Hakodate, beni gerçekten şaşırtmıştı. Eğer Hokkaido Adası'na bir seyahat planlıyorsanız, adanın en büyük üçüncü şehri olan Hakodate'yi yolculuk rehberinize eklemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. Adanın güney kısmına konumlanmış ve yaklaşık olarak Sappora'dan arabayla 4 saat uzaklıkta, Shinkansen şehrine de oldukça yakın. Hakodate deyince insanların aklına gelen iki şeyden biri taze deniz ürünleri; diğeri ise büyülü bir şekilde mükemmel olan gece manzarası.
Hakodate'in özelliklerinden bahsedecek olursak, manzarasıyla Asya'daki en iyi ada diyebiliriz, hatta belki de dünyanın en iyisi... Hakodate'in doğu yakasındaki en uç noktada bulunan Hakodate Körfezi'ne gidin. Buradaki zirvenin yerden yüksekliği 334 metre olunca etrafınızın tamamen deniz tarafından çevrelendiğini hissediyorsunuz. Bu noktaya, yürüyerek, bisikletle ya da teleferikle ulaşabilirsiniz. Kesinlikle geldiğinize değdiğini fark edeceksiniz. Buraya ilk çıktığınızda, manzara karşısında kısa süreli bir nefes darlığı yaşayabilirsiniz.Bize Hong Kong'daki Victoria Kulesi'ni anımsatmıştı. Kış aylarında buraya geldiğinizde etrafınızın bembeyaz karla çevrili olduğunu hayal edin.
Deniz ürünleri yemek için, Hakodate Morning Çarşısı'na gitmelisiniz. Bu arada oradaki insanlar gerçekten turistleri çok seviyor. Hakodate Çarşısı yılda 2 milyon insan tarafından ziyaret ediliyor. İnsanlar buraya özellikle leziz yemekler ve canlı atmosferi için geliyorlar. Hakodate'te görülmesi gereken diğer ünlü yer ise, Motomachi kasabası.
Hakodate, Japonya'nın uluslararası ticarete açılan ilk limanıdır. 1800'lü yıllarda açılan bu limana gelen yabancı tüccarlara, Motomachi kasabası ev sahipliği yapmıştır. Rusya Ortodoks Kilisesi, bir Katolik Kilisesi ve başka ülkelere ait tarihi konsolosluklar bulunur. Kış aylarında cazibesi iki kat daha artıyor. Edo Dönemi'ne ait batı tarzı Goryokaku Kalesi, sanırım bu kasabada bulunan görülmesi gereken en son yerdir. Gezinizi tamamladığınızda hiç beklemediğiniz parıltıda bir Hokkaido/Japonya gezisi olduğunu hissedeceksiniz.