HABER

Halilzad'ın itirazına tokat gibi cevap

Halilzad'ın itirazına tokat gibi cevap

ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin özel temsilci konusunda bir talepte bulunduğunu, bu talebe karşı bir adım attıklarını belirterek, "Görelim, hakikaten ne denli samimiler. Bu işi somut bir neticeye doğru götürecekler mi? Bizim de kendimize göre bu noktada bir stratejimiz var, taktiklerimiz var. Biz de bunları oynayacağız, oynamak durumundayız" dedi.

Başbakan Erdoğan, NTV'de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. MİT Müsteşarı Emre Taner'in 80. kuruluş yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamaya ilişkin soru üzerine Erdoğan, bunların kendi aralarında sürekli görüştükleri konular olduğunu belirtti. Bunlar üzerinde çok durulmasının, teşkilatın yıpranmasına neden olacağına işaret eden Erdoğan, programa gelmeden önce MİT'in kuruluş yıldönümünün kutlandığı resepsiyona katıldığını kaydetti.

Erdoğan, "Burada MİT'in bir tespiti vardır. Şu anda dünyada tartışılan mevzulara bir bakış getirdi. Bunları konuşmaktan kaçınmanın bir anlamı yok. Bu konularda rahat olmalıyız. Belirleyici olan hangi kuruluştur, bunların üzerinde durmamız gerekiyor. Müsteşarın tespiti Türk Ulusu için yapılmış değildir. Bunu Türk Ulusu için söylenmiş gibi göstermek yıpranmayı getirir. Muhafelet bu hassasiyeti göstermedi ve yanlış bir tavır içinde oldukları için onları kınıyorum" diye konuştu.

ABD Başkanı Bush'un açıkladığı yeni Irak politikasını yeterli görüp görmedikleri sorusu üzerine Erdoğan, artık Irak konusunda özellikle Türkiye'yi rahatsız eden yanları itibariyle soyuttan somuta geçilmesini istediklerini ifade etti. Aksi takdirde bunun bir oyalama olduğunu düşündüklerini ve bunu söylediklerini kaydeden Erdoğan, bunu ABD Başkanı'na da ifade ettiklerini dile getirdi. Erdoğan, "Bunlar gıyapta ifade edilmiş sözler değil. Bazı muhaliflerin, ülkemizin dertlisi kendileriymiş gibi havalara bürünüp çirkin yaklaşımlar ortaya koymaları yanlıştır. Hiçbirinin bugüne kadar söyleyemediklerini söyledik, atamadıkları adımları attık" dedi.

Erdoğan, muhalefet partilerinin özel temsilci konusundaki eleştirilerine de tepki göstererek, "Özel temsilcimizin üzerinde spekülasyon yapanlar bazı olumsuz yaklaşımlar içine girmişlerdir. ABD'nin bir talebi var. Biz bu talebe karşı bu adımı atıyoruz. Görelim, hakikaten ne denli samimiler. Bu işi somut bir neticeye doğru götürecekler mi? Bizim de kendimize göre bu noktada bir stratejimiz var, taktiklerimiz var. Biz de bunları oynayacağız, oynamak durumundayız. Türkiye Cumhuriyeti tüm kurum ve kuruluşlarıyla atacağı adımları bir takvim içinde atmaktadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ne adımlar attığımızı her zaman duyurmak zorunda değiliz. Sabrımızın limiti var ama bu limit açıklanmaz. Bu gelişmeler bunu azaltır, uzatır. Bu belli olmaz" şeklinde konuştu.

Erdoğan, emekli Orgeneral Edip Başer'le aralarında olumsuz birşey geçmediğini belirterek, Başer'le bugüne kadar 3 kez görüştüğünü, gerektiğinde yeniden görüşebileceğini söyledi.

ABD'nin Bağdat Büyükelçisi Halilzad'ın, Kerkük konusunun Irak'ın iç işi olduğu ve Irak'ın içişlerine karışılmaması gerektiği yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Bu açıklamalar gerçekten Halilzad'ın kendi açıklamalarıysa o zaman adama sormazlar mı, 'ABD'nin onbinlerce kilometre uzaktan Irak'a gelmesi içişlerine müdahele değil midir?' diye. Benim yanıbaşımdaki Irak'ta yaşananlardan dolayı ben her gün istim üzerinde olacağım. Benim orda soydaşlarım var, onlarla ilgili düşence beyan etmeyeceğim. Ben o zaman merak ediyorum. Halilzad acaba Irak vatandaşı mı? Kim adına konuşuyor. Onlar bu kadar geniş kapsamlı konuşurken bizim Türkiye olarak 350 kilometre sınırımız olacak, orayla ilgili hiçbir düşünce ifade etmeyeceğiz. Böyle birşey yok. Bu Irak'ın içişlerine karışmak değil, geleceğine yönelik kaygıları dile getirmektir. Biz sadece terör örgütünün bize verdiği rahatsızlığı dile getirerek bunun Kerkük'e kadar uzandığını ifade ediyoruz" diye konuştu.

