YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Hamilelikte Stres, Bebekte Kolik Oluşmasına Sebep Olabilir

Susmaksızın çığlık çığlığa ağlayan, kramp halinde sürekli kasılan bir bebek pek çok annenin kâbusu. İnfantil...

Susmaksızın çığlık çığlığa ağlayan, kramp halinde sürekli kasılan bir bebek pek çok annenin kâbusu. İnfantil kolik denilen bu durumun birçok nedeni olabilir. Besin alerjisi, besin intoleransı gibi nedenlerin yanı sıra hamilelikte stres de bebekte kolik görülmesine yol açabilir.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Yaşaroğlu Erkum, infantil kolik hakkında şu bilgileri veriyor: “Süt çocukluğu döneminde sık görülen, nedeni açısından halen gizemini koruyan, zaman zaman aileyi ve hekimi sıkıntıya sokabilen bir sendromdur. Farklı tanımları olmasına rağmen, büyüme ve gelişimi normal olan 0 - 3 aylık bebekteki, en az 3 hafta süreli, haftada 3 günden fazla, günde 3 saatten fazla ve başka bir nedenle açıklanamayan huzursuzluk ve ağlama dönemleridir. Görülme sıklığı farklı çalışmalarda yüzde 10 ile yüzde 40 arasında değişmektedir. Düşük doğum ağırlıklı bebeklerde daha sık görülür. Huzursuzluk ve ağlama nöbetleri günün belirli bir saatinde, genellikle öğleden sonra ve akşam saatlerindedir. Bebeklerin yüzde 50’ye yakınında belirtiler 3 ay içinde kaybolurken, yüzde 40’ında 6. aya, yüzde 10’unda bir yaşa kadar sürebilmektedir.”

Dr. Erkum, hastalığın nedenleri konusunda şunları dile getiriyor: “Yapılan bazı araştırmalar, anne diyetindeki inek sütü, lahana, karnabahar, brokoli, turunçgiller, çikolata, soğan gibi besinlerle, annenin sigara ve kahve kullanımının infantil koliği artırdığını tespit etmiştir. Bu durumun, bir besin alerjisi veya besin intoleransı olabileceği düşünülerek, anne diyetinde kısıtlamalar önerilmektedir. Bebekler, henüz gelişmemiş nörolojik sistemleri nedeniyle, ağrı duyusuna karşı daha duyarlı olup, bağırsak gerilmelerine daha fazla tepki vermektedirler. Hamilelikte sık psikolojik stres yaşayan, gergin bir ruhsal durum içinde olan anne ve ailelerin bebeklerinde yine infantil kolik sıklığı fazla bulunmuştur.”

Hastalığın tanısında aileden alınan öykünün önemli olduğunu dikkat çeken Erkum, tedavi sürecini şöyle anlatıyor: “Tedavide öncelikle, ailenin endişesini anlamak, bu durum ve süreç hakkında bilgilendirme yapmak gerekir. Annede veya aile içinde görülen, endişe veya gerginliği azaltmanın da tedavinin bir parçası olacağı vurgulanmalıdır. Anne sigara kullanmamalı. Kahveyi 1- 2 fincandan fazla tüketmemeli. Anne diyetinden inek sütü, turunçgiller, lahana, brokoli, karnabahar, turpgiller, çikolata, baharatlı gıdalar çıkartılmalı. Bebek loş, sessiz bir ortamda tutulmalı. Kolik sancıları sırasında, kucakta veya beşikte hafifçe sallanması, ninni söylenmesi, ya da müzik veya ritmik seslerin (saç kurutma makinesi) dinletilmesi, bebekte rahatlama sağlayabilir. Ilık banyo yaptırmak, karnına saat yönünde masaj yapmak rahatlatıcı diğer yöntemlerdir. Rezene, anason, nane çaylarının etkinliği bazı çalışmalarda gösterilmiştir fakat güvenilirlikle ilgili çalışma yoktur. Sonuç olarak uzun zamandır araştırılan, gizemini koruyan bu rahatsızlığın en iyi tedavisinin zaman olduğu anlaşılmıştır.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler