ANKARA (İHA) - Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Türkiye'de Ermeni sorununa ilişkin bazı bilim adamları, gazeteciler ve siyaset bilimcilerin tavrını eleştirerek, "Ermenilere soykırım yapıldığını söylerseniz 'Objektif bilim adamı', belgelerle buna karşı çıkansanız 'Resmi bilim adamı' oluyorsunuz" dedi. Halaçoğlu, Türkiye'deki Türk, Kürt, Alevi ve Çerkez ayırımı çabalarının Sevr Antlaşması'nın bir parçası olduğunu iddia etti.
Halaçoğlu, Ermeniler'in Türklere yönelik katliamlarını anlatan Amerikan, Fransız ve İngiliz belgelerini açıkladı. Türk-İş tarafından düzenlenen, "Soykırım İddiaları ve Gerçekler" konulu panelde konuşan Halaçoğlu, Türkleri soykırımcı ilan eden ve insan haklarından bahseden Avrupa ülkelerinin 1. Dünya Savaşı'ndan 25-30 yıl sonra tarihin en acımasız katliamlarını gerçekleştirdiğini ifade etti. Dünya savaşlarının tümünün Avrupa'dan çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Halaçoğlu, Amerika'dan sürgün edilen ve gerçekleştirilen zenci ticaretinin arkasında Katolik Patrikhanesi'nin bulunduğunu öne sürdü.
Tarihin objektif olarak ortaya konulması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Halaçoğlu, "Türkiye'de bazı köşe yazarları, bazı bilim adamları ve siyaset bilimciler var. Soykırım olduğunu söylerseniz 'objektif bilimci, belgelerle karşı çıkarsanız 'resmi bilimci' oluyorsunuz. Önce kendi içimizde birlik olalım, sonra mücadele edelim" diye konuştu. Türkiye'de Türk, Kürt, Alevi ve Çerkez ayrımı olmadığını; ancak bazı güçlerin bunu böyle göstermeye çalıştığını belirten Halaçoğlu, "Alevilerin çoğunluğu Türkmen'dir ve Türk gelenekleriyle yaşarlar. Kürleri ayrı bir millet gibi göstermeye çalışıyorlar. Kürtlerin ayrı bir millet olduğunu bile varsayarsak bin yıldır beraber yaşadığımız, kız alıp kız verdiğimiz insanlardır. Tüm bu oyunlar Sevr'in bir parçasıdır" açıklamasında bulundu. "1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı dünyayla savaşıyordu, bugün biz Ermeni meselesinde dünyayla mücadele ediyoruz" ifadesini kullanan Halaçoğlu, "Belgelerle tarih yazılmaz diyorlar. Bütün literatüre bakın, asıl belgesiz tarih yazılmaz. Bugün Roman yazmaya niyetlenen tarih yazıyor" diye konuştu.
"TALİMATNAMEDE TEHCİR EDİLEN ERMENİLER'İN CAN VE MAL GÜVENLİKLERİ KONULARI YAZILIYDI"
Panelde, Ermeni sorununa ilişkin Amerikan, Fransız ve İngiliz arşivlerindeki belgeleri de gösteren Halaçoğlu, şunları kaydetti:
"Ermeni Delegasyon Başkanı Boghos Nubar'ın 150 bin kişilik Ermeni ordusunun Rus ordusu içinde Osmanlı Devleti'ne karşı savaştığını belirten mektubu bulunuyor. Ermeniler durup dururken evlerinden barklarından alınıp çöllere sürüldü. 'Binlerce Ermeni donarak öldü' diyorlar. Mayıs ayında Suriye'ye gönderilen insanlar nasıl soğuktan donarak ölür? Amerika Afganistan'a, Irak'a giriyor; ama Osmanlı yapınca soykırım oluyor. Amerika atom bombası atarak Hiroşima ve Nagazaki'de 300 bin insanı katletti. Avrupa'ya göre bu bir savaştı; ama Osmanlı'ya gelince soykırım deniliyor. 1.5 milyon Ermeni öldü mü, bunu belirlemek için o dönem kaç Ermeni vardı, sonra kaç Ermeni kaldı? Bunu ortaya koymamız gerekir. Patrikhaneye göre o dönemde 1 milyon 915 bin Ermeni yaşıyordu, bunların Osmanlı nüfusu içindeki oranı yüzde 4.4'tü. Ermeni nüfusu 1.5 milyonun üzerinde değildi. Tehcir sırasında Osmanlı Devleti'nin yayımladığı talimatnamede tehcir edilen Ermeniler'in can ve mal güvenliklerinin sağlanması konuları yazılıydı. Ermeniler'e gittikleri yerlerde zirai araziler ve sermaye verildi. Yollarda can güvenlikleri sağlandı. Talimatnamede Ermeniler'in tehciri konusunda herkesin çok duyarlı olması emri verilmişti. Aksi takdirde kusuru bulunanların Divan-ı Harp'te yargılanacağı belirtiliyordu. Soykırım yapılması planlanan bir millete neden bu kadar yardım edilsin?"
Tehcir sırasında ölen Ermeniler'in bulunduğunu kabul ettiklerini ifade eden Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Halaçoğlu, "Tehcir sırasında Ermeni konvoylarına Kürtler, Araplar ve halk saldırıları oldu, bununla birlikte salgın hastalık nedeniyle ve eceliyle hayatını kaybedenler de vardı" şeklinde konuştu. Halaçoğlu, Ermeniler'in salgın hastalıklar nedeniyle öldüğü dönemde tüm Avrupa ülkelerinde salgın hastalıkların görüldüğünü ve binlerce insanın bu nedenle öldüğünü hatırlattı. Bilim adamlarının gerçekleri ortaya koyma zorunluluğu bulunduğunun altını çizen Halaçoğlu, bilim adamlığı felsefesinde şovenizme yer olmadığını kaydetti.
"Soykırım İddiaları ve Gerçekler" konulu panelin yapıldığı Türk-İş binasında gazeteci Eşref Uzundere tarafından açılan, "Fotoğraflarla Ermeni Katliamı" konulu sergi büyük ilgi gördü.