Halep'te son durum: 2012'den bu yana en ağır kayıp
29.11.2016 11:03
İçerik devam ediyor
Suriye'de Beşar Esad rejiminin ordusu ve İran destekli Liva Kudüs örgütü milisleri, Halep’te Suriyeli muhaliflerin elindeki toprakların yüzde 30’unu alarak kentin doğusundaki muhalif bölgelerini önce ikiye böldükten sonra kuzeyinde kalan bölümü ele geçirdi. Muhaliflerin 2012’den bu yana Halep’te en büyük yenilgiyi yaşadığı bölgede, rejim güçleri Sahur ve kuzeyindeki semtleri ele geçirdi.
ESAD REJİMİ VE RUS UÇAKLARINA 'BOMBARDIMANI DURDURUN' ÇAĞRISI
Savunma idaresinin yazılı açıklamasında, Halep'in doğu mahallelerinin tamamen afet bölgesi ilân edildiği belirtilerek, tüm insani yardım kuruluşlarına; Esad rejimi ve Rus uçaklarının bombardımanı durdurması için harekete geçme çağrısı yapıldı.
AFET BÖLGESİ İLAN ETTİLER
Anadolu Ajansı'nın haberine göre Suriye'nin Halep kentinde muhaliflerin kontrolündeki bölgelerden sorumlu sivil savunma idaresi, şehirde kuşatma altındaki doğu mahallerini "tamamen afet bölgesi" ilan etti. Savunma idaresinden yapılan yazılı açıklamada, Halep'in doğu mahalleleri tamamen afet bölgesi ilan edilerek, tüm insani yardım kuruluşlarına rejim ve Rus uçaklarının bombardımanının durması için harekete geçme çağrısında bulunuldu.
REJİM GÜÇLERİ KLOR GAZI KULLANDI
Al Jazeera'ye bilgi veren kaynaklara göre, kente saldırılarını sürdüren rejim bir kez daha klor gazı kullandı, son 24 saatte 50 kişi hayatını kaybetti.
Muhaliflerin elindeki bölgenin üçte birini kaybetmesine neden olan Esed rejiminin büyük saldırısından sonra gelen sivil savunma idaresinin açıklamasında, 15 Kasım'dan bu yana kente 2 bin hava saldırısı düzenlendiği, topçu atışıyla 7 bin saldırı yapıldığı belirtildi.
OPWC: SURİYE KİMYASAL GAZ KULLANDI
Deutsche Welle Türkçe'de yer alan habere göre, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) ve Birleşmiş Milletler tarafından ortak yürütülen bir araştırmada, Suriye rejim güçlerinin klor gazı içeren üç kimyasal saldırıdan ve IŞİD'in de hardal gazı içeren bir saldırıdan sorumlu olduğu sonucuna varıldı. Suriye kimyasal silah kullandığını reddediyor.
Lahey'de beş gün sürecek konferansın açılışında konuşan OPCW Genel Sekreteri Ahmet Üzümcü, Suriye'nin kendi kimyasal silah programıyla ilgili açıklamalarında "boşluklar, tutarsızlıklar ve çelişkiler" olduğunu söyledi.
Avrupa Birliği'nin silahsızlanma özel temsilcisi Jacek Bylica Suriye'nin sözleşmeye katıldıktan üç yıl sonra kimyasal silah programıyla ilgili birçok belirsizlik olduğunu ve ülkenin kimyasal silah programının tamamını açıklamadığını söyledi. Bylica AB'nin "kimyasal silahların terörist grupların eline geçebileceğinden derin bir şekilde endişe duyduğunu" aktardı.
Suriye yönetiminden suçlamalara tepki gecikmedi. Kimyasal Silah Sözleşmesine dahil ülkelerin konferansında konuşan Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdad, suçlamaları 'yalan kampanyası' diye geri çevirerek, "Batı çevrelerinde somut bir delile dayanmadan yapılan ve Suriye hükümetini zehirli kimyasalları kullanmaktan sorumlu tutan birçok suçlama düzenli ve tekrar edilen bir yalan kampanyasının parçasıdır" diye konuştu.
