Önceden planlamak her şeyin ilacı. Özellikle de sık tuvalet ziyaretleri, trafik yoğunluğu, yalnızsanız valizi taşımak için yardım istemek zaman kaybettirir. Önceden yola koyulmak en iyisi. Özellikle de karnınızdakine ilave bir de büyük çocuk varsa yanınızda.
Hamileliğin unutkanlık gibi bir yan etkisi varsa elinizde bir not defteri bulunsun. Yurt dışı çıkış harcını almaktan çantanıza koyacağınız atıştırmalıklara dek her şeyi not alın. Duyduğuma göre bu harç yolculuk öncesinde bankaya yatırılabiliyormuş, bu imkanı değerlendirin. Mide bulantınız varsa ilaç veya özel şekerleri de el çantanızda bulundurun. Tabii kimlik ve/veya pasaport yanınızda olmadan evden ayrılmadığınıza emin olun.
Rötara karşı hazırlıklı olun; içecek-yiyecek, okuyacak bir dergi alın, telefonunuzun şarjı dolu olsun.
Macera içeren aktiviteleri seven, sabahtan akşama dek alışveriş yapan veya oradan oraya koşturup her müzeyi, sergiyi, anıtı gören bir gezginseniz, hamileyken aynı performansı göstermeyi beklemeyin.
Bu gezide ağırdan almak, sık sık mola verip ayaklarınızı dinlendirmek önceliğiniz olsun. Plajda kitap okumak, bir kafeye oturup gelen geçeni izlemek, yoğun günün ardından akşam erkenden odaya çekilip ertesi gün için şarj olmak gezinin tamamı için daha hayırlı olacaktır.
İtalya seyahatimizde Roma'dan günübirlik Pompei gezisi yapmak benim için olmazsa olmazdı. Sonra farkettim ki, sabahın 7'sinde başlayıp on iki saat süren bir gezi; otobüsle, trenle veya turla da olsa hem bana hem Alaz'a fazla gelecek. Çok görmeyi istediğim halde vazgeçtim. Belki ileride bir Akdeniz turunda artık.
Hamileyken birkaç saat yiyeceksiz veya içeceksiz kalmak enerjinizi azalttığı gibi mideyi bulandırabilir veya tansiyonu düşürebilir. Yanınızda atıştırmalık meyve, kuruyemiş türü yiyecekler ve su her daim bulunsun.
Kalabalık bir grupla seyahat ediyorsanız dinlenmeniz/yemeniz/tuvalete gitmeniz gerektiğini söylemekten çekinmeyin. Eğer yurtdışında yemeğin sorun olacağını düşünüyorsanız doktorunuza ekstra vitamin alıp alamayacağınızı sorun.
Öğün atlamamaya çalışın. İtalya'da yemeğe epey bir vakit ayırdık ve haydi bu öğünü geçiştirelim diyemedik. Gerçi bunda sabahın erken saatlerinde kalkan ve kahvaltı yapan oğlumuzun da etkisi büyük.
Vücut, büyümekte olan bebek için ekstra enerji harcıyor. Hamilelik öncesine oranla kilomuz arttı, hormonlarımızın seviyesi değişti. Bu sebepler çabuk yorulmaya neden oluyor. Beliniz, ayaklarınız ağrıma sinyalleri verdiğinde uyarıyı dikkate alıp dinlenin.
Hamileliğin son aylarında uçakta koridor tarafını tercih etmek iyi olur. Yolculuk sırasında arabada, trende veya uçakta her saat başı oturduğunuz yerden kalkıp biraz hareket edin. Ayaklarınızın şişmemesi için rahat, düz bir ayakkabı seçin. Bacaklarınızı yukarıya kaldırın fırsat bulduğunuzda. Uçaktayken kan dolaşımını sağlayan, flight sockets de denilen uçuş çoraplarından giyin. DVT (deep vein thrombosis) yani bacaklarda oluşan uzun süre oturmaktan ve hareketsizlikten olabilecek olan bir çeşit damar tıkanıklığı gebeliğin son aylarında yüksek risk taşıyor. Türkçe'de anti emboli çorabı olarak biliniyor. Anti DVT çorabımı, Alaz'a hamileyken, San Francisco ve Türkiye ziyaretlerinde de kullandım.
Uçakta yastık yoksa sırtınız veya beliniz ağrıdığında bir kazağı rulo yapıp arkanıza yerleştirin.
Olmayın. Aşı olmanız gereken ülkeleri ziyaret etmeyin. Bu konuda doktorunuzun sözünü dinleyin. Eminim doktorunuz da dengue fever (ateşli humma) riski olan bir ülkeye gitmenizi onaylamayacaktır.
Buna mantığınızı kullanarak karar vermek en doğrusu. Düşmenize neden olacak aktivitelerden, ata binmek, kayak yapmak, tırmanmak gibi, uzak durun. Dalış yapmayı, basınç farkı nedeniyle kan damarlarını etkileyeceğinden, kesinlikle tercih etmeyin. Su kaydırakları, lunaparktaki oyuncaklar da denge ve hız açısından uygun olmayan aktiviteler. Ayrıca jakuzi ve sauna da malesef vücut ısısını arttırdığından önerilmiyor.
Yüzme, yürüyüş, hamile masajı, yoga yapabilir, sanatsal aktivitelere katılabilirsiniz. Günde bir müze veya sanat galerisiyle yetinip, kafelerde bol bol oturmaya vakit harcayabilirsiniz. Şıkır şıkır giyinip, romantik bir yemek yiyebilirsiniz. Tiyatro, konser, sinema izleyebilirsiniz. Bunlar bebek doğunca yapamayacaklarınız olacak bir süreliğine.
Bol bol iltifat görebilirsiniz!
Meraklı insanların muhabbet etmek için size soracakları sorular olacaktır. Dahası doğumdan çocuk bakımına her konuda öneriler duyacaksınız bol bol, isteseniz de istemeseniz de! Hatta size sormadan karnınızı bile elleyen çıkabilir. Akdeniz ülkelerinde yoğun bir ilgi görebilir, kendinizi prenses gibi hissedebilirsiniz. İtalya'da ben henüz 9 haftalık hamile olduğumdan göbeğim belli değildi, ilgiyi benim yerime Alaz aldı :)
Uçağa binişte çocuklu ailelere öncelik verildiğinde siz de önceden gidebilirsiniz isterseniz. Kapıyı açanlar, oturmak için yer teklif edenler, yardım isteyip istemediğinizi soranlar olacaktır. Hatta bazıları sırada beklemenize dayanamayıp kendi sıralarını bile vermeyi teklif edebilirler. Teşekkür edip, gülümseyin ve bir gün başkaları hamileyken siz de bu ince davranışlarda bulunmayı unutmayın.
Bol bol göbeğinizin fotoğrafını çektirin. İlerde çocuğunuzla birlikte bakıp neler yaptığınızı anlatırsınız. Alaz bayılıyor resimlere bakmaya ve özellikle de resimde neler olduğunu anlatmama:
"Bak burada taa Amerika'da Los Angales'taydık"
"Ben nerdeyim?"
"Sen benim karnımdaydın o zaman."
"Sonra ne oldu anne? Hadi anlatsana..."
Gezgin Anne'ye ait daha fazla içerik için sizi şöyle alalım.