İSTANBUL (İHA) - Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Kaptanoğlu, Türkiye'de artık deniz sektörünün stratejik öneminin anlaşılması ve gereken önemin verilmesi zamanının gelip geçmekte olduğunu belirterek, "Devlet eli ile karayollarına yapılan yatırım, göz yumulan ağırlık sınırı ve sınır ticareti ile elde edilen yüzde 50 ucuz motorinin sınırda değil de iç ulaşımda karayollarında kullanılması, süregelmekte olan haksız bir rekabettir" dedi.
Cengiz Kaptanoğlu, İHA'ya yaptığı açıklamada, denizcilik sektörünün, devlet eliyle haksız bir rekabetle karşı karşıya kaldığını öne sürerek, "Ve ne yazık ki ulaşımda karayollarına ağırlık verilmiştir. Burada da karşı karşıya kalınan durum, haksız rekabete yol açacak sonuçlar doğurmaktadır. İstiap haddine riayet edilmemektedir. Sınır ticareti kapsamında ithal edilen akaryakıt, iç ticarette karayolu taşımacılığında kullanılmaktadır" diye yakındı.
İyi kalite bir karayolunun üzerinde taşıma için izin verilen dingil ağırlığının 10 ton olduğunu söyleyen Kaptanoğlu, "Türkiye'de bu ağırlık, göz yummalar ile 20-22 tonu bulmaktadır. Bu ağırlık, uluslararası diğer yollara oranla yüzde 100 bir fazlalıktır. Böyle bir ağırlık fazlasının yol onarımına yansıması ise bire karşı 8 kat daha fazladır. Daha açık bir ifade ile dünya standartlarında bir yol onarımı için tamir süresi 20 yıl iken, ülkemizde bu süre 2.5 yıla kadar düşmektedir. Bu durumda devletin karayolları onarımı için ayırdığı para, en az 8 kat daha fazladır" dedi.
'UCUZ MOTORİN' ELEŞTİRİSİ Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Kaptanoğlu, karayolları taşımacılığında tahminen yılda 9 milyon ton motorin kullanıldığını ifade ederek, "Bu miktarın yarısını, sadece sınır illerinde kullanılması gereken ucuz motorin denilen yakıt oluşturmaktadır. Bu ucuz motorin, deniz taşımacılığına ve deniz ticaretine karşı haksız bir rekabet oluşturmaktadır. Aynı durum, devletin yaklaşık 2 milyar dolar cıvarında vergi kaybına da yol açmaktadır" diye konuştu.
Devletin, karayollarındaki bu haksızlığı önlerse kaynak israfını da önlemiş olacağını ve kabotaj taşımacılığının canlanacağını vurgulayan Kaptanoğlu, bütçeye yansıyacak tasarrufun, diğer sektörlerin canlanmasına da yol açacağını kaydetti. Artan deniz taşımacılığı ile birlikte limanlarda yükleme ve boşaltma toplu halde ve gözetim altında yapılacağından, karayollarındaki taşımacılığa oranla kayıt dışılığın azalacağını belirten Kaptanoğlu, deniz sektörünün, denizciliğe önem veren ülkelerde 'en fazla müsaadeye mazhar sektör' olarak kabul edildiğini söyledi.
'DOĞURGAN' VE 'ÜRETKEN' SEKTÖR Deniz sektörünün olağanüstü doğurgan ve üretken bir sektör olduğunu bildiren Kaptanoğlu, "Diğer sektörlerin gelişmesinde de önemli rol oynar. Sadece gemi inşa sektöründe istihdam bire altıdır. Diğer yan kolları da hesaplanırsa, bu oran bire onbeşe kadar çıkar. Sektörün stratejik önemi, askeri, politik ve ekonomik alanlarda ülkeye daha geniş manevra alanı sağlamasıdır. Barbaros'un 'Denizlere hakim olanlar cihana da hakim olur' sözlerindeki önem bugün de azalmamıştır" dedi.
EKONOMİYE GÜÇ KATIYOR
Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Kaptanoğlu, sektörün atılım yapması ile en az altı alanda ekonomiye güç katacağını söyleyerek, "İstihdam açığı azalır. Üretim maliyeti düşer. Elde edilecek sermaye birikimi, deniz ticaretinin gelişmesine yol açar. Dış kaynak arayışını ve ihtiyacını azaltır ve büyük ölçüde döviz tasarufu sağlar. Diğer sektörlerin gelişiminde kullanılabilecek kaynak tasarrufu sağlar. Transit taşımacılıktan büyük gelir elde edilmesini sağlar" diye konuştu.
Kaptanoğlu, deniz sektöründe bu hedefe ulaşabilmek için alınması gereken tedbirleri de, 'Denizcilik sektörünün maruz kaldığı haksız rekabeti ortadan kaldırmak ve finans olarak desteklenerek mali açıdan güçlenmesini sağlamak' olarak açıkladı.