SURİYE'YE RUSYA'DAN DESTEK
Suriye'ye Rusya'dan da destek geldi. Rus Ticaret ve Sanayi Bakan Yardımcısı Georgi Kalamanov da panelin bulgularının ikna edici olmadığını söyledi ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nü kullanarak seçilmiş bir hükümeti devirmeye çalışanlar bulunduğunu iddia etti.
DOĞU MAHALLELERİNDE ÇOĞU HASTANE KULLANILAMAZ HALDE
Kuşatma altındaki doğu mahallerinde tüm hastanelerin hizmet dışı kaldığı vurgulanan açıklamada, devam eden bombardıman nedeniyle sivil savunma idaresinin ekipman ve malzemelerinin çoğunun kullanılmaz halde olduğunun altı çizildi.
HALEP İKİYE BÖLÜNMÜŞ OLDU
Şiddetli saldırıların başladığı 15 Kasım’da 45 km2’lik alanı kontrol eden muhaliflerin son üç günde kaybettikleri alan 15 km2’ye ulaştı. Önceki gün Doğu Halep’in Hanano, Cebel Bedro, Badiin, Ayn el-Tel ve Ard El Hamra semtlerini muhaliflerden alan rejim ordusu, dün sabah Sahur mahallesinde denetimi sağlayınca kenti ikiye bölmüş oldu.
Sahur’un Suriye ordusunun kontrolüne girmesinin ardından ikiye ayrılan Halep’in kuzeyinde kalan semtler Şeyh Faris, Şeyh Hıdır, İnzarat ve Haydariye’de rejim ve Şii milisler tarafından ele geçirildi.
YPG DE REJİMLE BERABER
Muhaliflere karşı terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG de rejimle işbirliği içinde hareket etti.
SALİH MÜSLİM: 6-10 BİN SİVİL OTOBÜSLERLE HÜKÜMET KONTROLÜNDEKİ BÖLGELERE TAŞINDI
Hakkında Türkiye’nin yakalama kararı çıkardığı PYD’nin Eşbaşkanı Salih Müslim, rejimin ilerlediği Halep’teki bölgelerden kaçan 6 bin ila 10 bin sivilin YPG kontrolündeki bölgelere sığındığını açıkladı. Suriye devlet televizyonu da yarısı çocuklardan oluşan 3 bin sivilin, otobüslerle hükümet kontrolündeki bölgelere taşındığını duyurdu.
Sosyal medyada Bustan el Başa'da çekildiği iddia edilen bir fotoğraf hızla yayıldı. Söz konusu fotoğrafta bir binaya rejim bayrağı ile terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı YPG flamasının asıldığı görülüyor.
MUHALİFLERE KAÇIŞ KORİDORU
İngiliz haber ajansı Reuters’a konuşan Halep’teki rejim yanlısı bir savaşçı, Suriye ordusunun, muhaliflere Doğu Halep’in kuzeyini terk etmeleri için bir koridor bıraktığını, ilerleyen saatlerde kuzeyin tamamen kontrol altına alınacağını kaydetti. Suriye ordusuna hava desteği veren Rusya Savunma Bakanlığı, son birkaç gün içinde Halep’te 10 semtin rejim kontrolüne geçtiğini ve 3 binden fazla binanın alındığını bildirdi. Bakanlık, 100’den fazla savaşçının silahlarını bırakıp Doğu Halep’ten ayrıldığını duyurdu. Reuters’ın aktardığına göre muhalif bir savaşçı, Halep’teki durumlarını “aşırı, aşırı, aşırı baskı var” diyerek anlattı.
BİNLERCE SİVİL SIKIŞTI
Anadolu Ajansı, kent merkezinin doğusunda yaklaşık 300 bin sivilin 30 km2’lik bir alana sıkıştığını yazdı. İngiliz Guardian gazetesinin Ortadoğu muhabiri Martin Chulov ise, doğu Halep’te bulunan sivillerin sayısının 40 bin civarında olduğunu iddia etti.
