Antalya’da 'Halk Kart' davasının 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ikinci duruşmasında 150 minibüsçü ifade için çağrıldı. Minübüsçüler Halk Kart ihalesi iptal edilen Akent firmasıyla sözleşme yapmaya zorlandıklarını, sözleşmeye imza atmayanların yolcu kapasitesi düşük güzergahlara yönlendirilecekleri şeklinde tehdit edildiklerini savundular.Minibüsçüler, ayrıca Kepezaltı’ndan Meydan’a kadar olan bölgede hizmet veren raylı sistemin yolcu kapasitesini artırmak için ulaşım güzergahlarının değiştirildiğini, belediyenin aldığı 40 otobüsün de ulaşım esnafının kazancını düşürdüğünü iddia ettiler. Bu yüzden yüzlerce esnafın minibüsünü satmak durumunda kaldığını belirten minübüsçüler, kendilerini zarara uğratanlardan şikayetçi olduklarını söylediler.SÖYLEYECEKLERİNİ MERAK ETTİMAdliye çıkışında gazetecilere değerlendirmede bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, minibüsçülerin söyleyeceklerini merak ettiği için duruşmaya katıldığını söyledi. Kendilerinin ulaşım esnafına zarar vermediklerini aksine, belediye olarak onların haklarını korudukları için yargılandıklarını iddia eden Başkan Akaydın, "Kullandıkları AB plakalı araçlar mahkeme tarafından bağlanmıştı. Bunlar çalışabilsin diye bir şekilde formül bulduk. Hiçbir şekilde bu arkadaşlardan bağış ya da herhangi bir para da almadık. Biz bu arkadaşlara dedik ki, ‘Siz bu sistemle çalışamazsınız. Zarar edersiniz. Şirket kurun. Birleşin. Havuz sistemi oluşturun. Kimsenin diğerine söyleyecek lafı olmasın’ dedik. Ama 4,5 yıldır bunu yapmadılar. Başka bir gerçek var. Tramvay bizden önce getirilmiş. Borç alınmış. Ulaşım devrimini yapıp tramvayın günlük taşıdığı yolcu kapasitesini 40-50 bine çıkardık. Bu para nereden çıktı. Sizin cebinizden çıktı. Belediye 40 otobüs aldı diyorlar. Tabi alacağım. Bu belediye başkanının tahdidi olarak görülemez ki” dedi.MARMARAY’I ÖRNEK GÖSTERDİİstanbul'da yapılan Marmaray’ı örnek gösteren Başkan Akaydın, şunları söyledi:”İstanbul'daki ulaşım esnafı şimdi Marmaray'dan dolayı ayaklanacak mı? Marmaray onların cebinden para çalacak. Belediyenin halka konforlu ulaşım sağlamak asli görevidir. Ben bunu yapmamış olsam görevimi yapmamış olurum. Antalya da büyüyor. Aktarmalı ulaşım da olmak zorunda. Diyorlar ki, ‘Arabamla ben 300 yolcu taşıdım. Ama bana 200 kişilik para ödendi”. Tabi o kadar alırsın. Çünkü bunun bir kısmı aktarmalı yolcu. Bir kısmı engelli, bir kısmı yaşlı, bir kısmı basın kartlı olduğu için ücret alınmayan yolcu. Eğer senden para çalındığını düşünüyorsan, mahkemeye gider, noter aracılığıyla tespit yaptırırsın. Bana bununla ilgili daha önce iddiada bulunduklarında oturup elektronik olarak bütün hesaplar ortaya çıktı. Yalan söyledikleri anlaşıldı. Davanın iddianameyle de bir ilgisi yok. İddianame ‘Belediye sizi Halkkart ihalesi iptal olduktan sonra A-kent firmasıyla çalışmaya zorladı mı?’ diyor. ‘Baskı yaptı mı?’ diyor. Esnafın hiç biri belediye baskı yaptı demiyor. Kardan zarar ettik diyorlar. Davanın konusu bu değil ki."MATBU İFADE METNİDuruşmada matbu bir ifade metninin elden ele dolaştığını da iddia eden Başkan Akaydın bunun da davanın muhtemelen siyaseten manipüle edildiğini gösterdiğini söyledi. “Bu matbu ifade metninde belediyenin yüzde 2’lik payından vazgeçildiği iddia ediliyor” diyen Başkan Akaydın şunları kaydetti:”Bunun davayla bir ilgisi yok. Siyasi