YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Haldun Açıksözlü, Çarşı’nın Kitabını Yazdı

Gezi Parkı olaylarında adı protestolara karışan “Çarşı” grubu kitap oldu. Yazar Haldun Açıksözlü'nün Destek Yayınları'ndan...

Haldun Açıksözlü, Çarşı’nın Kitabını Yazdı

Gezi Parkı olaylarında adı protestolara karışan “Çarşı” grubu kitap oldu. Yazar Haldun Açıksözlü'nün Destek Yayınları'ndan çıkan son kitabı, Çarşı’yı sıcak bir dille anlatıyor.“Laz Marks” oyunuyla tanınan Haldun Açıksözlü, Çarşı’nın kitabını yazdı. Açıksözlü’nün“Çarşı’yı ararım abi!” adlı kitabı Destek Yayınları tarafından çıkarıldı.Kitaptan bazı bölümler şöyle:"Futbol ya da din kendi başına afyon değildir. Onları afyonlaştıran, kendi amaçları ve halkları uyutmak için kullanan iktidarlardır. Şimdilerde iktidarlara karşı halkların, toplumların özgürlüğü, eşitliği ve demokrasisi için futbol taraftarları sahaya indi. Çarşı bunların öncüsü oldu. Onun için, Gezi direnişinde gazdan, coptan canı yanmış bir direnişçi şunu yazıyor duvara: Bundan böyle polisi değil Çarşı’yı ararım abi!O yılları bilenler bilir; “beşibiryerde”nin iki yıl önce (12 Eylül 1980) askeri darbe yapıp iktidarı ele geçirdiği günler. Her yerin dumanla kaplandığı, sisli puslu, kasvetli günler. Aman aman çaresiz kaldığımız, kaçarken dağları aşıp, yârden uzak âlemlere daldığımız zamanlar...Giderek kanımızın zehirlendiği; yoldan çıkanların kurda kuşa yem olduğu; sevginin, aşkın, yani her şeyin yalan olduğu tarihin başlangıcıydı o günler. Kısaca halimiz dumandı, gerisi teferruat...İyi tara?arı da vardı, daha renkli TV’ye geçilmemişti ve bütün televizyonlar Beşiktaşlı’ydı zorunlu olarak... Özel kanallar, AVM’ler, TOKİ’ler daha yüzünü göstermemiş ve mahalleler yeni göç dalgasıyla çözülmemişti . Yani süpermarketler olmadığı için, mahalle bakkalımızla selamlaştığımız hatta tavla oynadığımız günlerdi.İnsan asmanın olağan sayıldığı, gözaltında kayıpların ve cezaevinde ölümlerin yaşandığı acı dolu, kasvetli, dumanlı günler...Mahallelisi, esnafı ve Türkiye’nin efsanevi takımıyla bir başka yerdir Beşiktaş. Sadece bir semt değil; aynı zamanda o yıllardan bugüne taşıdığı bir yaşam tarzının da yaşatıcısı olmuş bir simge.Çarşı’nın kurucularından Cem Abi (Sarı) anlatıyor :“1982 yılında Beşiktaş tribününe takılan Optik, Ercü, ben ve beş on taraftar arkadaş bir araya geldik. Semtimizde FB ağırlıklı gruplar vardı, biz de semtimizin takımına sahip çıkmak için bir grup kuralım dedik... Sonra adı Çarşı olsun dedik.Arkadaş grubuydu önceleri, maça birlikte gidiyor, stadyumda yan yana oturuyorduk... Ondan sonra diğer mahallelerden, diğer semtlerden, diğer şehirlerden, diğer ülkelerden insanlar bize gelmeye başladı ve bayağı bir büyüdük.”İşte efsane Çarşı böylesi bir ortamda ve bu sadelikte kurulmuş. Sonra milyonları kucaklayan bir taraftar grubuna dönüşmüş. Politik tutumu da olan bir taraftar gurubu çarşı:Haksızlığa karşı, ezilenin yanında. Futbol ve siyaset hep bir arada olmuş zaten; bazen iktidar futbolu kullanmış bazen muhalefet. Bir oyun olan futbol hiçbir zaman sadece futbol olmamış.Başka amaçlar için kullanılmış bazen.Hayatında hiç maç yapmamış hatta stadın yanından bile geçmemiş insanlar kulüp yöneticiliği, başkanlığı yapıyorlar. Alacakları ihalelerin ve almış oldukları ihalelerin üstünü örtmek için kullanıyorlar taraftarlığı. Toplumsal bir baskı oluyor tuttuğu takım. Öyle ki, ülkemiz büyük holdinglerinden bir ailenin üç bireyi, üç ayrı takımın yönetimlerinde yer alıyor. Bu da tesadüftür her halde. Bir de takım başarılı oluyorsa o zaman daha çok hak ediyor ihaleyi iş adamı. Hem takım tutarak avamla işçi sınıfıyla eşlik-eşitlik kurulmuş oluyor ve aradaki ekonomik makas çakılmıyor.Yerel ya da genel iktidarlar mahalle takımlarına kadar yaptıkları ziyaret ve katkılarla futbolu nasıl “sevdiklerini” ve “desteklediklerini” her fırsatta gösteriyorlar. Takımın yöneticisi muhalifse ya da ihalelerde yandaş firmalara rakipse, o zaman vay haline. İktidarın gazabından kaçamazsın. Elbet hesabını verirsin, futbolu alet ettiğin şeylerin uğruna…Bir yanıyla futbol kitlelerin afyonu oluyor. Tıpkı din gibi.Bu afyonlar sayesinde eşitsizlik, adaletsizlik ve ekonomik uçurum yok sayılıyor görülemiyor büyük yığınlar tarafından. Öyle zamanlardayız ki futbol; çaresizlerin çaresi, umutsuzların umududur. Futbol ya da din kendi başına afyon değildir. Onları afyonlaştıran, kendi amaçları ve halkları uyutmak için kullanan iktidarlardır.Şimdilerde iktidarlara karşı halkların, toplumların özgürlüğü, eşitliği ve demokrasisi için futbol taraftarları sahaya indi. Çarşı bunların öncüsü oldu.Onun için, Gezi direnişinde gazdan, coptan canı yanmış bir direnişçi şunu yazıyor duvara: Bundan böyle polisi değil Çarşı’yı ararım abi".HALDUN AÇIKSÖZLÜ1968 Ankara doğumlu, Ankara Ü. Dil ve Tarih Coğrafya F. Tiyatro Bölümü mezunu, 1991 de CanşenliğiOyuncuları’nınkurucusu. Çocuklar için masallar (Bizim Ezop Masalları) ve tiyatro (Hayata Hazırlanıyoruz-Birlikte Öğreniyoruz) kitapları yazdı. Laz Marks (politik stand-up) gösterisiyle Türkiye’yi ve Avrupa’yı dolaştı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler