Komşusu Hüseyin Meriç'i darp ettiği gerekçesi ile Halil Sezai'ye 1 yıl 11 ay 17 gün hapis cezası veren İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesi, kararının gerekçesini açıkladı. 18 sayfalık gerekçeli kararda, olay günü sanık Halil Sezai'nin gürültü nedeni ile sorunlar yaşadığı komşusu Hüseyin Meriç ile konuşmaya gittiği, eline aldığı odunla önce bahçede bulunan aynaya vurduğu, müşteki Hüseyin Meriç'i de yumruk, diz ve tekme ile yaraladığı belirtildi.
Sanık Halil Sezai'nin müşteki Hüseyin Meriç'in ikametine elinde silahtan sayılan odun parçası ile gittiği belirtilen gerekçeli kararda, duruşmada Halil Sezai lehine tanıklık yapan ve Halil Sezai'nin Hüseyin Meriç'e odunla vurmadığını söyleyen Rıdvan Çelik 'in tanıklığına itibar edilmedi.
Gerekçeli kararda, "Müşteki sanığın kendisine odun ile vurduğunu beyan ettiği, Rıdvan'ın sanığın tanığı olmakla tarafsız tanık olmadığı, mahkememizce objektif beyanda bulunabileceğine ilişkin kanaat edinilmediğinden beyanlarına itibar edilemediği, Adli Tıp Kurumu raporunda müştekinin tarif ettiği yerde künt cisim ile gerçekleşmiş olabilecek bir yaralanmaya yer verildiği, sanığın silahtan sayılan odun parçası ile vurmak suretiyle yaraladığı vicdani kanaatine varılmakla, sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar vermek gerekmiştir" denildi. Halil Sezai'nin müştekiye hakaret ettiği belirtilen gerekçeli kararda, müştekinin sanığa hakaret ettiği iddialarına ilişkin ise beyanları objektif olmadığı kanaatine varılan tanık beyanı dışında delil bulunmadığı, olayda karşılıklı hakaret bulunmadığı belirtildi.
Sanık Halil Sezai'nin zincirleme suç oluşturmayacak kadar kısa sürede hakarete yönelik eylemleri bir kaç defa tekrarladığı ifade edilen gerekçeli kararda, "Sanığa verilen cezada bir miktar teşdit (artırım) uygulanmıştır" denildi. Sanığın müştekinin rızası olmadan konutuna girerek konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işlediği kaydedilen gerekçeli kararda, "Sanığın yaralama eylemini gerçekleştirebilmek için konut dokunulmazlığını ihlal ettiği anlaşılmakla mütalaada yer aldığı şekilde TCK 116/4 (şiddet kullanarak konut dokunulmazlığını ihlal) uygulaması sanık hakkında yapılmamıştır" denildi. Sanık Halil Sezai'nin konut dokunulmazlığını ihlal etmek ve kasten yaralama eylemini gerçekleştirmek amacıyla sinekliğe zarar vererek, "Mala zarar verme" suçunu işlediği belirtilen gerekçeli kararda, sanığın bu suçtan doğan zararı karşıladığı için bu suçtan verilen cezada indirim yapıldığı anlatıldı.
Gerekçeli kararda, "Sanığın yeniden suç işlemeyeceğine yönelik mahkememizde olumlu kanaat hasıl olmadığından ve sanığın adli sicil kaydında daha önceden kasten yaralama suçundan aldığı mahkumiyet bulunduğu görülmekle sanık lehine CMK 231 maddesinin (hükmün açıklanmasının geri bırakılması) ve TCK 51. maddesinin (hapis cezasının ertelenmesi) yer olmadığına karar vermek gerekmiştir" denildi.
Gerekçeli kararda, sanığın suçu işleyiş biçimi ve suçun işlenmesindeki özellikleri gerekçe göstererek hapis cezasını para cezasına çevirmediği belirtildi.
Komşusu Hüseyin Meriç'i odunla yaraladığı gerekçesi ile gözaltına alınan Halil Sezai, 17 Eylül 2020 tarihinde tutuklanmış, 30 Ekim tarihinde yapılan ilk duruşmada kararla birlikte tahliye edilmişti. Halil Sezai, İstanbul Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 30 Ekim 2020 tarihinde görülen karar duruşmasında, "Silahla kasten basit yaralama", "Alenen akaret", "Konut dokunulmazlığını ihlal" ve "Mala zarar verme" suçlarından toplam 1 yıl 11 ay 17 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.
Mahkemenin bu kararı hem müşteki Hüseyin Meriç hem de sanık Halil Sezai'nin avukatı tarafından İstinaf Mahkemesi'ne taşındı. Müşteki Hüseyin Meriç'in Avukatı Serap Başkan Özsan, kararın bozulması için İstinaf Mahkemesi'ne sunduğu dilekçede sanık Halil Sezai'nin suçları birden fazla kişi ile işlediğini öne sürerek suçun ağır cezalık suç olduğunu iddia etti. Halil Sezai'nin Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasını talep ettiklerini belirten Avukat Serap Başkan Özsoy, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın bozularak sanığı Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasını talep etti. Halil Sezai'nin Avukatı Ahmet Gürel de İstinaf Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda kararın müvekkili lehine bozulmasını istedi.