bir manipülasyon var. Aynen Taraf gazetesinin Ergenekon davasında yaptığı gibi münipülasyon yapan bazı basın kuruluşları var Antalya'da. Onlarla iletişim halinde bunlar yürütülüyor. Ortada bir komedi yaşandığı bir gerçek. Başka bir gerçek daha var. Bu arkadaşların (ulaşım esnafı) şu anda kaba bilgilerle söylüyorum, yüzde 50’si açıktan parayı cebine atıyorlar. Ben bunu mahkemede rencide olmasınlar diye söylemedim. Yüzde 50’si kayıt altında. Bunu hiç söylemiyorlar ifadelerinde. Diyorlar ki ‘Benim hesabıma 150 lira yattı’. Cebine ne aldın? Bunu da söylemiyorsun. İki tanesi diyor ki, ‘Arabamı sattım’. Kaça sattığını söylemiyor. Plakanın piyasası 250 ile 300 bin lira arasında. Arabanın acente değerinin üç katı. Demek ki burada kar var ki bu fiyata plaka satılabiliyor. Söyledikleri gibi tren yüzünden güzergahlar değiştirildi. Niye değiştirildi? Çünkü, Menderes Türel'in büyükşehir belediye başkanlığı döneminde bir fizibilite yapılmış. Bu fizibiliteye göre; ilk bir yıldan sonra raylı sistemin ayda 3,5 milyon yolcu taşıyacağı öngörülmüştür deniyor. Bunun yalan olduğunu ispatlamamız için önce ulaşım devrimini yapmamız gerekiyordu. Yani besleme hatlardan tramvaya yolcu taşımamız lazımdı. Türel'in de öngördüğü oydu. Bize sataşıyordu bunu yapmadı diye. 20 Ağustos 2011'de bunu yaptık. Peki tramvay şimdi ne taşıyor? Ayda 1 milyon 200 bin yolcu taşıyor. Öngörülenin yüzde 35 kapasitesiyle çalışıyor. O düzenlemeye rağmen. Tam kapasiteyle çalışsa minibüsçüler iyice feryadı figan edecekler. Ama bir de şu ortaya çıkıyor. Antalya korkunç şekilde zarar ediyor tramvaydan. Giderinin ne olduğunu tam bilmiyorum. Ama borcunu biliyorum. Tam 152 milyon Euro. Türel diyor ki, ‘Ben belediyeye 300 milyon lira borçla bıraktım’. Arkadaşlar insaf yahu. Sadece tramvayın borcu 425 milyon lirayı buluyor. Döviz arttıkça da yükseliyor."ULAŞIM DEVRİMİ YAPTIKSözleşmeye imza atmayan minibüsün hattı iptal edilip, kırsal kesimden yolcu taşıyabilecek şeklindeki iddianın da yalan olduğunu belirten Başkan Akaydın, “Bir kere modern ulaşımda kent merkezinde minibüs dolaşması diye birşey yok. Onun için dedim ki bu arkadaşlara şirket kurun, birleşin, bu minibüsleri yaşlanınca elinizden çıkarın. Benim aldığım 40 otobüs gibi modern otobüsler alın dedim. Ben bunları örnek olsun diye getirdim dedim. Biz 20 Ağustos 2011'de ulaşım devrimi yaptık. Bir daha belediye başkanı seçilirsem, körüklü otobüs getireceğim Antalya'ya. O zaman ne olacak? Minibüs şehir merkezine girmez. Minibüs seyrek ulaşımı olan az yolcu talebi olan yerlerde dolaşır. Biz bu arkadaşlara şu sözleşmeyi imzalayıp havuza girin dedik. Havuzdan alıp haksızlığa uğramayın dedik. Bir kısmı havuza girmedi. Bizi kenar hatlara koymakla tehdit ediyor belediye diyorlar. Yahu bu tehdit değil. Ulaşımın doğası. Minibüsün taşıdığı yolcu kapasitesi belli. Minibüs kent merkezine sokulmaz. Ama çevredeki köylere gönderilir. Ona da bir itirazım yok. Bununla tehdit etti diyorlar. Havuza girersin öyle bir tehdit yok. Ama biz tehdit etmedik. Birleşip otobüs alanlar oldu. İki minibüse bir otobüs hattı verildi. Böylece 140 minibüs 70 otobüse dönüştü. Antalya Bütünşehir olunca şu anda büyükşehir mücavir alanının dışında olan yerler de taşımacılık yapan mevcut kooperatiflerle de masaya oturacağız. Bu konuda da dersimize çalışıyoruz” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz