Halk ayaklanmasına karşı halkla ilişkiler

Arap dünyasında, otokratik yönetimlere karşı başlayan isyan dalgası sürerken, bölge liderlerinin imajlarını düzeltmek için halkla ilişkiler ve lobi şirketlerini devreye sokmaya başladıkları belirtiliyor.

Sektör uzmanlarına göre, İngiltere, uluslararası halkla ilişkiler kampanyalarının merkezi haline gelmiş durumda. Bunda İngiltere'de bu alandaki kuralların Amerika Birleşik Devletleri'ndekinden daha az olmasının da payı bulunuyor. İngiltere hükümeti, halkla ilişkiler ve lobiciliğe yeni düzenlemeler getireceğini söylüyor. Ancak şeffaflık örgütleri hükümetin meseleyi yeterince ciddiye almadığını savunuyor.

11 milyar dolarlık ciro İngiltere'nin başkenti Londra'daki halkla ilişkiler ve lobi faliyetlerinin yılda 11 milyar dolarlık hacmi bulunuyor. Bu şirketlerin müşterileri arasında çok sayıda ülke ve lider de bulunuyor. Bu liderlerin arasında insan hakları sicili kötü liderlerin de olduğu söyleniyor. Londra'da halkla ilişkiler danışmanlığı yapan, eski İngiliz Dışişleri Bakanlığı görevlisi Nick Allan, Mısır, Tunus, Ürdün, Suudi Arabistan ve Bahreyn gibi ülkelerin bir şekilde İngiltere'deki halkla ilişkiler ve lobi şirketleriyle ilişkisi olduğunu söylüyor. Allan, "Önemli olan o rejimle ilgili söylemi değiştirebilmek. Yoksa orasının bir diktatörlük olduğu gerçeğini değiştiremezsiniz. Ama olumlu yanları mümkün olduğu kadar öne çıkarabilirsiniz." diyor. Nick Allan'a göre, söz konusu şirketler, müşterisi olan ülkeler ya da liderlerin imajını düzeltebilmek için gazetelerde makaler yayımlatılmasından, bu ülkelere geziler düzenlenmesine, editörler üzerinde baskı kurulmasına kadar birçok şey yapıyor. 2011'in başlarına kadar Tunus hükümeti, Washington'daki bir halkla ilişkiler şirketiyle çalışıyordu. Ancak Washington Media Group adlı şirket, protesto gösterilerinin başlamasından hemen sonra Tunus hükümetiyle ilişkisini kesmiş. Şirketin Başkanı Greg Vistica, "Bu her şirketinin kendisine bağlı, ahlaki bir karar. Hukuksal zorunlulukla ilgisi yok" diyor.

Ancak ABD'de bir halkla ilişkiler şirketi yabancı hükümetle çalıştığını Adalet Bakanlığı'na bildirmek zorunda. İngiltere'de böyle bi zorunluluk yok.