"KIBRIS MÜZAKERELERİNDE BİR KOZ DAHA ELDE ETTİK"

Türkiye'nin referandum yapılması ve Kerkük'ün Kürt kenti olduğunun tespit edilmesi halinde ne yapılacağı sorusu üzerine Erdoğan, "Yukarı Karabağ'da bu iş nasıl oldu bittiye getiriliyorsa Kerkük'te yapılacak böyle bir referandumun uluslararası camiada kabulü söz konusu olamaz. Ertelenmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu Irak'ın geleceği, barışı için önemli. Bunu hatırlatmak için bu tespiti yapıyoruz" karşılığını verdi.

Saddam Hüseyin'in idamına ilişkin tartışmaları da değerlendiren Başbakan Erdoğan, idamı kaldırmış bir ülke olarak buna taraftar olmalarının mümkün olmadığını vurguladı. İdamın zamanlamasının çok çirkin olduğunu kaydeden Erdoğan, "Müslümanlar için kutsal olan Kurban Bayramı'nın birinci gününde böyle bir uygulamanın yapılması tahrikten başka birşey değil. Bu ister istemez özellikle mezhepler arası çatışmayı tetikledi. Kin ve nefrete yönelik bir zemin hazırlamıştır. Ben Saddam'ın yaptıklarını değerlendirecek değilim, sadece uygulamanın, işin şekli ve zamanlamasının ne denli yanlış olduğuna ve idama karşı çıkanların çifte standardına karşı çıkıyorum. AİHM, Öcalan ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bizden önceki hükümet yürütmeyi durdurma kararına uydu. Şimdi bizden öncekiler 'niye idam etmiyorsunuz' diyorlar. Bu da öyle" diye konuştu.

Erdoğan, 'Türkiye ABD'den somut bir adım bekliyor mu?' sorusu üzerine özel temsilcilerin atamasının bu nedenle yapıldığına işaret etti. Bu konuda belirtilen kısa vadenin süresinin ne olduğunu olayların belirleyeceğini kaydeden Erdoğan, olayları dikkatle takip ettiklerini çünkü netice almalarının şart olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan, ABD'yi ziyaret edecek olan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt'ın da muhataplarıyla bu konuları görüşeceklerini kaydederek, "Bu taşın altında hepimizin eli var" dedi.

Erdoğan, KKTC'deki Lokmacı köprüsünün yıkılması konusunda yaşanan tartışmaların Rumların eline koz verdiği yönündeki yorumların hatırlatılması üzerine, bu yaklaşım tarzının yanlış olduğunu belirtti. KKTC'nin dünyada sadece Türkiye tarafından tanınmış bir devlet olduğuna işaret eden Başbakan, Kıbrıs'ta daha önce birçok kapının açıldığını, Lokmacı'nın da bunların içinde olduğunu kaydetti. Geçidin devriye gezen askerler için yapıldığına dikkat çeken Erdoğan, duvarlar nedeniyle zaten karşılıklı gidiş geliş olmadığını belirtti. Başbakan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu üstgeçit tamamen KKTC topraklarında. Bunu kaldırmamanızın kazandıracağı, kaybettireceği herhangi birşey yok. Polis noktaları, gümrük yine var. Rumlar o duvarı yıkarlarsa daha rahat gelecekler. Aksi takdirde yine geçmesi mümkün değil. Öyle abartıldı ki sanki burada birşeyler elden gidiyor. Cumhurbaşkanı Talat bu adımla ön almıştır. Güney Kıbrıs, KKTC'nin söylediklerinde samimi olmadığını zannetmiştir. KKTC Cumhurbaşkanı üstgeçidi kaldırarak Rum yönetimini köşeye sıkıştırmıştır. Biz Kıbrıs müzakerelerinde bir koz daha elde etmiş oluyoruz. Bunu Rumlar'a verilmiş birşey gibi gösteriyorlar. Biz kendimizi içerden vurmayalım. Atılan adım isabetli olmuştur. Savunmamız gerekir, karşısına dikilmemiz yanlış olur. Karşısına dikilmemiz gereken bir yer varsa Rum yönetimidir."

Erdoğan, AİHM'in vakıflarla ilgili verdiği karara ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı tarafından geri gönderilen Vakıflar Yasası üzerinde çalışıldığını, bu çalışma bittikten sonra üzerinde değerlendirme yapacaklarını ve TBMM'ye göndereceklerini söyledi.

En Çok Aranan Haberler