MAGAZİN

Halkların dünya tarihi

Sınıflar 10 bin yıl önce ortaya çıktı, kadınlar ise 5 bin yıl önce ezilmeye ve baskı altına alınmaya başladı...

Şehirleri kim kurdu; kayaları kimler taşıdı; setleri, sarayları kimler inşa etti; savaşlarda kimler öldü ve saraylarda harcanan paraları kimler ödedi? Chris Harman, Yordam Kitap'tan çıkan Halkların Dünya Tarihi adlı kitabında bu soruların yanıtını veriyor. Kanuni Sultan Süleyman'ın oğlu Şehzade Mustafa'yı Konya'daki otağında boğdurması ile 461 yıl sonra bir TV dizisinde dramatik bir şekilde karşılaşan Türkiye halkı, Harman'ın aşağıdakilerin tarihini anlattığı kitabı ile sarayın dışında, göçebelerin yaşadığı Toroslar'a, köylülerin işlediği ovalara, Mezopotamya'ya hem de çağlar öncesinden başlayarak bakmaya davet ediliyor.

Chris Harman İngiltere Sosyalist İşçi Partisi'nin (SWP) yöneticilerinden ve Enternasyonal Sosyalizm ile Sosyalist İşçi dergilerinin de editörüydü. Harman'ın imzasını taşıyan pek çok eserden bazıları Türkçe'de de yayımlandı. Bunlardan biri de Yordam Yayınları'ndan geçen yıl Temmuz ayında çıkan eseri: "Halkların Dünya Tarihi - Taş Çağından Yeni Bin Yıla". Uygur Kocabaşoğlu'nun çevirdiği kitapta insanlığın Taş Çağı'ndan Büyük Roma İmparatorluğu'na, Orta Çağ'dan Aydınlanma'ya, Sanayi Devrimi'nden 21. yüzyıla uzanan büyük yürüyüşünü halklar açısından, "aşağıdan" bir tarih çalışmasıyla anlatıyor.

Harman, kitabının önsözüne, Bertolt Brecht'in "Okumuş Bir İşçi Soruyor" şiiriyle başlıyor. Harman'ın 640 sayfalık eseri Brecht'in bu şiirinin izinden gidiyor ve şehirleri kuranları, kayaları taşıyanları, sedleri, sarayları yapan yapı işçilerini, savaşlarda ölenleri ve saraylarda harcanan paraları ödeyenleri anlatıyor.

Yedi kapılı Teb şehrini kuran kim?
Kitaplar yalnız kralların adını yazar.
Yoksa kayaları taşıyan krallar mı?
Bir de Babil varmış boyuna yıkılan,
kim yapmış Babil'i her seferinde?
Yapı işçileri hangi evinde oturmuşlar
altınlar içinde yüzen Lima'nın?
Ne oldular dersin duvarcılar Çin Seddi bitince?
Yüce Roma'da zafer anıtları dikenler?
Sezar kimleri yendi de kazandı bu zaferleri?
Yok muydu saraylardan başka oturacak yer
dillere destan olmuş koca Bizans'ta?
Atlantid'de, o masallar ülkesinde bile,
boğulurken insanlar uluyan denizde bir gece yarısı,
bağırıp imdat istedilerdi kölelerinden.
Hindistan'ı nasıl aldıydı tüysüz İskender?
Tek başına mı aldıydı orayı?
Nasıl yendiydi Galyalıları Sezar?
Bir ahçı olsun yok muydu yanında onun?
İspanyalı Filip ağladı derler
batınca tekmil filosu.
Ondan başkası acaba ağlamadı mı?
Yedi Yıl Savaşı'nı ikinci Frederik kazanmış ha?
Yok muydu ondan başka kazanan?
Kitapların her sayfasında bir zafer yazılı.
Ama pişiren kimler zafer aşını?
Her adımda fırt demiş fırlamış bir büyük adam.
Ama ödeyen kimler harcanan paraları?

İşte bir sürü olay sana
Ve bir sürü soru.

İnsanlık tarihinin belli başlı aşamalarının, toplum biçimlerinin, siyasal yapılanmaların, savaşların ve sınıf çatışmalarının anlatıldığı Halkların Dünya Tarihi'nde, sıradan insanların ortak insani hedefler peşinde koşarken karmaşık toplumlar kurması ve yeniden kurmasının hikâyesi anlatılıyor. Kitap, insanlığın, Taş Çağı'ndan Büyük Roma İmparatorluğu'na, Orta Çağ'dan Aydınlanma'ya, Sanayi Devrimi'nden 21. yüzyıla uzanan büyük yürüyüşünü halklar açısından, "aşağıdan" bir tarih çalışmasıyla ele alıyor. Chris Harman, Halkların Dünya Tarihi'nde ayrıca kapitalizmin insanlığa kayıtsızlığını ve acılar ve eşitsizliklerle bölünmüş bir dünya yarattığını da gözler önüne seriyor. Chris Harman'ın geleneksel tarih anlayışına ilişkin tashihlerde de bulunduğu Halkların Dünya Tarihi, toplumdaki değişim, gelişim ve kökten değişimi yaratan halkların dip akıntılarını ve bunun olasılıklarını ele alıyor.

Kitabında sınıfların 10 bin yıl önce ortaya çıktığını, 5 bin yılı önce ise kadınların ezilmesi ve baskı altına alınmasının başladığını anlatan Harman, yüzde 95'i sınıfsız bir toplumda, kolektif bir halde yaşayan "Homo Sapiens"in bu değişimi neden ve nasıl yaşadığını ele alıyor. Harman, Mısır'da, Mezapotamya'da, Girit'te, Hindistan'da krize giren, yok olan kentler, yeterli köle bulmayı başaramadığı için üretici güçlerini geliştiremeyerek çöken Roma İmparatorluğunu inceliyor. Roma'nın çöküşüyle Avrupa'da ve Doğu'da ortaya çıkan yeni sınıflar ve tarihin gittiği yönü olayların birbirleriyle iç bağlantılarını açıklayarak ela alan Harman, kapitalizmi hazırlayan koşulları aydınlatıyor. Olaylara küresel bir ölçekte yaklaşan ve Orientalist bir yaklaşımdan sıyrılan Harman, okuru, 12. yüzyıl Konstantinopolis'i, Londra, Paris ve Roması'ndan, 11. yüzyılda matbaayı bulan, demiri üreten Çin'e, 14. yüzyılda Avrupalı istilacıların "dünyanın en güzel kenti" dedikleri Tanzanya'daki Kilwa'ya, 15. yüzyıldaki Aztek medeniyetinde gezdiriyor ve bugüne kadar getiriyor. Harman işçi sınıfı mücadelelerini, dünya savaşlarını, Rus devrimini, faşizmin dünyayı altüst edişini de inceliyor.

En Çok Aranan Haberler