Halkların Demokratik Kongresi Barış Manifestosu

ADANA(İkrarHaber)-Adana Halkların demokratik kongresi 2 mart cumartesi günü saat 13:00’de İnönü parkında düzenleyeceği basın açıklamasına katılıma çağrı duyurusunda,Türkiye’nin gerçekliği çeşitliliktir. Bu kabul edilmedikçe Türkiye’de barış tesis edilemeyeceği açıklandı.

Her birimiz barışın birer elçisi olmalıyız; savaşı isteyenlerden daha cesur ve kararlı olarak birebir ilişkilerle bu savaşa karşı çalışmalıyız.

Tüm sendikalarda, işyerlerinde, işçi semtlerinde işçilerin, emekçilerin bu savaştan çıkarı olmadığını, vergilerimizin savaşa, bombaya gittiğini, sağlığa, eğitime harcanmadığını öncelikle Türk işçi ve emekçilerine anlatmalıyız.

Kadınlar olarak, taciz, tecavüz, şiddetten çekiyoruz. En çok da yitirdiğimiz çocuklarımızın ardından ağlıyoruz. Kürt Analarının bölgeden yaptığı barış çağrısına asker anneleri olarak olumlu karşılık vermeli, acıları ortaklaştırmak ve savaşı durdurmak için adımlar atılması için çalışmalıyız.

Şovenizm ve linç politikalarına karşı, en küçük yerellerde barışı hayata yayan örgütler oluşturmalıyız.

HDK, Türk, Kürt ve tüm Türkiye halklarının acılarını da umutlarını da birleştirdiği bir yerdir. Buradan hareketle, savaşın muhataplarından olan Türk asker ailelerinin acılarını daha fazla sahiplenmeliyiz.

Anadilinde eğitim vazgeçilmez bir haktır, eğitim emekçileri başta olmak üzere anadilinde eğitimin hayata geçmesi için mücadele etmeliyiz.

4+4+4 eğitim sisteminin asimilasyoncu, tekçi, şoven, dinci, militer nesiller yetiştirmeye dönük yüzünü teşhir ederek, anadilinde, özgür, bilimsel, demokratik ve parasız bir eğitim sistemi için mücadele etmeliyiz.

Barışın kazanılması, Kürt sorununun demokratik, eşit haklara dayalı çözümü ile mümkündür. Bu amaçla Kürt halkının demokratik özerklik talebi karşılanmalıdır.

HDK, ülke içinde olduğu gibi, başta Suriye olmak üzere komşuları ile savaşı reddeder.

HDK olarak, sadece ülke içinde barış mücadelesini örgütlemekle yetinmeyip, küresel bir dayanışma ve barış mücadelesi de yürütmeliyiz.

Asker isimlerinin okullara, sokaklara, caddelere, parklara verilmesine son verilip, barış dilini hakim kılmayı hedefleyen bir kampanya örgütlemeliyiz.

Ana akım burjuva basının savaşı kışkırtan, nefret söylemini yaygınlaştıran ve gerçekleri manipüle eden yapısını teşhir ederek, basın özgürlüğüne ve özgür basına sahip çıkmalıyız.

Siyasetçilere, gazetecilere, aydınlara, öğrencilere, emekçilere yönelik tutuklama ve baskılara karşı mücadele etmeliyiz.

Barış talebini kamuoyu ile paylaşmak amacıyla gerçekleştireceğimiz basın açıklamasına ve bildiri dağıtımına katılım beklediklerini açıkladılar.