PUTİN HALEP'TEKİ SON DURUMU DEĞERLENDİRDİ
Öte yandan Rus Sputnik ajansının haberine göre, Rusya lideri Vladimir Putin de dün devlet güvenlik konseyini toplayarak Halep’teki askeri ve insani durumu değerlendirdi.
BM: BU DURUM HALEP'İN DOĞUSUNU YİYECEKSİZ KENT HALİNE GETİRDİ
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, Halep'in doğusuna ulaştırılan insani yardımların 13 Kasım'da tükendiğini belirterek, "Bu durum Halep'in doğusunu 'yiyeceksiz kent' haline getirdi." dedi. Dujarric, basın toplantısında yaptığı açıklamada, BM'nin, "Halep'in doğusunda son günlerde yoğunluğu artan ve çok sayıda sivilin hayatını kaybetmesine neden olan hava bombardımanı ve şiddetlenen çatışmalar nedeniyle son derece kaygılı" olduğunu söyledi. Bölgede binlerce kişinin kuşatma altında çok kötü koşullarda yaşadığını vurgulayan Dujarric, şunları kaydetti: "Halep'in doğusunda 275 bin kişi dehşet verici şartlar altında yaşıyor. Temmuz ayının başından beri buraya hiç yardım ulaştırılamadı. Dünya Gıda Örgütü'nün ulaştırdığı son yardımlar 13 Kasım'da tükendi. Diğer kuruluşların yardımları da bitmek üzere. Bu durum Halep'in doğusunu 'yiyeceksiz kent' haline getirdi. BM, sınır ötesi de dahil olmak üzere her türlü modelde Halep'e yardım ulaştırmaya hazırdır.BM, tüm taraflara sivil ayrımı gözetmeyen bombalamalara son vermeleri, siviller ve sivil yapıları koruma çağrısı yapıyor. Taraflardan, hayat kurtaracak insani yardımların ulaşmasına uluslararası insancıl hukuk uyarınca izin vermelerini istiyoruz.
Rejim muhaliflerin denetimindeki Halep'in doğu bölgelerini 3 aydan beri kuşatıyor ve gıda yardımlarının bölgeye girmesini engelliyor.
"2014 VE 2015'TE KLOR GAZI KULLANILDI"
Mart 2011'de hükümet karşıtı gösterilerle başlayan çatışmalarda Suriye'de şimdiye kadar 300 binden fazla kişi yaşamını yitirdi.
Birleşmiş Milletler tarafından kurulan bir panel bir yıllık araştırmanın ardından Suriye hükümet güçlerinin kasabalarda 2014 ve 2015 yıllarında üç kez klor gazı saldırısında bulunduğunu tespit etti. Bu Şam'ın yıllardır reddetmesine rağmen Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ve güçlerinin uluslararası bir araştırma tarafından ilk kez suçlu bulunması anlamına geliyor. BM ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü uzmanlarından oluşan panel ayrıca IŞİD'i Suriye'de Ağustos 2015'te yapılan bir hardal gazı saldırısından sorumlu tuttu.
Suriye 2013 yılında uluslararası baskı sonucu Rusya ve ABD tarafından aracılığı yapılan bir anlaşmaya razı olmuş ve kimyasal silah stokunu Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütüne yok edilmek üzere teslim etmeyi kabul etmişti.
Bu Suriye'nin kimyasal silah stokuna sahip olduğunu ilk kez kamuoyu karşısında kabul etmesiydi. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü Suriye'nin bütün kimyasal silah stokunun yok edildiğini teyit etse de, çoğu klor gazı içeren kimyasal silah saldırısı suçlamalarının devam etmesini endişeyle karşılıyor.
Sözleşmeye dahil olmayan ve Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'ne bildirilmesi zorunlu olmayan klor, suyu arıtmak için veya gübre olarak kullanılıyor.
Kaynak: AA, Reuters, Al Jazeera, Deutsche Welle, Hürriyet
