Ancak yüksek tansiyonun hamilelik sürecinde ortaya çıkması, normal bir kişide görülmesine oranla daha tehlikeli tablolar oluşturabiliyor.
Ani bir şekilde ortaya çıkabilen yüksek tansiyonun, anne-bebek ölümleriyle sonuçlanan ve toplumda ‘hamilelik zehirlenmesi’ olarak bilinen ‘preeklampsi’de önemli bir risk faktörü olduğunu ifade eden Acıbadem Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Batur, anne adaylarına düzenli olarak kan basıncı takibi yaptırmalarını öneriyor.
Kimi kadınlarda hamilelik sürecinden önce yüksek tansiyon varken, kimilerinde hamilelik sırasında ortaya çıkıyor. Türkiye’de her 10 hamileden 1’inde görülen yüksek tansiyon varlığında en korkulan şey ise ‘preeklampsi’ adı verilen rahatsızlığının görülmesi... En büyük risk faktörü yüksek tansiyon olan preeklampsi, anne adayları tarafından ellerde ve ayaklarda şişkinlikle fark edilebiliyor. Bu nedenle hamilelik sırasında kan basıncının sürekli takip edilerek kontrol altında tutulması gerekiyor. Prof. Dr. Mustafa Kemal Batur, “Hamileliğin 20. haftası itibariyle ortaya çıkabilen bu rahatsızlık, vücutta ödeme ve protein kaybına sebep oluyor. Özellikle ilk kez hamile olanlar, hamilelikten önce hipertansiyonu olanlar, ilk hamileliğinde preeklampsi öyküsü olanlar ve 35 yaş üzerindeki kadınlar riskli sınıfa giriyor” diyor.
BEBEKTE GELİŞİM GERİLİĞİ OLUŞUYOR
Ortalama her 10 hamilenin 1 ya da 2’sinde yüksek tansiyon vakası görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Mustafa Kemal Batur, “Hamilelikte görülen yüksek tansiyon, anne-bebek hastalıkları ve ölümlerinin en önemli nedenlerinden biri. Anne adayı eğer yüksek kan basıncına sahipse, bu plasentaya yetersiz kan akımına sebep olabiliyor. Bu, bebeğin, ihtiyacı olan oksijen ve besini düşük miktarda alması demek oluyor ki, bu durum da bebeğin anne karnındaki gelişimini yavaşlatabiliyor” şeklinde konuşuyor. Hamilelerde görülen uzun süreli yüksek tansiyon sonucunda bebek gelişmesinde gerilemenin yanı sıra; erken doğum, anne ile bebek arasındaki hayati bağlantıyı sağlayan plasentanın erken ayrılması, ani böbrek yetersizliği, yüksek tansiyon krizi gibi durumlar da yaşanabiliyor.
İSTİRAHAT ŞART
Hamilelikte oluşan yüksek tansiyonun hamileliğin ikinci yarısında ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Mustafa Kemal Batur, “Bu dönemde eğer doğum yakın değilse en uygun tedavi şekli istirahat. Anne adayı istirahat ederek kan basıncının düşmesini sağlayabiliyor. Kan basıncı müdahale gerektirecek kadar yükselmiyorsa, doğuma kadar herhangi bir işlemin yapılmasına da gerek kalmıyor. Ancak, istirahatin yetersiz kaldığı durumlarda mutlak doktor kontrolünde ilaç tedavisi gerekiyor. Bu durum hamileliğin son dönemlerinde sürekli hastanede yatışı gerektirecek kadar önemli olabiliyor. Eğer tedavi uygulanmazsa hem bebeğin hem de annenin hayatı tehlikeye girebiliyor” diyerek risk durumlarına karşı uzman hekimlerin önerilerinin dikkate alınması gerektiğini belirtiyor.
HANGİ ANNE ADAYLARI PREEKLAMPSİ RİSKİ TAŞIYOR?
· Hamilelikten önce hipertansiyon öyküsü olanlar,
· İlk hamileliği olanlar,
· Önceki hamileliğinde preeklampsi öyküsü olanlar,
· 35 yaş üstü hamileler,
· Çoğul hamilelik yaşayanlar,
· Fazla kilolu olanlar,
· Şeker hastalığı ya da böbrek hastalığı nedeniyle idrardan protein kaybedenler.