmesi durumunda mağdur olan tarafa ödenir. Bu durumda haklı nedenle de olsa sözleşmeyi fesheden çalışan ihbar tazminatı alamaz. Ancak kıdem tazminatı hakkı devam eder.